Prof. Dr. Erdöl: Cumhurbaşkanı milletin vicdanının sesi oldu

Güncelleme Tarihi:

Prof. Dr. Erdöl: Cumhurbaşkanı milletin vicdanının sesi oldu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2018 10:51

Prof. Dr. Erdöl: Cumhurbaşkanı milletin vicdanının sesi oldu

Haberin Devamı

İSTANBUL, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın Hayvan Hakları Yasası ile ilgili “Bu yasa hâlâ neyi bekliyor? Bir an önce çıkartın” talimatını değerlendiren Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, “Cumhurbaşkanımız milletin vicdanının sesi olmuştur” dedi.

Hayvan hakları ile ilgili düzenlemenin bir an önce yasalaşmasını, hayvanlara işkence eden ve öldürenlere verilen cezaların da arttırılmasını isteyen cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrısından dolayı teşekkür eden Prof. Dr. Erdöl, “Bu tarihi bir çağrıdır. Umarım ki TBMM en kısa zamanda bu çağrının gereğini yerine getirir” diye konuştu.

“ATALARIMIZIN FERMANI İLK HAYVAN HAKLARI BELGESİDİR”

Medeniyetin hayvanları Allah’ın insanoğluna emaneti olarak kabul ettiğini dile getiren Prof. Dr. Cevdet Erdöl, “Atalarımız bu ulvi hassasiyet doğrultusunda hareket etmiştir. 1821 yılında İngiltere Parlamentosu’na atlara iyi davranılması hakkında sunulan bir yasa tasarısı kahkahalar eşliğinde ‘sıra herhalde yakında eşeklere, kedilere ve köpeklere de gelecek’ denilerek reddedilirken atalarımızın yük hayvanlarının Cuma günleri yük taşımasını yasaklama fermanı yayınlamıştır. Üstelik bu ferman dünyada bilinen ilk hayvan hakları belgesi özelliğini taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

Osmanlı’da sokak hayvanlarının beslemesine yönelik oluşan ‘Mancacı’ kültürünün de muhteşem bir uygulama olduğunu söyleyen Erdöl, “Dolmabahçe’de kuş, Üsküdar’da kedi, Bursa’da dünyanın ilk hayvan hastanesi olan Göçmen Kuşlar Hastanesi’ni kurarak hayvanların hizmetine sunan bir medeniyetin varisleri olarak hayvan dostlarımıza hakkettikleri sevgiyi, şefkati göstermek, onları korumak asli borcumuzdur” dedi.

“HAYVANLARA HAK ETTİKLERİ GİBİ DAVRANALIM”

Hayvanlara hak ettikleri gibi davranılması gerektiğini altını çizen Prof. Dr. Erdöl, “Unutulmamalıdır ki hayvanlar bize, kendilerine yakıştığı ölçüde, varlıklarının gereği olan saygıyla muamele ediyorlar. Ne incitiyor ne de alaya alıyorlar. Umulur ve beklenir ki biz insanlar da hayvanlara, hak ettikleri gibi bir muamele edelim. Zira her canlı kendine yakışanı yapmalı ve öyle de yaşamalıdır. Bu noktada var olmanın gereği insan ya da hayvan diye bir ayırım yapmak yerine “yaratılanı yaratandan ötürü sevmek” daha uygundur” diye konuştu.

Prof. Dr. Erdöl, cumhurbaşkanı Erdoğan’ın insanlardan gelecek zararlara karşı hayvanları korumaya yönelik etkili yaptırımlar içeren kanun tasarısını desteklediğini ifade etti.

“İDEALİMİZ HAYVANLARIN YASA YOLUYLA KORUNMAK ZORUNDA KALMADIĞI BİR TÜRKİYE”

Meclis’te bekleyen tasarı yasalaşırsa, sahipli ya da sahipsiz hayvanlara işkence yapan ve öldürenlere 4,5 yıl, nesli yok olma tehlikesi altındaki hayvanları öldürenlere 7 yıla kadar hapis cezası verilebileceğini ifade eden Erdöl,  “Yasalar elbette kararlı ve istikrarlı uygulandığında faydalı olabilmektedir. Umarım ilgili kanun tasarısı kısa sürede TBMM’den geçer ve etkin bir şekilde uygulanır. İdealimiz hayvanların incinmediği, yasa yoluyla korunmak zorunda kalmadığı bir Türkiye ve dünya tesis etmektir. Nihayetinde bu merhamete ulaştığımızda yeryüzündeki tüm sorunların kendiliğinden çözüldüğüne tanık olacağız. Çünkü insanları sevmenin temelinde hayvanları, bitkileri ve doğayı sevmek vardır. Bunları sevmeyenler insanları da sevemezler” dedi.

“Hiçbir hayvan kitle imha silahı üreterek insanların canına kastetmemiştir. Petrol veya altın için toplumları asimile etmemiş, göçe zorlamamış, dahası öldürmemiştir” diyen Prof. Dr. Cevdet Erdöl sözlerine şöyle devam etti:

“İnsanoğlunu köleleştirmemiş, rengine, cinsine göre ayrım yaparak kafese koyup alıp satmamış, köle ticareti yapmamıştır. Yani insanın insana yaptığını hiçbir zaman yapmamıştır. Şunu çok iyi biliyoruz ki nükleer silahlar dahil hiçbir kitle imha silahını hayvanlar üretmemiştir. Bunları insanları yok etmek için kullananları hayvanlarla mukayese etmek hayvanlara hakaret ve zulümdür. Bu nedenle yapılacak yasal düzenlemenin de “Hayvanları İnsanlardan Koruma Kanunu” anlayışıyla hazırlanması ve uygulanmasını temenni ediyorum.”

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!