Eşrefoğulları’nın Romanı Yazıldı
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2015 10:03
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. HÜSEYİN MUŞMAL İLE BEYŞEHİR’DE BİR KİTABEVİNİN SAHİBİ FATİH BABAOĞLU TARAFINDAN EŞREFOĞULLARI DÖNEMİNİN HİKAYESİNİ KONU ALAN “BEĞ” ADIYLA BİR ROMAN YAZILDI.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Muşmal ile Beyşehir’de bir kitabevinin sahibi Fatih Babaoğlu tarafından Eşrefoğulları döneminin hikayesini konu alan “BEĞ” adıyla bir roman yazıldı.
Romanın yazarlarından Doç. Dr. Hüseyin Muşmal, Eşref Bey Romanının yazılış hikayesi hakkında bilgi verdi. Muşmal, geçtiğimiz yıl kendisinin de içinde olduğu bir kurul tarafından Beyşehir’de Eşrefoğulları sempozyumu düzenlendiğini anımsatarak, “Sempozyum sırasında Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen çok sayıda bilim adamı tarafından pek çok bildiri sunuldu. Ancak çok defa Eşref Bey’in kim olduğu ile ilgili herhangi bir bilgi olmadığı konuşuldu, tartışıldı. Maalesef ki bilim dünyası Eşrefoğlu Beyliği’nin kurucusu Süleyman Bey’in babası Eşref Bey’in kim olduğunu, ne zaman ve nereden göç ettiğini yeterince bilmiyordu. Bu konuda devrin kaynakları ve arşiv kayıtları maalesef ki suskundu. Ben sempozyum boyunca bunu düşündüm, Eşref Bey kimdi? Bilim dünyasının bilmediği bu adamı günlerce hayal ettim. Ve bir gün kardeşim Fatih Babaoğlu’nun dükkanına ziyarete gittiğimde, çay içerken Eşref konusu açıldı. İşte o gün karar verdik. Ve dedik ki bilim dünyasının bilmediği bu adamı neden edebiyat dünyası da bilmesin? Dedik ki, öyle bir roman yazalım ki Eşref’i ve Beyşehir’i dünya tanısın, öyle bir roman yazalım ki, bir gün belgeseli veya filmi çekilsin, biz bunu hayal ettik ve yola çıktık. 5 aya yakın okuma yaptık, sonra 1 ay boyunca birlikte çalıştık. Şubat tatilinde yazdıklarımızı birlikte okuduk düzelttik. Roman bir Eşrefoğlu Romanı ancak Romandaki bütün kahramanlar hayal ürünü, olaylar, zamanlar ve mekanlar bütünüyle kurgusaldır. Eşrefoğulları’nın hikayesi, 3’lü ‘Beğ-Sultan ve Seyyid’ olmak üzere üç seri halinde devam edecektir. İnşallah böylece hem memleketimize olan minnet borcumuzu ede etmiş olacağız, hem de Beyşehir’i ve Eşrefoğullarının ismini edebiyat aleminde daha fazla duyurmuş olacağız. Elbette bu da Beyşehir’in tanıtımına ve turizmine katkı sağlayacaktır” dedi.
Romanın yazarlarından Doç. Dr. Hüseyin Muşmal, Eşref Bey Romanının yazılış hikayesi hakkında bilgi verdi. Muşmal, geçtiğimiz yıl kendisinin de içinde olduğu bir kurul tarafından Beyşehir’de Eşrefoğulları sempozyumu düzenlendiğini anımsatarak, “Sempozyum sırasında Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen çok sayıda bilim adamı tarafından pek çok bildiri sunuldu. Ancak çok defa Eşref Bey’in kim olduğu ile ilgili herhangi bir bilgi olmadığı konuşuldu, tartışıldı. Maalesef ki bilim dünyası Eşrefoğlu Beyliği’nin kurucusu Süleyman Bey’in babası Eşref Bey’in kim olduğunu, ne zaman ve nereden göç ettiğini yeterince bilmiyordu. Bu konuda devrin kaynakları ve arşiv kayıtları maalesef ki suskundu. Ben sempozyum boyunca bunu düşündüm, Eşref Bey kimdi? Bilim dünyasının bilmediği bu adamı günlerce hayal ettim. Ve bir gün kardeşim Fatih Babaoğlu’nun dükkanına ziyarete gittiğimde, çay içerken Eşref konusu açıldı. İşte o gün karar verdik. Ve dedik ki bilim dünyasının bilmediği bu adamı neden edebiyat dünyası da bilmesin? Dedik ki, öyle bir roman yazalım ki Eşref’i ve Beyşehir’i dünya tanısın, öyle bir roman yazalım ki, bir gün belgeseli veya filmi çekilsin, biz bunu hayal ettik ve yola çıktık. 5 aya yakın okuma yaptık, sonra 1 ay boyunca birlikte çalıştık. Şubat tatilinde yazdıklarımızı birlikte okuduk düzelttik. Roman bir Eşrefoğlu Romanı ancak Romandaki bütün kahramanlar hayal ürünü, olaylar, zamanlar ve mekanlar bütünüyle kurgusaldır. Eşrefoğulları’nın hikayesi, 3’lü ‘Beğ-Sultan ve Seyyid’ olmak üzere üç seri halinde devam edecektir. İnşallah böylece hem memleketimize olan minnet borcumuzu ede etmiş olacağız, hem de Beyşehir’i ve Eşrefoğullarının ismini edebiyat aleminde daha fazla duyurmuş olacağız. Elbette bu da Beyşehir’in tanıtımına ve turizmine katkı sağlayacaktır” dedi.