Yetenekliyim, tevazu gösteremeyeceğim

“Yeni Biri” şimdiden herkesin dilinde. ınanılmaz olumlu enerjiler veren bir parça. Siz nasıl bir hazırlık sürecinden geçtiniz?

- Şarkılarımın genellikle sözü ve müziği aynı anda gelir ve birlikte yazarım. Ama bu şarkı çok zamanımı aldı, beni çok zorlayan bir şarkı oldu. Fakat üstesinden geldim.
 
Şarkıyı nerede yazdınız?     �

- Evin mutfağında başladım, stüdyoda bitirdim. Zaten genellikle şarkılarımı mutfakta yazıyorum.

Mutfakta yemek yaparken mi yazıyorsunuz?

- Yok, mutfak masasında oturmayı çok seviyorum. Orada tam altı ayda yazdım.

Merak ediyorum, nasıl bir kağıda yazıyorsunuz? Kaleminiz kurşun mu, tükenmez mi?

- O konuda hiç düzenli değilim (gülüyor). Peçeteye, fatura zarfının üzerine, gazetenin kenarına, bazen telefonuma... Elime ne geçerse, her yere yazıyorum. Evdekiler “Bu lazım mı?” diyorlar. “Aaa, o benim şarkı sözüm, verin onu bana, kullanacağım!” diyorum. Yani şarkı sözlerim sağdan soldan çıkıyor.

Hiç kaybolan sözler oldu mu?

- Farkında değilim. ınşallah kaybolmamıştır. Çok dağınığım, sözler o kadar ani geliyor ki, önümde ne varsa ona yazıyorum.

ŞARKILARLA RUH HASTASI GİBİ UĞRAŞIYORUM

“Yeni Biri”nin sözleri çok anlamlı... “Sen ne dersen de artık ne önemi var/ Bir meleksin diyor, yeni biri var/ Vur vur inlesin, sana sağır kulaklar/ Hep aynı bayat hikaye, bozuk plaklar çalınmayacak/ Tut tut bir dilek tut, açıldı fallar/ Sana uzun yollar çıktı, bana yeni aşklar/ Canın yanacak...” Kimi düşünerek yazdınız bu sözleri?

- (Kahkahalar) Birini düşünerek şarkı yazmaya kalksam, herhalde bugünlerde hiç şarkı yazamazdım. Çünkü birini düşünecek vaktim yok. Ama yaşam o kadar besleyici bir şey ki, ben de üreten bir insan olduğum için hayattan besleniyorum. Gördüğüm, izlediğim ve duyduğum şeyler bana şarkı olarak geri dönüyor. O yüzden, kime yazdığım konusunda bir adres veremiyorum.

Peki bu şarkıyı yazarken nelerden beslendiniz?

- Beni yönlendiren şarkının müziği oldu. Çünkü müzik önceden geldi, üzerine sözlerini oturtmam biraz zamanımı aldı. Nitelikli bir şey yapmak istediğim için, ruh hastası boyutunda uğraşıyorum. Her kelimenin ve hecenin büyük önemi var. ışime çok vakit harcıyorum ve karşılığını da aldığımı düşünüyorum.

Şarkıdaki kadın nerede uyanıyor da, gitmeye karar veriyor?

- Aslında bir mücadele olmuş ve bir şeylerin yoluna girmesi için beklenilmiş. Bir çaba harcanmış. Ama sonunda gözünü açmış.

ŞU AN KARŞINDA ÇOK MUTLU BİRİ VAR

Neden albüm değil de, tek şarkı ile çıktınız?

- “Önsöz” albümümü çıkaralı bir yıl oldu. Eylül ayında yeni albüm çıkacak. Ama sevenlerimin çok büyük bir beklentisi var. Bir kısmı “Önsöz”e doyamadığını söylerken, bir kısmı da “Yeni şarkılar ne zaman gelecek?” diyor. Ben de çok heyecanlandım. Eylüle kadar sabredemeyeceğim için o albümde yayınlanacak şarkılardan birini şimdi paylaşmak istedim. Yazın enerjisine de çok uygun bir şarkı.

Bu yaz herkes albüm çıkarıyor. Popçuların savaşı gibi bir durum yaşanacak.

- Bence çok güzel. Herkes üretsin, yeni şarkılar olsun. Hepimiz güzel şeyler yapalım. Sevenlerimize sürprizler hazırlayalım

Fotoğraflarda da farklı bir Gülşen var...

- “Yeni Biri”nin verdiği bir enerji var. Bu bir mutluluk şarkısı. Özgürlük, mutluluktur. Eğlenceli ve olumlu enerjiler yayan bir şarkı.

Kesinlikle öyle. Sizde de sanki birtakım değişiklikler var. Yanılıyor muyum?

- Herkes hayatında belli dönemlerde bazı şeyleri sıfırlamalı. Kendimi yenilemeyi ve değişimi çok seven bir insanım. Bunu da müziğime yansıttığımı düşünüyorum. Enerjimin değiştiği hissedilecek. Çünkü şu an senin karşında çok mutlu biri var.

Bunun sebebi yeni bir aşk olabilir mi?

- Bu tamamen yeni şarkımın etkisi. Fotoğraf çekimi sırasında, fonda “Yeni Biri” çalıyordu. şarkıyı duydukça yüzüme şımarık bir gülümseme yerleşti. Parça insanı mutlu ediyor ve şımartıyor. Nihat da bu mutlu ve enerjik halimi fotoğraflara yansıttı.

“EN İYİ BENİM” DİYECEK KADAR KÜSTAH DEĞİLİM

Şarkılarınızı verdiğiniz sanatçılar müzik listelerinde zirvede. Son dönemin en önemli söz yazarı ve bestecilerinden birisiniz. Bunun gerçekten farkında mısınız?

- Böyle şeyler söylendiğinde utanıyorum. Ama gücümün, yeteneklerimin, bana verilen yaratıcılık özelliğinin farkındayım. ışimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Hadise’ye ve Sibel Can’a da verdiğim şarkıların zirvede olması beni çok mutlu ediyor ama şaşırtmıyor da. Çalışmalarımın karşılığını aldığımı düşünüyorum. Bu konuda tevazu gösteremeyeceğim. Ama bunların insanlar tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. “En iyi benim” gibi laflar söylemeyecek kadar aklı başında ve küstah olmayan bir insanım. Mütevazılıkla küstah olmamak arasındaki ince çizgiyi insanlar çok iyi ayırt etsinler. Yaptıklarımı anlatmayacak kadar olgun ama yeteneklerinin ve gücünün farkında olacak kadar da akıllı bir insanım.

Bir noktada kendinizi geriye çektiniz ve içinize döndünüz. O dönem neden böyle bir karar aldınız?

- 20’li yaşlarda dışa dönük oluyorsunuz. Mutlulukları, heyecanları ve güzellikleri hep dışarıda arıyorsunuz. 30’la birlikte bende içe dönüş başladı. Daha bir duygusallaşıp, derinleştim. Yeteneklerimi, gücümü fark etmeye başladım ve bunları ortaya çıkaracağım çalışmaların ortasında buldum kendimi.

YAŞLANMAKTAN HİÇ KORKMUYORUM

Yaşlanmaktan korkuyor musunuz?

- Hayır. Çünkü hayatım o kadar dolu ki, en kötü zamanlarımı bile eğlenceli hale dönüştürüp kendimle dalga geçiyorum ve sıkıntılarımı mizaha çeviriyorum. Çünkü mutlu olmayı çok seviyorum. ınsanlar üzüntü anlarında dipten yukarıya çıkmakta zorlanabilirler. Ama ben Allah ölüm acısı vermediği müddetçe, her şeyi olumlu hale dönüştürüyorum. Bana kötü enerji veren insanlardan uzak dururum. Hislerim çok kuvvetlidir. ınsanlara sonuna kadar şans veririm ama kredisi bittikten sonra, hayatımın öncelikli kişileri arasında olması çok zordur. Böyle olunca da yaşlanmayı hiç düşünmüyorum.