Metabolik cerrahi ile 'şeker' hastalığı tarihe karışıyor

Güncelleme Tarihi:

Metabolik cerrahi ile şeker hastalığı tarihe karışıyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2018 13:57

Metabolik cerrahi ile 'şeker' hastalığı tarihe karışıyor

Haberin Devamı

GAZİANTEP, (DHA) - GAZİANTEP Özel Hatem Hastanesi Genel Cerrahi, Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Emin Yılmaz, şeker hastalığı ile ilgili bilgiler vererek, "Artık günümüzde Tip 2 diyabet ameliyat yöntemiyle tamamen tarihe karışıyor diyebiliriz" dedi.

Op. Dr. Emin Yılmaz, şeker hastalığında son yıllarda metabolikcerrrahi yöntemin sık kullanılmaya başlandığını belirterek, bu yöntem ile başarılı sonuçlar elde edildiğini ifade etti. Türkiye'de yaklaşık 7 milyon şeker hastası bulunduğunu hatırlatan Emin Yılmaz, "Bunların yüzde 90'ı erişkin şeker hastalığı dediğimiz Tip 2 diyabet hastalarıdır. yüzde 10'u ise Tip 1 diyabet hastalarıdır. Artık günümüzde Tip 2 diyabet ameliyat yöntemiyle tamamen tarihe karışıyor diyebiliirz. Çünkü bu ameliyatlarda yüzde 100 başarı elde etmekteyiz. Son dönemlerde gerek basılı, gerek görsel medyada kendine yer bulan “Şeker Hastalığı Ameliyatı"nın tıbbi uygulamalar dahilinde karşılığı bulunmamaktadır. Halkımızın daha kolay anlaması ve bazı kişisel kaygılar nedeniyle ortaya çıkan Şeker Hastalığı Ameliyatı, tıp dünyasında Metabolik Cerrahi uygulamaları kapsamında ele alınmaktadır. Bu ameliyatların ortaya çıkışı DS (Duodenal Switch) ve BPD (BiliopankreatikDiversiyon) gibi ince bağırsakların çok önemli bir bölümünün yiyecek girişine kapatılarak devre dışı bırakıldığı obezite ameliyatlarından köken alır. MetabolikCerrahi'ninobezite ameliyatlarından en önemli farkı ince bağırsakların bypass işlemi ile devre dışı bırakılmaması, bir yer değiştirme (transpozisyon/interpozisyon) işlemi ile hormonal değişimlerden faydalanma prensipleri üzerine kurulmuş işleyiş mekanizmasıdır. Bir diğer fark ise Metabolik Cerrahi uygulamalarının ciddi kilo problemi olmayan tip 2 diyabet hastalarında da kilo kaybından bağımsız olarak bu hormonal düzeni değiştirebilme ve bu sayede kan şekeri kontrolü üzerine olan olumlu etkileridir. Bu maksatla klinik pratikte uygulanmakta olan 2 temel metabolik cerrahi uygulaması vardır. Bunlardan ilki İlealTranspozisyon (IT), ikincisi ise Transit Bipartisyon (TB) ameliyatıdır" diye konuştu

Metabolik cerrahi uygulamalarından IT işlemi hakkında bilgi veren Op. Dr. Yılmaz, "IT işlemi daha düşük Vücut Kitle İndeksi (VKİ) değerlerine sahip tip 2 diyabet hastalarında dahi güvenli olduğu ve efektif neticeleri olduğu gösterilmiş bir operasyon tekniğidir. Metabolik cerrahi 1865 yaş arası her hastaya uygulanabilir. 65 yaş üstü genel durumu iyi olan hastalara da seçici davranarak uygulanabilir. Her iki ameliyatta da kombine işlemler uygulanır" şeklinde konuştu.

İT işlemi ile birlikte kombine olarak uygulanan mide tüpleştirme yani tüp mide uygulamasının da 3 temel nedeni olduğunu da belirten Yılmaz, bu nedenleri ise şöyle anlattı:

"Midenin çıkarılan kısmından salgılanan Ghrelin ismi verilen iştah artırıcı madde miktarının azaltılmasıdır. Ghrelin bir hormon değildir. Büyüme Hormonunun reseptör düzeyinde etkinliğini sağlayan ara moleküldür. Mide boşalma hızının artırılarak yiyeceklerin ince bağırsaklara daha hızlı bir şekilde geçmesinin sağlanması ve ince bağırsak kaynaklı hormonların aktifleşerek tokluk hissinin daha erken dönemde ortaya çıkmasıdır. Şayet mide küçültmesi yapılmadan sadece ince bağırsaklarda yer değiştirme işlemi yapılırsa ortaya çıkması muhtemel mide genişlemesinden kaçınılmasıdır. Sonuçta nihai etki midenin tüpleştirilmesi ve bu sayede kalori alımının azaltılması, yemeklerin sindirimin erken fazında ince bağırsağın son kısmı ile temas etmesi sonucu olumlu hormon düzeylerinde artış ve on iki parmak bağırsağının devre dışı bırakılması ile elde edilen olumsuz hormonların etkinliğinin azalmasının kombinasyonudur. Olumlu hormonlardaki artış sadece ensülin etkinliğini artırmaz, iştah kesici ve düzenleyici hormonların artması nedeniyle erken tokluk hissinin ortaya çıkmasına ve yemek tercihlerinin de değişmesine neden olur."

Cerrahi Uzmanı Yılmaz, TB işlemi hakkında ise, "TB ameliyatında oniki parmak bağırsağı devre dışı bırakılmaksızın yiyeceklerin bu kısma geçişi kısıtlanarak hem emilim bozuklukları azaltılır hem de IT gibi komplike bir işleme gerek kalmaz. Ne var ki, TB ameliyatının etkinliği sadece obez tip 2 diyabet hastalarında gösterilmiştir. Ciddi kilo problemi olmayan hastalarda henüz bu etkinlik gösterilmemiştir. TB işleminin en önemli avantajı tüm ince barsak bölümlerinden yiyecek girişinin devam etmesi ve oniki parmak bağırsağının devre dışı bırakılmamış olması nedeniyle olası safra kanalı müdahalelerinin kesintiye uğramaksızın devam edebiliyor olmasıdır. Son dönemde popülerize edilmeye çalışılan Metabolik Cerrahi işlemleri ülkemizde 5 yıldan bu yana güvenle uygulanmaktadır" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!