Serebral palsi savaşçısı Ezgi'nin en güçlü silahı zumba

Güncelleme Tarihi:

Serebral palsi savaşçısı Ezginin en güçlü silahı zumba
Oluşturulma Tarihi: Ekim 05, 2018 11:23

Serebral palsi savaşçısı Ezgi'nin en güçlü silahı zumba

Haberin Devamı

İZMİR, (DHA) - İZMİR'de yaşayan ve yıllardır serebral palsi (beyin felci) ile mücadele eden Ezgi Sahillioğlu (23), zumbaya olan ilgisiyle yaşadığı zorlukları aştı. Sahillioğlu, ilham dolu hikayesini kitlelerle paylaşarak, farkındalık oluşturmaya çalışıyor. Türkiye genelinde düzenlenen pek çok zumba organizasyonuna katılarak, dans eden, uluslararası zumba eğitmenlik lisansına sahip Sahillioğlu, konuşmacı olarak katıldığı etkinliklerde ise "Hayat, her koşulda yaşamaya değer" diyor.
Prematüre olarak 1200 gram ağırlığında dünyaya gelen Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu Ezgi Sahillioğlu'na, doğumunda beyninde hasar meydana geldiği anlaşılınca 2 yaşında serebral palsi (SP) teşhisi koyuldu. Türkiye'de her bin çocuktan 3'ünde görülen, vücudun hareket ve duruşunda kalıcı bozukluğa yol açan hastalık nedeniyle önemli 3 ameliyat geçiren ve yıllarca fizik tedavisi gören Sahillioğlu, bu süreçte ailesinden büyük destek gördü. Yoğun kas ağrıları yaşadığı dönemde, 3 yıl önce başladığı zumbada azimle ilerleyen hatta dünyaca ünlü şarkıcı Shakira'nın dans eğitmeni Beto Perez ile aynı sahneye çıkmayı bile başaran Sahillioğlu, "6 yıl önce fizik tedavi sürecim tamamlandığı için ağrılarım tekrar nüksetmesin, diye annemin ısrarları üzerine bir spor salonuna kayıt oldum. Orada gözüm sürekli zumba derslerine takılıyordu. Bir gün denemek için derse katıldım ama dersten ağlayarak çıktım. Ancak eğitmen beni ikna ederek derse bir süre sonra tekrar girmemi sağladı. İlk başlarda elbette çok zordu; ancak saatlerimi çalışmak için harcayınca sonunda iyi bir seviyeye gelebildim. Artık lisanslı zumba eğitmeniyim. Kendimi yıllar öncesine göre çok daha özgüvenli ve cesur hissediyorum" diye konuştu. 
'İNSANLARI OLDUKLARI GİBİ KABUL EDİN'
Hikayesini anlatmak üzere Türkiye'nin önde gelen firmalarının yanı sıra çeşitli yardım kuruluşlarından da davet alan Ezgi Sahillioğlu, sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımlarla da dikkat çekiyor. Pek çok SP'liye ilham veren Sahillioğlu, amacını ve hedeflerini şöyle anlattı:
"Özellikle son 2 yıldır birçok kuruluştan konuşmacı olarak davet aldım. Bir yandan da zumba ve Latin dans etkinliklerine katılmaya devam ediyorum. Davetlerde, genellikle çocukluğumdan başlayarak hayat hikayemi, yaşadığım zorlukları ve aktivitelerimi anlatıyorum. İnsanlara 'Ne olursa olsun, hayatın yaşanmaya değer olduğu ve farklılıklara rağmen insanları olduğu gibi kabul etmemiz gerektiği' mesajını vermeye çalışıyorum. Bu davetlerden sonra pek çok kişi benimle iletişim halinde oluyor. Sosyal medya hesabımı ise ilk başta günümüzden geri kalmamak adına açmıştım. Fakat zaman geçtikçe daha çok kişiye ulaşmam gerektiğini düşündüm ve hesabımı herkese açık blog sayfasına dönüştürdüm. Bu süreçte birebir tanıştığım aileler ve kurduğum güzel dostluklar oldu. Onları her zaman dinliyorum, kimi zaman telefonda konuşuyoruz hatta birlikte doktora bile gidiyoruz. Aileler genellikle kafalarındaki soruları cevaplamamı ya da doktor tavsiyesi istiyorlar."
İŞVERENLER YETENEKLERİMİZİ GÖRSÜNLER
Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden geçen yıl mezun olan Ezgi Sahillioğlu, alanıyla ilgili yurt dışı bağlantılı firmada çalışmak isteğini de söyledi. SP ile ilgili ön yargıların nasıl yıkılması gerektiğini de anlatan Sahillioğlu, şunları kaydetti:
"Zumba aslında benim meslek haline getirdiğim hobim ve onu da Amerika gibi ülkelere taşımak ve sahne almak istiyorum. Zumbanın yaratıcısı Beto Perez ile Türkiye'de sahne alma fırsatı yakaladım ve yurt dışına gidip hikayemi kendisine anlatmak istiyorum. Ayrıca Türkiye Salsa Şampiyonası'na katılmak da en büyük hayallerim arasında yer alıyor. Öte yanda yalnızca Türkiye'de değil yurt dışında da konuşmacı olarak yer almak istiyorum. TED Talks Uluslararası Konferansı ise günün birinde mutlaka ulaşmak istediğim bir nokta. Elbette mezun olduğum alanla ilgili olarak da çalışmalarım olacak. Kendimi daha da geliştirip yurt dışı bağlantılı bir firmada yer almak istiyorum. Buradan işverenlere de seslenmek isterim. İşverenler, insanları fiziksel özelliklerine göre değerlendirmek yerine onların yeteneklerine ve çalışma isteklerine öncelik vermeliler. Ailelerin ise çocukları için asla umutsuzluğa kapılmamalarını ve sabrederek mücadele etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu süreci doğal görmelerini ve çocuklarını korumak adına onları dış dünyadan uzak tutmak yerine onları daha özgür ve özgüvenli yetiştirmelerini tavsiye ediyorum." 

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!