Ahmet Ağaoğlu: "Burak Yılmaz olayı 2-3 şiddetindeki fırtınaydı"

Güncelleme Tarihi:

Ahmet Ağaoğlu: Burak Yılmaz olayı 2-3 şiddetindeki fırtınaydı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2018 17:49

Ahmet Ağaoğlu: "Burak Yılmaz olayı 2-3 şiddetindeki fırtınaydı"

Haberin Devamı

Tolga SAĞLAM / TRABZON (DHA) - Trabzonspor Kulüp Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Bursaspor maçında yaşananları Burak Yılmaz'a yakıştıramadığını, sebepsiz yere gündem yaratan ve krize dönüşen bir olay olduğunu belirterek süreci  2-3 şiddetindeki fırtına şeklinde yorumladı.
Ahmet Ağaoğlu, katıldığı bir televizyon programında Burak Yılmaz, Abdülkadir Ömür ve gündemdeki diğer gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Yaşananları 2-3 şiddetindeki fırtına olarak değerlendiren Ağaoğlu, "Bizim yaşadıklarımız bana göre denizci tabiriyle 2-3 şiddetindeki fırtınaydı, derbide yaşanan 6-7 kuvvetindeydi. Görüntü olarak baktığımız zaman bize yakışmayan, kulübümüze yakışmayan, Burak Yılmaz'a yakıştıramadığım, sebepsiz yere gündem yaratan ve krize dönüşen bir olaydı bu. Dün yönetim kurulu olarak aldığımız kararı eleştirenler var, hafif bulanlar var, ağır bulanlar var. Onlara şunu söylemek istiyorum; Trabzonspor gibi büyük bir kulübün başına geldiğiniz zaman burada kişilerin doğruları ikinci planda kalır. Kulübün doğruları ön plandadır. Düşünceniz bakış açınız ne olursa olsun kulübün doğrusunu yapmak zorundasınız. Kurumunuz, kulübünüz için doğru olanı yaptığınız zaman kendiniz için de doğru olanı yapmış olursunuz. Yönetimde genelde birleştik, oy birliğiyle alınan bir karardı. İşin doğrusunu söyleyelim, 'biz böyle düşündük ama başkan siz ne düşünüyorsanız biz o kararın arkasındayız' dediler. Ben de onların almış oldukları karar doğrultusunda bir karar aldım. Burak da 'Ben çok üzgünüm, olmaması ve yapılmaması gereken bir olaydı. Kazanma hırsının enerjisi ve siniriyle öyle bir tepki gösterdim ama çok üzgünüm. Başkanın vereceği her türlü karara da saygılıyım' dedi. Aslında ön plana çıkması gereken, ekranlara veya kamuoyuna yansıması gereken şeyler bunlar. Sıkıntının çözümü noktasında tarafların göstermiş olduğu sağduyu ve duyarlılık önemli. Bu duyarlılık kulübe ve kulübün menfaatlerine karşı gösterilen duyarlılıktır. Böyle bir karar aldık" diye konuştu.
"YÖNETİME VE KULÜBE GÜVEN YOKTU"
Göreve geldiklerinde güven ortamının kaybolduğunu belirten Ağaoğlu, "Biz geldiğimizin birinci veya ikinci haftasında 8 oyuncumuzdan, daha sonra da 2 oyuncumuzdan geciken alacaklarından dolayı ihtar çekildi. Kulüp içi disiplinin tamamen yok olduğu, oyuncuların yönetime olan güveninin ortadan kalktığı bir ortam vardı. Bir futbolcumuzun bana sarf ettiği söz var… 'Ben size neden güveneyim?' Yönetime karşı güven yok. Bir söz veriyorsunuz, oyuncu sizin icraatınıza bakıyor. Sözünüz hiç önemsenmiyor, bu çok sıkıntılı bir durum. Güven ortamının ortadan kalktığı, hatta 'Bir hafta içerisinde ödemelerimiz yapılmazsa biz sahaya çıkmayacağız' diyen bir futbol takımıyla karşı karşıyaydık. Ve biz o oyuncularla devam ediyoruz. Bugün gelmiş olduğumuz noktada, oyuncuların yönetime, teknik heyete ve kulübe karşı güvenleri oluştu. Bunlar aynı oyuncular. Onlarla devam ediyoruz. Geçmişte o ağır neticelerin kanıksandığı bir yerde bugün puan kaybı, maç kaybı değil onlara üzülüyoruz. Puan kayıplarına tahammülü olmayan bir bakış açısıyla karşı karşıyayız. Trabzon için de bu çok normaldir. Trabzon insanı için, Trabzonsporlular için bu çok normaldir" ifadelerini kullandı.
"SUYUN ÖNÜNDEKİ ENGEL ÇEKİLDİ"
Ligdeki takımların durumuyla ilgili 'Acaba diğerleri mi düştü, yoksa Anadolu futbolunda bazı şeyler doğru ve yolunda gitmeye mi başladı?' diyen Ağaoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Bir şey vardı orada ve o şey çekildi. Suyun önünde duran bir şey vardı ve çekildi. Şimdi su, yolunu buldu, akıyor. Ne oldu, şimdi herkes herkesi yeniyor da önceden yenemiyordu. Değişen ne oldu? Herkes biliyor. Geldiğimden beri söylüyorum; bulunmuş olduğum makamın bana yüklediği bir sorumluluk var. Çünkü takımlar masa arkası, perde arkası sıkıntılarla bu sene daha az karşılaşıyor. Bir tanesi Ankaragücü maçı, bir tanesi de Antalyaspor maçında karşılaştık. Göztepe'yle maç oynadık ve yenildik. O maçta da çok tartışılacak pozisyon vardı ama maç ortada gitti. Mücadele biraz daha FIFA ağzıyla konuşmak gerekirse 'Fair' olmaya başladı. İnsanların aslında yavaş yavaş bunu görüp, algılamaya ve geriye dönük de nedenlerini sorgulamaya başladıkları bir süreç içerisindeyiz. Bireysel olarak bu ülkenin futbolunun önünde sıkıntı yaratan bireyler vardı. Şimdi o bireylerin etkileri minimuma indi."
"ANADOLU'NUN ÖNÜ AÇILDI"
Futbolun önündeki engellerin kalktığını belirten Ağaoğlu, bu konuda şunları dedi:
"Federasyon veya MHK veya futbolu yöneten etkili organlar, şurada oturuyoruz program yapıyoruz. Birisi size sürekli baskı yapar ve bu baskının dozunu arttırışa ve çeşitli kanallardan da bu baskılar devam ederse sizin normal bir karar almanız ve işinizi doğru yapmanız mümkün olabilir mi? Ben yapamam. Futbolun üzerinde, Türk sporunun üzerinde bir baskı vardı, bu sene o baskı yok. O yüzden herkes olması gerektiği şekilde hareket ediyor. Bu da Anadolu takımlarının ciddi şekilde önünü açtı. Yabancı sınırının kalkması ekonomik anlamda kulüpleri çökertti. Daha fazla para gitti, bir edecek futbolcuya üç dört verildi. Anormal rakamlarla karşılaştık. Yönetim olarak geldiğimiz zaman bütün bu sıkıntıların farkındaydık. Takım içi, kulüp içi idari disiplinin kaybolduğu, 4-6 aydır ücretlerin ödenmediği, borcun kulübün gelirinin 8 katına çıktığı, transfer yasaklarının kapıda olduğu, hacizler, TFF'de biriken dosyalar ve bu şarlar altında buna rağmen takım bir şekilde başarılı olursa, Şampiyonlar Ligi'ne giderse bunun sürdürülebilirlikten uzak bir başarı olduğu gerçektir.
"KULÜBÜMÜZÜN SAYGINLIĞI ARTIYOR"
Kamuoyu araştırmaları yaptığını belirten Ağaoğlu, şöyle devam etti:
"Kulübün saygınlığı açısından ciddi sıkıntılarımız vardı. Aldığımız kararlarla alakalı olarak saygınlığa halel getirdiğimiz yönünde bir takım eleştiriler varsa da her şey inceleyen bir insanım. Kamuoyu araştırması yaptırıyorum, kulübün Türkiye genelinde saygınlığının çok ciddi biçimde arttığı gözlemleniyor. Dün bir bankanın kapısının önünden dahi geçemezken, bugün o bankanın yönetimiyle - genel müdürüyle oturup rahat rahat konuşup, borçlarınıza rağmen ek kredi alabilecek bir konuma gelebiliyorsanız, bu yönetime ve kulübe olan güven ve saygıdandır."
"SORUN GELİRLER DEĞİL GİDERLER"
Gelir-gider dengesinde devre arası eksik bölgelere takviye yapılabileceğini vurgulayan Ağaoğlu, şunları dedi:
"Gelirler zaten belli, ek gelirler veya ek kaynaklar var. İki üç tane önümüzdeki süreç içerisinde ciddi ekonomik kaynak sağlayacak projelerimiz var. Gelirler değil de sorun giderler. Trabzonspor'un kasasına, 1 girerken üç borçlanmışız, dört borçlanmışız. Zihinlere işlesin diye bu örneği veriyorum. Benfica 90 Milyon Euro gelir elde etmiş, Trabzonspor da futbolda 1 Milyar 100 Milyon TL batırmış. İkimiz de aynı işi yapıyoruz. Ben ilk geldiğimde söylediğim buydu ama bu çarpıtıldı. Bizim dışımızda yürüyen bir sistem vardı ve biz ona çomağı soktuk. Ben neden alayım? Benim gelirim bir ise, benim karşılayabileceğim maliyet belli. Ben geçen seneki rakamlara dönüp baktığım zaman 3.5 Milyon Euro'luk iki stoperi gönderdim ve 1 Milyon 50 bin Euro maliyetle Zargo ve Hosseini'yi aldık. Onlardan çok mu zayıflar? Hayır, aksine onlardan daha başarılılar bana göre. Bütçenize göre hareket ederseniz yine kaliteli oyuncuyu alıp getirirsiniz. Sağa sola da para kaptırmazsınız. Bizim söylemek istediğimiz şeyler bunlardı."
"SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR BAŞARI İÇİN 3-4 SENEYE İHTİYAÇ VAR"
Trabzonspor'un her zaman yarışın içerisinde olacağını ancak sürdürülebilir bir başarı için 3-4 seneye ihtiyaç olduğunu anlatan Ahmet Ağaoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Trabzon insanından sabır isteyemezsiniz, çünkü o kelime Samsun'un doğusunda bir anlam ifade etmiyor. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray bu sıkıntıları yaşamaya başlayınca, 'Şu maçı alsaydık' deniyor. Keşke alsaydık ama bakın biz bu noktaya nerelerden ve nasıl geldik. Yeryüzünde Allah'ın bir insana yükleyebileceği, en ağır yüklerden bir tanesidir bu. Hem tüm taraftarlarla aynı sıkıntıyı, aynı üzüntüyü yaşıyorum hem de o işin başında sorumlu olan insan benim. Ben mesela içimden taraftar heyecanını ve bakış açısını atamadım. Yönetici soğukkanlıdır. Onu muhafaza ediyorum ama içimdeki tutku 48 saatime mal oluyor. 6 puanı alsam ligin tepesinde oturuyordum. Ama sahasında 6 gol yiyen takımdan bu noktaya geldik. İnsanlar şuna inansınlar, oradan buraya geldik ve buradan da daha iyi yerlere gideceğiz."
"DAHA İLERİ SEVİYEYE GİDECEĞİZ"
Yönetimine güvenen, başkanına güvenen, 11 ayrı milletten 27 aslan yürekli bir futbolcu ailesine sahip olduklarını kaydeden Ağaoğlu, "Biz bir aile haline geldik. Birbirimizi seven, sayan, kenti ve insanları benimseyen bir takım haline geldik ve tabii ki bundan da ileri gideceğiz. Üç maç berabere kaldık diye koptuk mu ligden? Altı puan var, ama şuna da bakalım aşağıyla da altı puan var. O yüzden temkinli gitmemiz gerekiyor. Devre arasında kadar zaten hiçbir şeyi değiştirme şansımız yok. Devre arasında takviye yapılması gereken yerler var, bütçemiz elverirse takviye yapıp yolumuza devam edeceğiz. Altı ayda ödediğimiz para 250 milyon TL. Gelir? Sıfır! Bunu Divan Genel Kurulu'nda açıkladım. Bunun 120'si banka kredisi, 130'u futbolcu satışı ve diğer gelirler. Borçlanmayı yüzde 20'lere çekip içeriye kaynak aktarmamız lazım. Profesyonel kadro maliyetini 10 milyon Euro aşağı çekmişsiniz ve takımın performansı ortada" dedi.
"HİZMET ETMEYE GELDİM"
Trabzonspor'a hizmet etmeye geldiğini belirten Ağaoğlu, "Kimse merak etmesin, yaş 60'ı geçti 61 oldu. Neyin, ne olduğunu biliyoruz. Kazanların kimler tarafından nasıl kaynatıldığını, kimin odun attığını biliyorum. Boşu boşuna kazanları kaynatmasınlar, kaynattıkları kazanda kendileri haşlanabilir. Oturduğum koltuğun bana yüklemiş oluğu bir sorumluluk var ve bu sorumlukla hareket etmek zorundayım. Ben burada gördüğümü anlatmaya çalıştım, kişileri hedef alan veya kişiyi hedef alan, durduk yere birilerine söz hakkı doğuracak bir durumun içinde değilim. Anlayan, anlayacağını anladı. Onun üzerinden spekülasyon yapmayalım. Adaylık için, önümüzdeki hafta içerisinde çok net olarak kamuoyuyla paylaşacağım. Ama aday değilim diye bir şey söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Öyle bir şey yok. Ben buraya hizmet etmeye geldim, beni bu kulübün başkanı değil hizmetçisi olarak görün. Kulüpteki sıkıntılar ortadan kalktığında ben çok ciddi şekilde yıpranmış olacağımı biliyorum. Ben tamamen yanmadan, tamamen yıpranmadan kulübün bu sıkıntılardan sıyrılması mümkün değil. Benim daha sağ kolum yandı, gövde ve bacaklar duruyor. Sistem içerisinde tek adaylı kongre diye bir şey söz konusu değil. İsteyen olabilir" şeklinde ifadeler kullandı.
"FENERBAHÇE MAÇINA GİDECEĞİM"
Takımın gittiği her yere gideceğini vurgulayan Ahmet Ağaoğlu, "Zaten misafir takımın başkanının koltuğu benim koltuğumun sağ tarafı, tabii ki birlikte izlenecek o maç. Gelen misafir takımın başkanını misafir tribününde ağırlayacak halimiz yok. Kendi takdirleri gelip gelmemek. Ama benim takımım Şükrü Saraçoğlu'na gittiği zaman ben ordayımdır. Benim gitmemem için bir sebep yok. Bir kere ben her maça gitmeye çok büyük özen gösteriyorum. Orada maç başlamadan, seremonide, oyuncu bir taraftan da protokolde kimin olduğuna, yöneticisinin nerede olduğuna, başkanına o kadar dikkat eder ki! Güç almasa bile güç kaybına uğramaz. Yalnız bırakıldığı hissine uğrarsa o oyuncu çok etkilenir. Yıllardır tribündeyim, şimdi kulübün başındayım ve olmam gereken yerdeyim. Orası da çok sıkıntılı bir yer, maç da izleyemiyorum. Tepki veremiyoruz, sıkılıyoruz, geriliyoruz. Takım gol atıyor, alkışlayamıyorsun. Kolay bir yer değil. Biraz içinizde o heyecanı yaşıyorsanız, böyle bir sıkıntısı da var" diye konuştu.
"ALTYAPIYA İHANET ETMEYİN"
'Kulüple ilgili ince hesapları olan, Trabzonspor'la ilgili farklı hesapları olan insanlar var' diyen Ağaoğlu, şöyle devam etti:
"Bir kere bunu kişiler üzerinden görmeyin. Hedefinizde kulüp varsa, kulübe hâkim olmak istiyorsanız bunu kişiler üzerinden görmeyin. Bir kere kişilere atılan iftira kul hakkına girer. Abdulkadir daha 19 yaşında. 30 -35 yaşındaki bir futbolcunun bile bir ergen çocuk davranışı içerisine girdiğini görüyoruz ki bu çocuk daha 19 yaşında. Yusuf daha 20 yaşında. Altyapıda 3.5 metre boyunda Abdulkadir ile Yusuf'un fotoğrafı var, bu çocukların da idolü bunlar. Biz elimizdeki değerleri bu kadar yıpratırsak o değirmenin içerisinde yıllardır öğütüldüğü gibi öğütürsek altyapıya da ihanet etmiş oluruz. 1461'in yaş ortalaması 19. Altyapı,  1461 Trabzon ve Trabzonspor. Bu yapı neden tahrip edildi? Mehmet Ekici kadro dışı kalmasaydı Yusuf'un çıkma şansı var mıydı? Yusuf, Samsunspor'a gidiyordu. Şimdi de sakın onu 20 Milyon Euro'ya verme diyorlar. Bu hassasiyeti o zaman da göstermeliydi herkes. 1461 Trabzon kütür kütür aşağı giderken o hassasiyeti göstermeliydiler. Önümüzdeki sene oralarda 4-5 futbolcu A Takıma gelir, yine 3-4 futbolcu satılır ve para kazanılır. Benim modelimi alan bir kulüp bu model üzerinden dünyanın parasını kazanıyor ve ben futbolda para batırıyorum. Altyapıya inanmayan bir takımın başarılı olma şansı yok. Barcelona'da Messi nereden geldi? Barcelona'nın altyapısından 7 oyuncu oynuyor. Her yıl bir oyuncu ekliyorlar ve o oyuncu ilerleyen süreçte değeri 100 Milyon Euro'ya kadar çıkıyor. Futboldan para kazanan ve zirve yarışının içinde olan bir Trabzonspor yaratmak zorundayız. Abdülkadir sakatlandı ve maçta çıktı. Salonda çalışıyor. On beş gündür, Anthony de antrenmanlara çıkmıyordu, salondaydı o kime tepki koyuyordu? Kamil Ahmet birine tepki mi koyuyor? Yusuf sakat, o kime tepki koyuyor? Abdulkadir'e ne zarar verdi biliyor musunuz? Abdulkadir'e bu 15 gündür devam eden söylentiler zarar verdi. Ben etkilendiğini biliyorum. Bundan uzak tutabilmek için de herkes yoğun bir çaba sarf ediyor. Bunun içerisinde ben de varım. Ama Trabzonspor'un biraz irtifa kazanmaya başladığı zaman bu tür şeyler karşılaşacağı, bu tür sıkıntıları göğüslemek zorunda kalacağını biliyoruz. Biraz daha yukarı tırmanalım bakın nerelerden neler çıkacak! Bu Türk futbolunun genel sıkıntısı."
"SOSA YENİ TRANSFER"
Sosa'nın performansını çok beğendiğini kaydeden Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, "İstikrar çok önemli bir faktör. Benim bildiğim Trabzonspor 35 yıldır yeniden yapılanıyor. Her sene yıkarsan o yeniden yapılanma bir türlü gerçekleşmez. Sürdürülebilir bir başarı için istikrar şart. Oyuncu geliyor, ilk sene verim veremeyebilir ama Sosa, geçen seneye bakın, bu seneye bakın. Transfer diyorsunuz ya, bizim transferlerimiz bunlar. Zaten kendisi hazırlık kampında söyledi, 'Bir önceki sene çok sıkıntılar yaşadım ama bu sene aklımda hiçbir sorun kalmadı. Aklım hep saha içinde olacak' dedi. Sahaya çıkmayacağız diyen oyuncu topluluğundan bugün bu sahada bu mücadeleyi veren oyuncu topluluğuna" yorumunu yaptı.
"LİGDEKİ TÜM TAKIMLARLA MÜCADELE EDİYORUZ"
Trabzonspor'un taraftarının sevgisine ihtiyacının olduğunu kaydeden Ağaoğlu, "Futbolcuların canını dişine takıyor. Şampiyon olunacaksa elbette ben olayım, her sene ben olayım. Her yıl Trabzonspor olsun. Ben olmayacaksam da hiç kimse olmasın. Zaten olmaları da bende hiçbir anlam ifade etmiyor. Ama tekrar söylüyorum, oturduğumuz koltuk insanı çok farklı düşünüp konuşmaya zorluyor. Benim içimde fırtınalar kopuyor, emin olun taraftarın istediğinin on katı oluyor. Lig gerçekten kolay bir lig değil. Göztepe bizi yeniyor, sonra Beşiktaş'ı yeniyor. Biz gidiyoruz Akhisar'a 3 atıyoruz, Akhisar gidip Göztepe'yi deviriyor. Geçtiğimiz senelerdeki mücadele yok ortada. Biz sadece İstanbul'un 3 takımıyla değil, ligdeki bütün takımlarla mücadele ediyoruz. Trabzon'a gelen takımların oynadığı futbol, eski performansları değil. Canlarını dişlerine takıyorlar. Buradan da nereye gideceğimiz belli. Bu takımın ihtiyacı olan tek şey taraftarın sevgisi. Taraftar iyi günde de kötü günde de takımın yanında olmazsa başarı hayal olur" diyerek açıklamalarını tamamladı.

(FOTOĞRAFLI)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!