Emekli madencinin fedakârlığı

Güncelleme Tarihi:

Emekli madencinin fedakârlığı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2019 12:04

Emekli madencinin fedakârlığı

Haberin Devamı

Murat KÜÇÜK/BOLU, (DHA)- BOLU'da, 5 yıl önce eşini kalp krizi sonucu kaybeden emekli madenci Hüseyin Kavalcı (49), kas erimesi hastalığı Duchenne Musküler Distrofi (DMD) nedeniyle tekerlekli sandalyede hayatını sürdümek zorunda kalan oğlu Emirhan Kavalcı'nın (16) her türlü ihtiyacını karşılayıp, onu okula götürüp getiriyor. Yıllardır oğlunu araca sırtında indirip bindirmesi nedeniyle bel fıtığı olan Hüseyin Kavalcı, Emirhan'ı taşıyamayacağı için ameliyat olmaktan kaçınıyor. Baba Kavalcı'nın oğlunun eğitim hayatı için yaptığı fedakârlık takdirle karşılanıyor.
Bolu'da 10'uncu sınıfa giden lise öğrencisi Emirhan Kavalcı, 2005 yılında DMD hastalığına yakalandı. 2014 yılında annesini kalp krizi sonucu kaybeden Emirhan'ın hastalığı ilerledi. Emirhan, hayatını tekerlekli sandalyede sürdürmek zorunda kaldı. Emirhan'ın babası Hüseyin Kavalcı eşi öldükten sonra oğlunun bakımını tek başına üstlendi. Oğlunun her türlü ihtiyacını gideren Hüseyin Kavalcı, evladının eğitimi için de büyük fedekârlık yapıyor. Hüseyin Kavalcı, her gün kitaplarını ve çantasını hazırlayıp, Emirhan'ı sırtında hafif ticari aracına taşıyıp okula götürüyor. Hüseyin Kavalcı, oğlunu sınıfındaki sırasına yerleştirdikten sonra okuldan ayrılıyor. Baba Kavalcı, öğle arası da okula giderek oğluna yemeğini getiriyor ve ders çıkışında da Emirhan'ı tekrar alıp evine götürüyor.
Uzun yıllardır oğlunu araca sırtında indirip bindirmesi nedeniyle bel fıtığı olan Hüseyin Kavalcı, Emirhan'ı taşıyamayacağı için ameliyat olmaktan kaçınıyor. Baba Kavalcı'nın oğlunun eğitim hayatı için yaptığı fedakârlık öğretmenler ve çevresinde de takdirle karşılanıyor.
Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan emekli Hüseyin Kavalcı, "Benim çocuğum 2005 yılında DMD hastalığına yakalandı. 2014'te annesi vefat etti. O zamandan bu zamana akülü arabaya biniyor. Çevremizdekilerden de güzel tepkiler alıyorum. Benim gayem çocuğumun evde dört duvar arasında kalması değil, benim çocuğumun gelip okulda arkadaşları ile diyalog içinde olması. Koridorlarda, bahçelerde dolaşması yani arkadaşlarıyla sosyalleşmesi. Benim amacım bu" dedi.
Yaptıklarının bir baba olarak kendisine yorucu gelmediğini ifade eden Hüseyin Kavalcı, "Fedakârlık yaptığım için memnunum, yadırgamıyorum. Ölene kadar ben bunu baba olarak yapmaya mecburum. Her aileye, her veliye bunu tavsiye ederim. Her gün çocuğu alıyorum, geliyorum. Bir baba olarak bana yorucu olmuyor. Biz artık bu hastalığı kabullendik" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!