Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Önce yerel, sonra genel seçim olmalı

Yerel seçimlerle genel seçimlerin birlikte yapılmasına ilişkin Sayın Başbakan ile CHP Genel Başkanı'nın mutabakatının ne partilerine, ne de ülkeye hiçbir yararı olmayacağı gibi ülke çok önemli bir fırsatı kaçırmış olacaktır.

Sayın Baykal'ın bu dayatmasının hiçbir makul nedeni olmadığı gibi, büyük bir kargaşa ve kaos yaşanayacaktır. Seçimlerin erken ya da geç olmasının bizi kişisel olarak ilgilendiren yanı yoktur. Ancak mahsurları şunlardır:

- Seçimlerin yapılmasından çok Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasası'nda yapılacak değişikliklerle, parlamento iktidarını, istikrar ve halkın katılımını sağlamak çok daha önemli öncelik haline gelmiştir.

- Bir seçimin yapılması halk için çok önemli gösterge olacağı için, diğer seçimin kısa süreli de olsa farklı zamanda yapılması halkı bilinçli oy vermeye yöneltecek, istikrar arama fırsatı doğacak, partilerin yapmadığını halk ikinci defa önünü görerek kullanacağı oyu ile siyaseti yönlendirme gücünü kendisinde bulacaktır. Siyasetin tıkanıklığı halkın sorumlu ve bilinçli kullanacağı ikinci seçim fırsatı ile aşılabilecektir.

- Nüfus sayımında bile önemli hatalar olduğu göz önüne alınırsa, halkın iki seçimi ona yakın sandıkta kullanması hem zor olacak, büyük oranda iptaller ile kargaşa yaşanacak, sağlıksız sonuçlar doğacaktır.

Ülkenin birden fazla seçimle siyasi istikrara kavuşacağı düşünülürken yerel ve genel seçimlerin farklı tarihlerde yapılacak olması gibi önemli bir şansı yok etmek hiçbir gerekçeyle açıklanamaz.

Sonuçta erken seçim gerekse bile seçimleri birlikte yapmak yerine peş peşe yapmak, ilk defa halka önemli bir badireyi aşarak siyasi istikrarı sağlamakta önemli sorumluluk yükleyecektir. Halkın sağduyusu ile yerel seçimlerden hemen sonra yapılacak genel seçimlerde partileri ve siyaseti en iyi şekilde yönlendireceğinden kuşku duymamak gerekir.

Hasan SUBAŞI-Antalya Büyükşehir

Belediye Başkanı

‘Çağdaş Rektör’den

açıklama...

ATATÜRK Üniversitesi Rektörü Erol Oral, ‘‘Erzurum'da çağdaş diploma töreni’’ (21.6.1998) başlıklı yazımız üzerine uzun bir açıklama göndererek, üniversite ile ilgili iddiaların herhangi bir incelemeye dayanmadan ortaya atıldığını söylüyor.

Atatürk Üniversitesi'nin hem çağdaş, hem de ülkemizin en gelişmiş ve en başarılı, sosyal barışı gerçekleştirmiş en huzurlu üniversitesi olduğunu bildiriyor. İki dönemdir göreve getirilirken, adaylar içinde oyların % 50'sinden fazlasını aldığını hatırlatan Oral, üniversitedeki türban olayı konusunda şöyle diyor:

‘‘Türbanlılara şirin gözükmek için taviz verdiğim, yakın çevreme gelecek dönemden itibaren üniversiteye türbanlıların alınmayacağını söylediğim şeklindeki ifadeleriniz de bir hayal mahsülünden başka bir şey değildir. Böyle bir şeyin ne kadar mantıksız olacağı ortadadır. Sizin bu ifadenize göre, ülkemizde bugün istisnasız tüm üniversitelerde mevcut olan türbanlı öğrencileri üniversitelerine rektörlerin aldığı ve eğer onlar isterlerse -ki istedikleri ortadadır- üniversitelerine türbanlı öğrenci alınamayacağı gibi bir sonuç çıkmaktadır ki, bu mantıktan yola çıkıldığında suçlamış olduğunuz Atatürk Üniversitesi dışındaki hiçbir üniversitede bugün türbanlı herhangi bir öğrencinin bulunmaması gerekirdi. Oysa siz de biliyorsunuz ki, bugün 53 devlet üniversitesinin tamamında türbanlı öğrenci bulunmaktadır.’’

40. Yıl Kutlamaları ile 2 trilyon değil, 30-40 milyarlık bir harcama yapıldığını, bu paranın takriben 30 milyarı ile en büyük Atatürk Anıtı'nın yapıldığını bildiren Oral, ilerde milletvekili adayı olabileceği yolundaki iddia için de şöyle diyor:

‘‘Gelecekte ne olur bu şimdiden bilinmez. Keşke yazınızda 1995 Aralık ayındaki genel seçimlerde, sadece bir partiden değil iki partiden aynı anda gelmiş olan milletvekilliği adaylık tekliflerinden herhangi birisini kabul etmiş olsaydım şimdi TBMM'de olacağımı yazsaydınız, sanırım tüm Erzurum kamuoyu için bu daha inandırıcı olabilirdi.’’

Oral, Atatürk'ün ismine yakışmayan olaylardan istifa eden Fen-Edebiyat Fakültesi eski Dekanı Prof. Enver Konukçu'dan söz edilmesine de kızmış. Konukçu'nun yazılı ve şifahi istifa gerekçesini şahsi ve ailevi nedenlere bağladığını öne süren Oral, ‘‘Bu kişiyi neden dekan olarak atadınız diye sorabilirsiniz. Bir gerçeği itiraf etmek gerekirse ben de kendisini ancak sırtımdan hançerlendikten sonra tanıma imkânı bulabildim’’ diyor.

Açıklamada tarikatçılık ilişkilerinden söz edilmiyor. Bir bilim yuvasında kaç mescit, kaç kütüphane vardır sayın Oral?

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Cumhuriyetin laiklik niteliği tehdit altında.’’

(Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk)

AFYON-Kütahya karayolunun çukurlu yolları her ne hikmetse bir türlü yapılıp bitirilemiyor. Kütahya kendi sınırları içerisinde yolunu asfaltlayıp bitirmiş. Şimdi sırada Afyon-Kütahya arası ile aylardır kaplumbağa hızıyla devam eden Bilecik-Osmaneli arası virajlarını genişletme çalışmaları var. Yollarımızı yapacak olanlar, İstanbul'dan güney illerimize tatile gideceklerin ve güneyin o bereket fışkıran tarlalarının ürünlerini İstabul'a taşıyan cefakar sürücülerimizin hayır dualarını alacaklar.

Bahri BAŞKAYA-İSTANBUL













Yazarın Tüm Yazıları