Vali Bilmez: Devlet mecbur kalmasaydı belediyelere kayyum atamazdı

Güncelleme Tarihi:

Vali Bilmez: Devlet mecbur kalmasaydı belediyelere kayyum atamazdı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2019 17:46

Vali Bilmez: Devlet mecbur kalmasaydı belediyelere kayyum atamazdı

Haberin Devamı

Orhan AŞAN/VAN, (DHA) - VAN Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, "Bölgemiz asayiş ve güvenlik açısından sıkıntılar yaşıyor. Sizin seçtiğiniz belediye başkanlarının başına terör örgütü kayyum atadı. Belediye başkanları kendi iradeleriyle kanunlar çerçevesinde görev yapamadılar. Atanan KCK temsilcileri bunların ensesinden tutup dağdan ne talimat aldılarsa onlara bunu yaptırmaya çalıştılar. Bundan dolayı da devlet mecbur kaldı kayyum atadı" dedi. 
Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Bilmez, İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Cemil Öztürk, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Yavuz Özfidan, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Halil İbrahim Dilek ile İpekyolu ilçesi Erçek Mahalle'sinde bir taziye evinde muhtarlarla bir araya geldi.
Mahalle muhtarlarının sorun ve sıkıntılarını dinleyen Vali Bilmez, kayyumlarla ilgili de açıklamalarda bulundu. Kayyumluğun mecburiyetten doğduğunu belirten Vali Bilmez, "Bölgemiz bazı sıkıntılar, problemler yaşıyor. Asayiş ve güvenlik açısından sıkıntılar yaşıyor. Sizin seçtiğiniz belediye başkanları başına terör örgütü kayyum atadı. Belediye başkanları kendi iradeleriyle kanunlar çerçevesinde görev yapamadılar. Atanan KCK temsilcileri bunların ensesinden tutup dağdan ne talimat aldılarsa, onlara bunu yaptırmaya çalıştılar. Bundan dolayı da devlet mecbur kaldı kayyum atadı. Gönlümüzden geçen ve arzuladığımız şey bu topraklarda doğmuş ve yarın öldüğünde de cenazesi bu topraklara gömülecek, sadece amacı Van halkına hizmet olan insanların belediyeleri yönetmesi. Ama dünyanın hiçbir yerinde bir devlet kendi kurumunun halkı tarafından seçilmiş bir belediye başkanının elinde silah olan insanlar tarafından yönlendirilmesine ve yönetilmesine müsaade etmez" dedi. 
Seçilen belediye başkanlarının başına KCK'nın temsilci atadığını da belirten Vali Bilmez şöyle devam etti:
"Belediyeleri seçtiğimiz insanlara değil, o örgüt temsilcisine yönetmeye çalıştırdılar. Bunların da hiç bir zaman amacı seçmeni memnun etmek olmadı. Bunların amacı örgütü memnun etmek oldu. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir belediye başkanı olarak ilk seçildiğinde devlet büyüklerinden birini havaalanında karşılamaya gitti. Belediyede işçi olarak çalışan biri buna telefon açıp 'Cuguli nereye gidiyorsun dön' dedi. Belediyede çalışan bir işçi Diyarbakır halkının seçtiği belediye başkanına 'Cuguli' diye hitap ediyor ve talimat veriyor. Devlet buna müsaade edemezdi ve bundan sonra da bu tür uygulamalara müsaade etmez."
EN ÇOK FABRİKA, ÇÖZÜM SÜRECİNDE KAPANMIŞ
Van'da en çok fabrikanın çözüm sürecinde kapatıldığını da söyleyen Vali Bilmez, "Organize sanayi bölgesinde brifingler aldım. Ekonomi ile ilgili birimlerimizden brifingler aldım. En çok fabrika, açılım döneminde kapanmış. İstihdam en çok o barış dediğimiz, açılım dediğimiz dönemde kapanmış. Buna şaşırdım ve yetkililere sordum çatışmanın olmadığı, barışın olduğu bir dönemde bu fabrikalar neden kapandı. Dediler ki o dönemde birileri iş adamlarından sürekli haraç aldılar, çadırlara çektiler ve sorguya aldılar. o dönemde Van'da iş yapan insanlarımızın büyük bir kısmı maalesef Van'dan kaçtı" diye konuştu
TÜRKİYE PARTİSİ OLAMADILAR
Devletin terör örgütleri PKK, FETÖ ve DEAŞ ile mücadelesinin kararlılıkta devam edeceğini de belirten Vali Bilmez konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Devlet, PKK, FETÖ, DEAŞ ile acımasızca mücadele ediyor. Bu örgütlerin tüm unsurlarını yok etmek üzere planlanmış ve organize olmuş bir yapıdır. Ama devletin de partilere destek vermesi lazım. Ama bizim bölgemizde yaşadığımız bir sıkıntımız var. Bu bölgede ciddi oy alan bir parti örgütle arasına mesafe koyamadı. Bütün yapıları ve teşkilatları örgüt tarafından yönetildi. Dolayısıyla parti olamadı. 7 Haziran'da Selahattin Demirtaş Türkiye'de 81 milletvekili çıkarttı ve çıktı halka teşekkür konuşması yaptı. 'Bir kısım emanet oy da bize verdiniz, bize verilen oylar için teşekkür ediyoruz' dedi. Ama bir gün geçmedi, Cemil Bayık ve Duran Kalkan çıktı bütün dünya basını önünde dedi ki 'Ne emanet oyu, kim size oy vermiş ki, oylar bizimdir, kes sesini' anlamına gelen bir konuşma yaptılar. Hiç bir HDP yetkilisi çıkıp Duran Kalkan ve Cemil Bayık'a 'Ya aynı sosyolojiden beslensek bile, siz dünya kamuoyu önünde bizim genel başkanımızı azarlayamazsınız, fırça atamazsınız ve yok sayamazsınız' diyemediler. Diyemedikleri için de maalesef Türkiye partisi olamadılar. Bizim HDP'ye bakışımız maalesef Türkiye partisi olamamış, örgütün oyuncağı olmuş bir parti olarak görüyoruz ve bakıyoruz. Devlet millete hizmet için vardır. Lütuf olarak hizmet yapmıyor ve her türlü hizmeti istemek hakkınızdır. Biz de bu hizmeti buraya getirmekle sorumluyuz. Ama bizim de sizden bu örgütten uzak durmanızı isteme hakkımız vardır." 

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!