TBMM Başkanı Yıldırım: PKK, FETÖ, DEAŞ, her terör örgütü ülkenin başına beladır

Güncelleme Tarihi:

TBMM Başkanı Yıldırım: PKK, FETÖ, DEAŞ, her terör örgütü ülkenin başına beladır
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2018 12:14

TBMM Başkanı Yıldırım: PKK, FETÖ, DEAŞ, her terör örgütü ülkenin başına beladır

Haberin Devamı

Taylan YILDIRIM- Nevra UÇKAÇ/İZMİR, (DHA) - TBMM Başkanı Binali Yıldırım, İzmir'de, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı'nca (EGEV) düzenlenen 'Ege Ekonomik Forumu 2018'e katıldı. Yıldırım, değişen dünyada bölgesel sorunların yeni tehditler oluşturduğunu belirterek, "Bazı dostlarımız, Türkiye'ye cömertçe telkinleri art arda sürdürüyor. 'Terörle mücadelede bu kadar azimli olmayın. Bu ayrılıkçılara daha müsamahakar davranın. Ne olacak, Türkiye bölünse de bir şey olmaz.' Vermeye çalıştıkları mesaj budur. İzmir'den söylüyorum. PKK da FETÖ de DEAŞ da her türlü terör örgütü, bu ülkenin başına beladır" dedi.
EGEV ortaklığıyla küresel gelişmeler ışığında bölgesel vizyon oluşturulması amacıyla 22- 23 Kasım günlerinde düzenlenecek 'Ege Ekonomik Forumu 2018', TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın katılımıyla gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun gribal enfeksiyon nedeniyle katılamadığı toplantıda; Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, milletvekilleri ile çok sayıda iş insanı ve kamu yöneticileri hazır bulundu. İsmi AK Parti'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için geçen Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Başkan Vekili Nihat Zeybekci de zirvede yer aldı. 
'İŞLER, BİZİ MUTLU EDECEK DÜZEYDE GİTMİYOR'
Forumda hitap eden TBMM Başkanı Yıldırım, "Geçen yıl birincisi düzenlenen törene de o dönem başbakan olarak katılmıştım. 'O gün o toplantıda acaba neler söylemişiz?' diye baktım. '2017 yıl sonundan itibaren küresel ekonomide toparlanma olacak. 2018'de tatmin edici bir seviyede olmasa da küresel ekonomik bir toparlanma söz konusu' demişim. İşler, bizleri mutlu edecek düzeyde gitmiyor. Özellikle ABD'de yapılan seçimlerden sonra dünyanın ayarı bozuldu. Bilhassa korumacılık, keyfi kararlar zaten küresel güç dengesi çoktan beri bozulmuştu. Dünyada her gün yeni krizlerin başlamasını da hızlandırdı. Bölgemize yönelik İran'a yaptırım kararı, Rusya'ya bu bölgeye uyguladığı ekonomik döviz kurunu kullanarak uyguladığı doğrudan ve dolaylı yaptırımlar, baskılar, bölgesel gelişmeleri çok olumsuz yönde etkilemektedir" diye konuştu.
'YENİ TEHDİTLER GETİRİYOR'
Değişen dünyada bölgesel sorunların, yeni tehditler oluşturduğunu belirten Yıldırım, şunları kaydetti: 
"Mesela bugün 265 milyon insan kendi vatanında yaşamıyor, göçebe 70 milyon sığınmacı var.  Olayların yoğunlaştığı bölgeye bakarsanız bizim bölgemiz. Türkiye'nin etrafındaki güney sınırlarımızda müthiş bir kaos, otorite boşluğu, terör var; kan, gözyaşı var. Türkiye'nin yanı başında olan bu olaylardan ülkemizin etkilenmemesi söz konusu değil. Çok fazla bedel ödüyoruz. 8 yıldır biz bu bedeli ödüyoruz ama her şeye rağmen biz değerlerimiz, tarihimiz, kültürümüz, ecdadımızdan bize kalana mirasın gereği biz bize yakışanı yapıyoruz. Darda zorda kalan insanlara 'Ne haliniz varsa görün' demiyoruz onlara kucak açıyoruz. Hayata tutunmalarına yardımcı oluyoruz. Bunu tamamen emperyal emelleri olan ülkeler, anlamakta zorlanıyorlar. Çünkü onlara her şeyi dolar olarak görüyorlar. Ama insanın olmadığı yerde hayat olmaz. Bunlar geçici olaylar. Mutlaka bu bölgelerde sorunlar çözülecek. Asıl ondan sonra bölgede ekonomik canlanma yeniden imar ve inşa çalışmaları başlayacak. Bugüne hazır olmamız lazım. Yani zenginlik merkezi 70'li yıllarda ABD'deydi. 1980'li yıllarda Avrupa'daydı. Şimdi artık bizimi bölgemize doğru geldi. Doğuya doğru gidiyor. Giderken de gelirken de geçtiği yer Anadolu toprakları. Cenab-ı Mevla’m bize o kadar güzel ülke vermiş ki hem Asya ile Avrupa arasındayız. Stratejik topraklar vermiş. Hani derler ya 'Derdi olmayanlar ölülerle delilerdir.' Esasında bana sararsanız onlarında derdi vara ama ifade edemiyorlar. Sorunumuz olacak ama bu bizimi hayata tutunma azmimizi de geliştirecek."
'16 YILLIK BAŞARI ÖYKÜSÜ'
Türkiye'nin 16 yıllık başarı öyküsü olduğunu vurgulayan Yıldırım, ülkenin, altyapı gelişmişlik düzeyi ile dünyada 39'uncu sıradan 2017 yılında 9'uncu sıraya yükseldiğini belirterek, bölünmüş yollar sayesinde ölümlü trafik kazasında yüzde 63 azalma olduğuna dikkat çekti. Yıldırım, "Bizim zaten hedefimiz parmakla sayılan ülkelere arasına girmek. Demek ki altyapı hizmetlerinde bunu şimdiden başarmışız. Sağlıkta bunu başardık. Peki bunun kime ne faydası var? Türkiye'nin bölünmüş yollarını, Türkiye'nin sosyoekonomik yapısına etkisi. Bölünmüş yollarla birlikte ölümlü trafik kazasında yüzde 63 azalma oldu. Bununla beraber illerin kendi aralarındaki ticareti yüzde 40 arttı. Küresel ticarete doğrudan yüzde 1 artı katkı sağladı. Ayrıca illerde ihracat arttı. Türkiye'nin 15 yıl önce ihracat sayısı ne kadardı? 12- 13, şimdi tamamına ihracat yapıyoruz. Türkiye'de elektronik ortamda ticaret yapılıyor."
'BÖLGESEL TEHDİTLERİN YANINDA BÜYÜK FIRSATLARIMIZ VAR'
Türkiye'nin terörle mücadele azminin, bazı ülkeleri rahatsız ettiğini belirten Yıldırım, şunları söyledi:
"Bu bizim için beka meselesi. Bazı dostlarımız, Türkiye'ye cömertçe telkinleri ardı ardına sürdürüyorlar. Aslında istedikleri şey, 'Terörle mücadelede bu kadar azimli olmayın. Bu ayrılıkçılara daha müsamahakar davranın. Ne olacak; Türkiye bölünse de bir şey olmaz'. Vermeye çalıştıkları mesaj budur. Ben İzmir'den söylüyorum. PKK da FETÖ de DEAŞ da her türlü terör örgütü bu ülkenin başına beladır. Hiçbir şekilde müsamaha gösterilmemesi lazım. Bunları dolaylı ya da doğrudan destekleyenlerin kim olduğunu da biliyoruz. Amaçları insan kaynağımızı tüketmek, bir yandan da ekonomik istikrarı ülkemizin öngörülürlüğünü tartışmaya açmak. Niye? Türkiye gıpta edilecek işler yapıyor. Bölgesel tehditlerin yanında büyük fırsatlarımız var. Bu bölgenin sıkıntılarını, yükünü doğrudan karşılayan ülke olarak bu bölgenin imarında, inşasında, bizim işin merkezinde olmamız lazım. Buna hazır olmamız lazım. Ege Bölgesi her zaman Türkiye'nin üreten bölgesi olmuştur. Bu bugün de böyledir yarın da böyle olacaktır. Bunun için bölgenin her türlü altyapısı hazır hale getirilmiştir."
'ÇANDARLI'YA OTOYOL YAPIYORUZ'
İzmir'e yönelik yatırımlardan bahseden TBMM Başkanı Yıldırım, şöyle konuştu: 
"İzmir'e her zaman pozitif yaklaştım. İZBAN meselesi önümüze geldiğinde enkazdı. Geldik, hizmete geçirdik. Çevre yolunu geldik ve hizmete açtık. Yetmedi Çandarlı'ya otoyol yapıyoruz. Belki de İzmirlinin haberi yok. Yolun aksı ortaya çıktı. Önümüzdeki sene sonu İzmir- İstanbul Otoyolu'nu açıyoruz. 'Pahalı oldu geçiş; şöyle, böyle' dediler. En pahalı hizmet, olmayan hizmettir. Zaman, bugün paranın önüne geçmiştir. Bir yandan hızlı tren Ankara'dan Afyon'a, oradan bu tarafa geliyor. Birçok proje var. Bunların hepsi bir bir hayata geçirilecek. Çıkışımız budur. Gençlerimizin geleceği için buna ihtiyaç var. En büyük kaynak petrol değil. Doğal gaz değildir. İnsan kaynağı, bitmeyen tükenmeyen bir kaynaktır. O da bizde var. Kaynağı dışarıda aramaya gerek yok. İnşallah gençlerimizi hayata hazırlayacağız. İzmir'in üniversiteleri bunun için var. Önümüzdeki 15 sene içinde uzmanların tahminlerine bugün var olan mesleklerin yarısı ortadan kalkacak. Şaka değil. Eğer yerine gelecek mesleklere kendimizi hazırlamazsak bizi ne bekliyor? Bir yandan işini kaybetmiş insanlar. Bir yandan da gelişen teknolojinin gerisine düşmüş bir ülke. Birbirimizi yoran, yıpratan konulara değil. Ülkemizi daha da ileri taşıyacak konulara daha fazla zaman ayırmamız lazım. Dünyanın 200 yıllık şirketlerine bakın şimdi onlar nerede? Onlar küçüldü. Son 20 yılda ortaya çıkan internet tabanlı şirketlere bakın liste başını onlar oluşturuyor."
İZMİR'DE ORTAK SİNERJİ
İkincisini düzenledikleri 'Ege Ekonomik Forumu' ile ilgili İzmir ve Ege'den güçlü geri dönüşler aldıklarını belirten EGEV Başkanı Mehmet Ali Susam ise konuşmasında vakfın kuruluşu hakkında bilgi verdi. Vakfın 26 yıl önce 10 Ege ilinin valisi, belediye başkanları, sanayi ve ticaret odaları, üniversiteleri ile iş insanlarının katılımıyla kurulduğunu belirten Susam, şunları söyledi:
"İşin içinde esnaf odaları ve ziraat odaları var. İş aleminin her kesiminin temsil edildiği bir vakıftan söz ediyoruz. Vakfın Mütevelli Heyet Başkanı Vali Erol Ayyıldız. 10 ilin bulunduğu bölgemiz 8 bin yılı aşkın tarihsel geçmişiyle güçlü bir bölge. Bu bölge şehirlerin birbiriyle rekabet ettiği değil dayanışma içinde çalıştığı bir bölgedir. Güçlü bir bölgesel kalkınmayı hayata geçirmek için lobi yapan, hükümetin stratejik hedeflerine uyumlu bir vakıfız. Stratejik planlar çok önemlidir. Ama hayatın içindeki bileşenler tarafından yapıldığında doğru anlamlı ve katılımcı sonuçlar alınır. Ben başkan olduktan sonra İzmir'deki başkanlar kurulunun aktif katılımı oldu. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ile birlikte odalar arasında uyumu sağladık. STK'lar ile birlikte İzmir için ortak projelere imza atma anlayışı gelişti. Ege İhracatçılar Birliği, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası ve İzmir Kalkınma Ajansı bölgesel kalkınma için birlikte çalışıyor. Bu organizasyonda da aynı emeği gördük. Ortak sinerjinin oluşmasında imkanları bir araya koydular. Burada küresel gelişmeler ışığında bölgesel değerlendirmeler yapılacak. İzmir tarım, ekonomi, üniversite, liman, turizm ve yenilenebilir enerjiler kenti. Büyük imkanlara sahibiz. Kentimizin önemi bugün anlaşılmadı. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda düşmana ilk kurşunu atan kentteyiz. İzmir İktisat Kongresi burada düzenlendi. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, o yılların ekonomik koşullarında 'Kendi üretimimizi yapmazsak bağımsızlık tehlikeye girer' diyerek hareket etmiştir."
'TÜRK MALI TÜKETİMİ' VURGUSU
Konuşmasında İzmir İktisat Kongresi'nde alınan bazı kararlardan örnekler de veren Susam, "Bu ülke kendi üretmelidir, ürettiğini tüketmelidir, ihracat yapmalıdır, ithalatını azaltmalıdır. Üreterek milli hudutlarımızı koruyarak dünyanın saygın devleti olmak durumundayız. Yıllar önce çizilen bu vizyonunu daha ileri götürme isteğimiz var. Türkiye'nin ekonomik sorunları var. Dünya zorlu bir süreçten geçiyor. Biz bu işten galip çıkmak zorundayız. Ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmak için katma değeri yüksek ürünleri üretmeliyiz, patent almalıyız. Türk malı tüketmeye özen göstermeliyiz. Dünyada oluşan gelişmeler ışığında bütün bunları konuşacağız. Misak-ı Milli sınırları bizim kutsal topraklarımız. Hiç kimsenin toprağında gözümüz yok. Adalet içinde kalkınarak ülkede sulhu egemen kılmaya çalışıyoruz. Burada Ege'nin, İzmir'in en önemli artı değeri kadınları konuşacağız. Başarılı kadınlara ödül vereceğiz" dedi. 
İzmir Valisi Erol Ayyıldız da kente yakın ilgi gösteren Meclis Başkanı Yıldırım ile birlikte bakanlara İzmirliler adına teşekkürlerini iletti. Küresel ekonomideki gelişmeler bakımından uygun zamanda düzenlenen bu forumun yararlı geçmesini dileyen Ayyıldız "İzmir çok yönlü üretim olanakları, zengin doğal kaynakları ve nitelikli yaşam kalitesini bir arada sunabilmesiyle hem Türkiye hem dünya ölçeğinde öne çıkan bir şehirdir. Tarihi boyunca önemli bir liman kenti olmuştur. Bu nitelik ve potansiyel hem sosyal hem ekonomik olarak İzmir'e rekabet avantajı kazandırmaktadır. Bu nitelik ve potansiyeli tam olarak değerlendirmek amacıyla yapılan çalışmalar büyük önem arz ediyor" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!