“Engellilere yönelik pozitif yaklaşımlar hizmette sınır tanımayanların başarısıdır”

Güncelleme Tarihi:

“Engellilere yönelik pozitif yaklaşımlar hizmette sınır tanımayanların başarısıdır”
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2018 12:50

“Engellilere yönelik pozitif yaklaşımlar hizmette sınır tanımayanların başarısıdır”

Haberin Devamı

İSTANBUL, (DHA)- Engellilere yönelik pozitif yaklaşımların II. Abdülhamid ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde yükselişe geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Cevdet Erdöl, “Bu durumu büyük adamların, büyük adımları olarak değerlendiriyorum. Engellilere yönelik pozitif yaklaşımlar bu hizmette sınır tanımayanların başarısıdır” dedi.

Osmanlı döneminde görme ve işitme engelli öğrencilere yoldan geçen at ve arabaların zarar vermemesi, bir kazaya maruz kalmamaları için kırmızı elbise giydirildiğini, buna rağmen engellilere gerekli ehemmiyeti göstermeyen arabacıların Maarif Vekaleti tarafından uyarıldığını açıklayan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, “Osmanlı Devleti her alanda olduğu gibi engellilere yönelik Sosyal Devlet anlayışını mükemmel bir biçimde yerine getirmiştir” diye konuştu.

“DEVLET-İ ALİYE ENGELLİLERİN EĞİTİMİNDE SON DERECE HASSASTI”

“Yaklaşık 600 yıl adâlet ve merhametle dünyaya hükmetmiş Devlet-i Aliye’nin engellilerin gerek eğitimi gerek sosyal hayata katılımları konusunda son derece hassastı” diyen Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, “Osmanlı Devleti her alanda olduğu gibi engellilere yönelik sosyal devlet anlayışını mükemmel bir biçimde yerine getirmiştir. Ceddimizin ta Selçuklulardan beri engellileri toplumun vazgeçilmez bir parçası olarak gördüklerini ve bunu onlara hissettirdiklerini, yaşam standartlarının da iyileştirilmesi için her şeyi yaptıklarını arşiv belgelerinde görebiliyoruz. Avrupa’da zihinsel engelliler hasta sayılmayıp ‘içlerinde şeytan var’ denilerek yakılırken, ceddimiz müzik ve suyla tedavi yönteminde olağanüstü bir başarı yakalamıştı. Bimarhanelere Mimar Sinan tarafından inşa edilen Haseki Dârüşşifâ’sı, Süleymaniye Külliyesi’ndeki şifahane ile tıp medresesi ve Atik Valide Hastanelerini örnek gösterebiliriz” ifadelerini kullandı.

“ENGELLİLERİN EĞİTİMİ İÇİN ATILAN BİRÇOK ADIM VAR”

Osmanlı döneminde engellilerin eğitimleri, ekonomik özgürlükleri ve sosyal hayata katılımları noktasında atılan adımlara dikkat çeken Prof. Dr. Erdöl, “Osmanlı döneminde sağır, dilsiz, a'mâ ve diğer zihinsel ve bedensel engelliler devlet tarafından her zaman kollanıp gözetilmiş, dışlanmamış, istihdamda kolaylık sağlanmış, vergiden muaf tutulmuş ve maaşa bağlanmışlardır. Ceddimizin engellilere yönelik pozitif uygulamalarının zirvesi olarak II. Abdülhamid Han dönemini gösterebiliriz. II. Abdülhamid Han döneminde özellikle sağır, dilsiz ve a'mâ olan kişilerin eğitim ihtiyacını gidermeye yönelik Sağır ve Dilsiz Mektebi (1889) açılmıştır” dedi.

Prof. Dr. Cevdet Erdöl, “Engellilerin sosyal hayatta rahat hareket etmeleri için Maarif Vekaleti tarafından Şehrematine gönderilen bir talimatta “Konuşma ve Görme Engelliler Okulu öğrencilerine yoldan geçen at ve arabalar nedeniyle bir kazaya uğramamaları adına kırmızı renk kıyafetler giydirildiği halde buna dikkat etmeyen arabacıların amirleri tarafından uyarılmaları gerektiği talimatı verilmiştir” diye konuştu.

ENGELİLERDEN 'PADİŞAHIM ÇOK YAŞA' YAZISI

“Bir başka belgede de, Sağır ve Dilsiz Mektebi talebelerinden Şirket-i Hayriye vapurları, tramvay arabaları ve köprü geçişlerinde ücret alınmaması ve kolaylık sağlanması talimatı görülmektedir” diyen Prof. Dr. Erdöl, “II. Abdülhamid Han’ın engellilere yönelik pozitif yaklaşımları nedeniyle İşitme ve Görme Engelliler Okulu öğrencilerini kendilerine yapılan bütün yardımlardan dolayı Sultan II. Abdülhamid’e ‘Padişahım Çok Yaşa’ başlıklı teşekkür yazısı göndermişlerdir” dedi.

"BÜYÜK ADAMLARIN BÜYÜK ADIMLARI"

Osmanlı döneminde engellilere yönelik pozitif uygulamaların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde zirve yaptığını söyleyen Prof. Dr. Cevdet Erdöl, “Cumhurbaşkanımız engellilere yönelik atılan devrim niteliğindeki adımları ‘Engelli kardeşlerimizle ilgili çalışmaları yardım veya lütuf anlayışıyla değil onların haklarını teslim etme anlayışıyla yürütüyoruz’ şeklinde ifade ederek bir bakıma ceddinin kaldığı yerden devam etmek gibi bir misyonu üstlendiğini ifade etmiştir. Ben bu durumu ‘büyük adamların büyük adımları’ olarak değerlendiriyorum. Bu, ancak insana hizmette sınır tanımayanların başarısıdır. Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi, ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olanıdır’ ifadelerini kullandı.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!