Erdoğan: Macaristan ile ticaret hedefimiz 5 milyar dolar

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Macaristan ile ticaret hedefimiz 5 milyar dolar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2018 14:36

Erdoğan: Macaristan ile ticaret hedefimiz 5 milyar dolar

Haberin Devamı

Deniz Kılınç / İstanbul, 9 Ekim (DHA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Macaristan ziyareti kapsamında başkent Budapeşte’de katıldığı Macaristan-Türkiye İş Forumu’nda, Macaristan ve Türkiye arasındaki ikili ticaret hedefinin 5 milyar dolar olduğunu söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
“Dün ve bugün Macar makamlarının sergilediği misafirperverlik karşısında kendimizi evimizde hissettik. Esasen biz Macaristan’ı yabancı bir ülke olarak görmüyoruz, kökleri Orta Asya’ya uzanan bağlarımız vardır. Dillerimize geçmiş ortak kelimelerimiz, türkülerimiz, müziklerimiz bestelerimiz var. Barışın muhabbetin ve dayanışmanın timsali Gülbaba gibi hak aşıklarımız vardır. Geçmişi beş asra yaklaşan ve giderek güçlenen ikili münasebetlerimiz var.
“Cumhurbaşkanı Ader’in davetiyle beş yıl sonra Cumhurbaşkanı olarak gerçekleştirdiğim ziyaretin aramızdaki özel ilişkileri çok daha ileri seviyelere taşıyacağına inanıyorum. Tüm Macar halkına ortak mirasımıza gösterdiği ilgi ve özenden ötürü teşekkür ederim.
Şu anda Türk ve Macar iş adamları olarak bugün 300’ü aşkın iş adamı bir aradayız. İkili görüşmeler yapıldı ve bu görüşmelerle birlikte geleceğe yönelik nasıl adımlar atabiliriz, bunların değerlendirmesi yapıldı. Bildiğiniz gibi Türkiye Macaristan ilişkilerinde muazzam bir ivme yakaladık. Siyasi düzeyde yakaladığımız ivmeyi 2013 yılında Başbakan Orban’ın ziyareti sırasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısını yaparak taçlandırdık. Üçüncü konsey toplantısını 2016 Haziran ayında ülkemizde düzenledik. Bir sonraki konsey toplantısını da önümüzdeki yıl Budapeşte’de yapmayı arzu ediyoruz.
“Karma ekonomik komisyon, turizm karma komisyonu, tarım yürütme komisyonu, kara ulaştırması karma komisyonu, sanayi ortak işbirliği komitesi iş konseyi gibi çok sayıda ortak mekanizma teşkil ettik. Afrika Ortak Çalışma Grubu’nun tesisini de önemsiyorum. Türkiye Macaristan işbirliğiyle Afrika’da ortak yatırımlara girelim istiyorum. Burada Macar ve Türk dayanışmasıyla, bizim özellikle 2005 yılında kalktığımız atakla hemen hemen şu anda 41 ülkede oluşturduğumuz büyükelçilikle çok farklı bir altyapının sahibi olduk. Burada 54 ülkeye hükmetmek çok önemli ve bu ülkeler üzerinde biz, Macaristan’la ortak işbirliğine girebiliriz. Şu anda Afrika’nın beklentileri çok, adeta çorak bir alan diyebiliriz. Burada tarımdan sanayiye, turizm ve altyapı gibi alanlarda birçok çalışmalar yapmak mümkün.

“İkili ticaretimizde hedef 5 milyar dolara ulaşmak”

“Her şeyden önce aramızdaki münasebetlerde, 2009 yılında yaklaşık 1.5 milyar dolar olan ikili ticaretimiz, 2017 yılında 2.6 milyar dolara yükseldi ve 2018 yılının başında ise bu 1.8 milyar dolarlık bir hacme ulaştı. Şimdi hedef 5 milyar dolara ulaşmak. Bu her ikimizin de ortak hedefidir. Bu rakam aslında geçen yılın ilk sekiz ayına kıyasla yüzde 8’lik bir artışa tekabül ediyor. Sadece ticaretimiz değil, yatırımlarımız da günden güne artıyor. Macaristan’da lojistik turizm, enerji, müteahhitlik gibi birçok sektörde firmalarımızın yatırımları bulunuyor.
“Macaristan yatırım ajansının sağlayacağı krediler ile işadamlarımıza vize kolaylığı, buradaki yatırımlarımızı daha da büyütecektir. Bu vesileyle Macaristan hükümetine işadamlarımıza verdiği destekten dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu ziyaretimde Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ile Macaristan Ulusal Ticaret Evi arasındaki mütabakat zaptı imzalanmasından büyük bir memnuniyet duruyorum. Şunun altını çizmek istiyorum ki tüm bu gelişmelere rağmen ekonomik ilişkilerimizin mevcut durumu yeterli değildir, çok daha ileriye taşıyabiliriz. Hiçbir siyasi sorunu bulunmayan ekonomik ilişkiler noktasında hukuki altyapısı tamamlanmış tarihi ve kültürel açıdan birer kardeş gibi yakın iki ülkenin ticaretinin daha üst seviyelerde olması gerekir. Bizlere ve buradaki işadamlarımıza düşen en önemli görev, ikili ticaretimizi Türkiye ve Macaristan arasındaki dostluk bağlarına yakışır bir seviyeye çıkarmaktır. Türkiye ve Macaristan arasındaki bu ilişkileri güçlendirmede işadamlarımıza büyük görev düşüyor. Biz üzerimize düşen her şeyi, iki siyasi yetkili olarak yapmaya hazırız. Siz de üzerinize düşeni yapmalısınız.

“Macaristan Avrupa, Balkanlar, Doğu Avrupa, Türkiye ve Rusya’yı birbirine bağlayan demir ve karayollarının kavşak noktasında yer alıyor.”

“Macar ve Türk ekonomileri birbiriyle rekabet eden değil, birbirini tamamlayan, benzerliklerini kullanarak daha büyük bir sinerji yaratan ekonomilerdir. Özellikle turizm, enerji, müteahhitlik, lojistik, gıda endüstrisi gibi sektörlerde önemli işbirliği fırsatlarımız vardır. Macaristan Avrupa, Balkanlar, Doğu Avrupa, Türkiye ve Rusya’yı birbirine bağlayan demir ve karayollarının kavşak noktasında yer alıyor. Bu açıdan ürünlerimizin Avrupa’ya ulaştırılmasında Macaristan’ı bir ticaret üssü ve en önemli geçiş noktalarından biri olarak görüyoruz. Taşımacılarımızdan ikili veya transit ticaret maksadıyla Macaristan üzerinden her yıl on binlerce nakliyat gerçekleştiriyor. Geçiş teminatı üzerinde yaşanan sorunları yapılan görüşmeler neticesinde son derece olumlu istikamete getirdiğimize inanıyorum. Macaristan’ın sadece bir geçiş güzergahı olarak görülmesi yerine ürünlerimizin depolanması ve Avrupa’ya ihraç edilmesinde bir merkez olarak değerlendirilmesi kazan-kazan vizyonumuza daha çok hizmet edecektir.
“Avrupa’dan Orta Asya, Uzakdoğu, Orta Doğu ve Afrika istikametine doğru atılacak her ticari adımda Türkiye önemli bir lojistik güzergah konumundadır. Son 16 yılda hayata geçirdiğimiz projelerle ülkemizin ulaşım altyapısını daha da güçlendirdik. Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, hızlı tren hatları gibi önemli projeleri devreye aldık. Göreve geldiğimizde 26 olan havalimanı sayısını 55’e çıkararak havayolu taşımacılığında dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline geldik. Şu anda dünyada destinasyon itibariyle birinci sırada olan, en fazla noktaya uçan kurum Türk Hava Yolları’dır. Şimdi de Budapeşte ve Mumbai arasında yine THY yoluyla Macar halkına ve tüm insanlığa hizmet vermeye başlayacağız. Bugün Türk Hava Yolları 122 ülkede toplam 304 şehre uçarak bu destinasyona ulaştı. 29 Ekim’de ilk etabını hizmete açacağımız İstanbul’daki yeni havalimanımızla bu alandaki altyapımızı daha güçlendireceğiz. Yeni havalimanın bütün etapları devreye girdiğinde yılda 200 milyonluk yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyük üç havalimanından birine sahip olacağız.
“Macaristan’ın nitelikli ve uygun maliyetli iş gücü ve coğrafi konumu sayesinde çok sayıda batılı girişimci tarafından yatırım merkezi olarak görüldüğünü biliyoruz. Ülkemizde benzer şekilde Avrupa’nın ve birçok dünyanın ülkesinin kaliteli ürün ihtiyacına cevap veren bir üretim üssü ve ticaret odağı haline gelmiştir. 165 milyar dolarlık ihracata ulaşarak 2002 yılından bu yana ihracatımızı dört kattan fazla arttırdık ve 2002 sonunda 36 milyar dolar olan ihracatımız, bugün 165 milyar dolara ulaşmıştır. Hedefimiz Cumhuriyetin 100’üncü yıl dönümü olan 2023’de 500 milyar dolar seviyesinde bir ihracat rakamına ulaşmaktır. Eylül’de açıkladığımız Yeni Ekonomik Program ile bundan sonra katma değeri yüksek ürünlere yoğunlaşacağız. Son 16 yılda ekonomide ulaştığımız başarılar, hedeflerimize ulaşma noktasında bize güç ve cesaret veriyor. Şu an Macaristan’la özellikle savunma sanayi alanına yönelik bazı adımlar atmak istiyoruz. Yaptığımız görüşmelerde bu konuların üzerinde durduk.
“Zengin tarihi ve doğasıyla özellikle kültür, turizm ve sağlık turizmi açısından da Macaristan Türkiye arasında girişimcilere büyük görevler düşüyor. Budapeşte gerçekten tarih kokan ve tarihi zenginlikleriyle çok çok farklı bir destinasyon. Dolayısıyla ortadan geçen Tuna Nehri’yle ayrı bir zenginliğe sahip. İki saatlik mesafede paket turizmin paylayacağı bir alandır burası. Gerek Macaristan’dan Türkiye’ye, gerek Türkiye’den Macaristan’a bu paket turizm hem haklarımızın kaynaşması açısından önemli olacaktır, hem de bu sektörü canlandırmak suretiyle yeni bir açılımı yapacaktır. Asırlardır farklı medeniyetlere beşiklik yapan Türkiye’de tarihi doğal ve kültürel varlıkları sayesinde dünyanın en çok ziyaret edilen altıncı ülkesidir. Bu yıl sonunda büyük ihtimalle 40 milyon turisti Türkiye’de ağırlayacağız. 2023 yılında hedefimiz 50 milyon turist ve 50 milyar dolarlık turizm geliridir. Bu sene beklentimiz 40 milyon turist rakamını yakalamak. Macar turistler son yıllarda ülkemize büyük ilgi gösteriyor. Bu ilgiden büyük memnuniyet duyuyorum. Turizmin farklı dallarındaki imkanlarımızla senenin her dönemine bunu yamayı planlıyoruz.

“İşbirliğimizi geliştirebileceğimiz bir diğer alan müteahhitlik sektörüdür”

Sağlıkta, kış turizminde, eğitimde atacağımız adımlarla halklarımızın kaynaşması çok daha farklı olacak. İşbirliğimizi geliştirebileceğimiz bir diğer alan müteahhitlik sektörüdür. Bu alanda dünyada hacim itibariyle dünyada ikinci sıradayız. Özellikle altyapıda ve üstyapıda Türk müteahhitlik sistemi çok güçlü ve bu noktada Afrika’da müşterek yatırımlara girebiliriz. Müteahhitlerimizi bugüne kadar 120 ülkede 300 milyar dolar proje üstlendiler. Havayolları, metro, köprü, tünel, endüstriyel tesisler, doğalgaz petrol rafineleri, stadyumlar, enerji santralleri gibi büyük ölçülü ve katma değeri yüksek dünya çapında önemli projeleri tamamladılar. Bu projelerin önemli bir kısmını da taahhütlerinden önce bitirdiler. Bugün Macaristan’da toplu konut, otel ve endüstriyel tesis inşası gibi alanlarda ciddi atılımlar yapan firmalarımız olduğunu görüyorum. Bu alandaki işbirliğimiz hem üstyapı hem de altyapı yatırımlarıyla daha da güçlendirebileceğimize inanıyorum. Ekonomik işbirliğimizi istediğimiz noktaya taşıyabilmek için bankalarımız arasındaki ilişkileri güçlendirmemiz gerekiyor. Macaristan’daki nükleer santrale iki reaktör daha eklenmesi için Rusya ile Macaristan arasında mutabakata varıldığını öğrendim. Ülkemizde de başta Akkuyu Nükleer Santrali olmak üzere, Rusya’yla birlikte nükleer santral projelerimiz bulunuyor.
“Son birkaç aydır Türkiye ekonomisine yönelik spekülatif ve manipülatif saldırılar yapıldığını biliyorsunuz. Bu saldırıların hedefi, ülkemize başta terörle mücadele olmak üzere milli menfaatleriyle çelişen kararları kabul ettirme gayretleridir. Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta kendi güvenliğini sağlamak ve Suriyelilerinin güvenliğine sağlamak için attığı adımlar belli çevrelere rahatsızlık vermiştir. Fırat Kalkanı ve Zeytindalı Harekat’larıyla Türkiye Suriye’nin geleceğine dair ayrılıkçı tehdide büyük darbe vurmuştur. Bu harekatlar sonucunda dört bin kilometre kareden fazla bir alanı terörden teröristlerden başta DEAŞ olmak üzere temizledik. Daha birkaç yıl önce DEAŞ’lı teröristler ve PKK’nın Suriye kolu PYD’nin işgali altında olan bölgelerde bugün yüzbinlerce Suriyeli komşumuz huzur ve barış içinde yaşıyor. Aynı şekilde geçen ay Sayın Putin ile Soçi Zirvesi’nde imzaladığımız mutabakatla İdlib’te yaşayan 3.5 milyon Suriyelinin emniyetini garanti altına aldı. Böylece büyük bir insani dramın ve kitlesel göçün de önüne geçtik. Yaklaşık 3.5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Birlemiş Milletler hesaplamalarına göre bu insanlar için kendi bütçemizden 33 milyar dolar harcadık. Bu süreçte hiçbir ülkeden veya uluslararası kuruluştun doğru düzgün bir yardım almadık. Böyle bir sorunla tek başımıza mücadele etmemize rağmen terörden ve saldırılarından kaçan Suriyeli mazlumlara sahip çıkmaya devam ettik. Mülteci meselesi çözümünde uluslararası toplum sorumluklarını yerine getirmemiş ve hatta Akdeniz’den Ege’den gelmiş bu mülteciler dalgaların arasında kalmaya, botları delinerek ölüme mahkum edilmiştir. Bunların kamera çekimleri elimizdedir. Yüzbinlerce insanın hayatını kurtaracak güvenli bölge oluşturma teklifimiz, başta müttefiklerimiz tarafından bilinçli bir şekilde sabote edilmiştir. Çözümümüzün faturasını da önce Suriye ve sonra Türkiye ödemek zorunda kalmıştır.

“Türk ekonomisinin temelleri sağlamdır”

“Biz ülkemizin ekonomik bağımsızlığını ve milli güvenliğini korumada sonuna kadar kararlıyız. Türk ekonomisinin temelleri sağlamdır, Türk ekonomisi ve bankacılık sistemini kimse çökertemeyecektir, zira şoklara dayanıklıdır. 2002 yılından beri ortalama yüzde 5.8, geçen sene yüzde 7.4, 2018’in ilk yarısında ise yüzde 6.3 büyüyen bir ekonomiye sahibiz. Bu oranlarla OECD ülkeleri arasından en yüksek büyüme oranını yakaladık. Özellikle kamu, hane halkı, bankalar ve özel sektör borçluluk oranlarından uluslararası kriterlere göre olumlu bir görünümümüz var. Ülkemize yönelik saldırılara karşı tüm kurumlarımızla gerekli önlemleri aldık. Son olarak Hazine ve Maliye Bakanımız iki hafta önce Yeni Ekonomik Programı açıkladı. 2019-2021 yılları için hazırlanmış olan bu program katılımcı bir anlayışla, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme hedefiyle kaleme alındı. Alınan önlemlerle ekonomimizin dengelenme yönünde işaretler verdiğini görüyoruz.

“Türk işadamlarının ve halkını vizeye tabi olması, potansiyelimizin tam olarak kullanılmamasının önündeki en büyük engellerdendir”

“Ticaret savaşları gibi söylemlerin, ticaretimizi esir almaya çalıştığı bir ortamda Macaristan’la ekonomik işbirliğimiz büyük önem arz ediyor. Avrupa Birliği’yle gümrük birliği güncellemesi çalışmalarına hala başlanamaması ve Türk işadamlarının ve halkını vizeye tabi olması, potansiyelimizin tam olarak kullanılmamasının önündeki en büyük engellerdendir. Macaristan ve AB ülkelerinden bu süreçte destek bekliyoruz. Burada bulunana her iki ülke işadamlarına bir çağrıda bulunmak istiyorum. İlişkilerimizin ve stratejik ortaklığımızın ekonomi boyutunu gelin beraber kuvvetlendirelim. Biz hükümetler olarak girişimcilerimizin önünü açtık, açmaya devam ediyoruz. Macar girişimcilere de ülkemizin onlarca yıllık tecrübelerinden daha fazla yararlanmaları çağrısında bulunuyorum.”

Görüntü dökümü:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!