‘Yerli ve milli’ ödül

Güncelleme Tarihi:

‘Yerli ve milli’ ödül
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2015 21:41

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Erdoğan ödül alanların kendi çizgilerinde ‘yerli ve milli’ olduklarına dikkat çekti.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri bu yıl sinema dalında Münir Özkul’a, edebiyat alanında Rasim Özdenören’e, müzik alanında Orhan Gencebay’a, sosyal bilimler ve tarih alanında Mehmet Genç’e, geleneksel sanatlar alanında Hüseyin Kutlu’ya verildi. Kültür ve Sanata Vefa dalında ise Cemil Meriç adına kızı Ümit Meriç ödül aldı. Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini kazanan isimlere ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi.

ÖZKUL’UN ÖDÜLÜNÜ TORUNU ALDI

Rahatsızlığı nedeniyle törende bulunamayan Münir Özkul’un ödülünü kızı Güner Özkul ile torunu Süreyya Özkul aldı. Güner Özkul, “En büyük Özkul’un ödülünü, en küçük Özkul alıyor, bu görevi o üstleniyor. Babam gibi sanatçılar ve onların yarattığı karakterler bu toplumun etnik kökeni ve ideolojisi ne olursa olsun bütünün ortak paydasıdır. Babamı böyle ortak payda gördükleri için teşekkür ediyoruz” dedi. Ödül töreninde kısa bir konuşma yapan Orhan Gencebay ise korsan yayıncılığın sanatçılara çok zararı olduğunu kaydetti. ERDOĞAN’IN MESAJIDoğu’yla Batı’nın temas noktaları içinde hâlâ varlığını, özgürlüğünü sürdürebilen tek coğrafyanın Anadolu olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti:“Bizi biz yapan, diğer toplumlardan farklı kılan ve yaşadığımız bunca badireye rağmen ayakta tutan gücü çok iyi anlamalı, çok iyi kavramalıyız. Kültür ve sanat alanı işte bu bakımdan çok önemlidir. Bu isimlerin hepsinin ortak özelliği, şahsımın her zaman ifade ettiği ‘yerli ve milli’ diyerek, ısrarla vurgulamaya çalıştığım çizginin kendi alanlarındaki en mümeyyiz temsilcileri olmalarıdır.

Haberin Devamı

ÖZKUL SANAT ÇINARIMIZDIR

Sayın Münir Özkul 75 yılı bulan sanat hayatını bulan bir sanat çınarımızdır. Münir Özkul’u farklı kılan geleneksel temaşa sanatımızı temsil etmesidir. Mizahımızı ve sanatı en yalın haliyle sanatına yansıtan Münir Özkul’un yeni nesiller arasında da seviliyor ve sayılıyor olmasını buna bağlıyorum. Kimi zaman fakir ama gururlu, kimi zaman cefakâr bir öğretmen olarak hafızalarımızdaki yerini koruyacaktır. Sayın Özdenören, yedi güzel adamdan biridir. Bir neslin değil, nesillerin ağabeyidir, benim de ağabeyimdir. Kendisi 75 yıllık hayatına başarılı bir bürokrasi dönemi, onlarca deneme, gazete, kitap; her biri birer efsane olan edebiyat dergileri sığdırmış efsane bir isimdir. 

Haberin Devamı

ÖZEL YAŞADIKLARIM VAR

Sayın Orhan Gencebay bir dönem çok avami olarak telakki edilen, itilen, kakılan adeta boğulmaya, yok edilmeye çalışılan bir müzik türünün en özgün, en verimli en kıymetli temsilcisidir. Sayın Gencebay’ın müziği ritmini, tınısını bu coğrafydan alan aynı zamanda insanımızın günlük hayattaki sevdaları, isyanları, hüzünleri, ümitleri konu edilen bir özelliğe sahiptir. Onun sevdasını da isyanını da doğru anlamayanlara inat milletimiz kendisine sahip çıkmış sanatını bağrına basmıştır. 70 ve 80’lerin o sıkıntılı dönemlerinde takside, dolmuşta günlük hayatımızın her safhasıyla Orhan Gencebay müziğiyle karşılaşmamız doğaldır. Milletimiz kendisine sahip çıkmış, bağrına basmıştır. 70’lerin 80’lerin o sıkıntılı dönemlerinde Orhan Gencebay müziğiyle karşılaşmamız olağan bir durumdu. 1990’lardan sonra biz özellikle bunu çok daha farklı yaşadık. Hatta bazı özel yaşadıklarım var ki, bunu burada söylemem yanlış olur, gerçekten yanlış anlaşılır. Verilen bu ödül, kendisine yapılan haksızların telafisi manasına geldiğine inanıyorum. 

Haberin Devamı

BİTMEYECEK HAZİNE

‘Bilgi sonu gelmeyen bir fetihtir’ diyen merhum Cemil Meriç üstadımızı anlatmaya ne sözümüz, ne zamanımız, ne de gücümüz yeter. Az önce muhtereme kızını, hocamızı dinlerken gözüm yaşardı, çünkü Kubbealtı sohbetleri aklıma geldi. Milli Türk Talebe Birliği’ndeki sohbetler aklıma geldi. Bizi ümrandan uygarlığa taşıdığı o sohbetler aklıma geldi. Rahmetli Cemil Meriç, tüm ömrünü bu yolda harcamış, nesiller boyunca tartışılsa, üzerinde düşünülse bitmeyecek bir hazine bırakmıştır.”

Çeviri ödülü İdemen’in

İSTANBUL Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV), şiir, öykü, roman gibi edebiyat alanındaki yapıtların nitelikli çevirilerini desteklemek amacıyla geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Talât Sait Halman anısına başlattığı Talât Sait Halman Çeviri Ödülü’nün ilki, önceki akşam Martı Istanbul Hotel’de gerçekleştirilen törenle çevirmen Siren İdemen’e verildi. Törende İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve Halman’ın kızı tiyatro oyuncusu Defne Halman birer konuşma yaptılar. Konuşmaların ardından Sevin Okyay, Ahmet Cemal, Yiğit Bener, Kaya Genç gibi yazar ve çevirmenlerden oluşan Seçici Kurul’un başkanlığını yürüten Doğan Hızlan kürsüye gelerek, Georges Perec’in ‘La Boutique Obscure: 124 Rêves’ adlı eserinin ‘Karanlık Dükkân: 124 Rüya’ adlı çevirisiyle çevirmen Siren İdemen’in, 15 bin TL değerindeki Talât Sait Halman Çeviri Ödülü’ne layık görüldüğünü ilan etti. Siren İdemen’e ödülü İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı verdi.

BAKMADAN GEÇME!