Yeşillerin yeni siyasi malzemesi Kürtler

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

STRASBOURG

Muhalefet ideolojisiyle iktidar olmaya can atmanın sonucu tutarsızlık krizine sürüklenen Avrupa Yeşilleri, ideolojik kuraklıklarına Kürt sorununa çözüm misyonu ile canlılık aşılamaya çalışıyorlar.

Çarşamba akşamı düzenledikleri toplantı ile Yeşiller ilk kez PKK'yı Avrupa Parlamentosu çatısı altına taşıdılar.

Avrupalı diğer parti gruplarının itibar etmediği, Yunanlı milletvekillerinin son anda gelmekten vazgeçtikleri bu toplantıda önce, şiddeti bırakması için PKK temsilcisine telkinlerde bulunuldu.

Sonra da 'Bari Avrupa'da şiddet eylemine kalkışmayın' pazarlığına girişildi. İki saat süren konuşmalarda bir açılım yakalayamayınca da Yeşiller sıkıldılar.

Sosyalist Kürt Partisi Başkanı Kemal Burkay ve Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan ile birlikte akşam yemeğine giderken, PKK'lılara nezaket adına bile 'Siz de buyrun' demediler.

* * *

BUGÜNE kadar PKK'yı bir terör örgütü olarak niteleyen Yeşiller'in girişiminin altında, yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimleri kadar, Avrupa'daki elçilik işgalleri sırasında PKK ile yaptıkları pazarlıklar yatıyordu.

Bunlar tahmin değil. Yeşillerle yapılan kulis sohbetlerinden ve toplantıdan çıkan sonuçlar.

Kürt sorununa çözüm konulu bir toplantıya PKK'nın çağrılmasına karşı çıktığını fısıldayan Alman Yeşillerinden bir politikacı, açık tepki göstermemesinin Avrupa parlamenterliğine 'seçilememe korkusu' olduğunu gizlemiyordu.

Orta yaş ötesi çizgilerinde, pragmatizmin vasatlığını yansıtmaya başladığını üzüntüyle fark ettiğim 68 idollerinden Daniel Cohn Bendit ise 'Madem böyle bir girişim başlatıyorsunuz. Diyalogdan söz ediyorsunuz. Türkiye'den neden hiçbir politikacı, aydın davet etmediniz?' sorusuna 'Acelemiz vardı' yanıtını veriyor, kalkıştıkları işin ciddiyeti karşısında maksatlarının cüceliğini bu yanıtıyla da ortaya koyuyordu.

Kürtler Yeşillerin 99 seçimlerindeki siyasi malzemesi oluyordu.

* * *

PKK'ya verilen sözlerin bu toplantının nedenlerinden biri olduğu Avusturyalı Yeşil parlamenter Johannes Voggenhuber'in sözlerinden anlaşılıyordu: 'Avrupa'daki olaylar bizi bu toplantıyı yapmaya zorladı. Bu Parlamento'nun kapılarını Kürt temsilcilere açarken tartışmalar yaratacağımızı biliyorduk' diyor, PKK'nın Avrupa çatısı altında muhatap alınmasının karşılığının da 'Şiddetten vazgeçme' olduğunu bir başka pazarlık unsuru olarak masaya koyuyordu.

'PKK'nın siyasi kolu ERNK temsilcisi' olarak tanıtılan kişi ise bu pazarlığın öyle kolay kapanmayacağı mesajını şu sözlerle veriyordu: 'Siz Türkiye üzerinde somut bir baskı uygulamazsanız, biz hayalkırıklığına kapılan halkı şiddete başvurmaktan alıkoyamayız.'

PKK Avrupa'yı, hem de parlamentosunda tehdit ederken, Avusturyalı bir başka Yeşil Parlamenter de, 'Bulacağımız çözüm formülü Türkiye'nin ve Türklerin de kabul edebilecekleri bir çözüm olmalıdır' demek mecburiyetini hissediyor, ama Yeşiller'in girişimi tam bir fiyaskoya dönüşmekten kurtulamıyordu.

Bu fiyaskoya, Kuzey İrlanda barış sürecinin altında imzası olan John Hume'un da alet edilmiş olması üzüntü vericiydi. Girişimi legalleştirmek için çağırıldığı anlaşılan Hume, 'Ben Kürt sorununu fazla bilmiyorum' diye başladığı konuşmasında tamamen Kuzey İrlanda'dan yola çıkarak çözüm önerisi getirdi.

İstanbul'un bir günde ikinci şiddet olayı ile sarsıldığı dakikalarda, Avrupa Parlamentosu'nda tam bir iki yüzlülük yaşanıyor, Kürt meselesi káh Kuzey İrlanda, káh Filistin gibi objektif koşulları farklı iki durumla karşılaştırılırken, hiç kimse Bask benzetmesi yapmıyordu.

Çünkü o gün, ETA örgütünün iki lideri terörizm suçlamasıyla Fransa'da yakalanıp cezaevine gönderiliyordu.



Yazarın Tüm Yazıları