KÖY ÇOCUKLARINA IŞIK OLAN RESSAM

Güncelleme Tarihi:

KÖY ÇOCUKLARINA  IŞIK OLAN RESSAM
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 2018 10:53

Binlerce köy çocuğunu sanatla buluşturan ressam Mehmet Emin Erşan, memleketi Korkuteli’nde kurduğu sanat evinde çocuklara resim yapma teknikleri öğretiyor.

Haberin Devamı

GEÇMİŞTE binlerce köy çocuğunu yetiştirip sanatla bütünleştiren Köy Enstitüleri’nden ilham alan Mehmet Emin Erşan, memleketi Korkuteli’nde 2002’de bir sanat evi kurup çocuklara resim yapma teknikleri öğretmeye başladı. 7’den 70’e kırsalın insanlarına eğitim vererek yaydığı sanat iklimi ilçeyi sarınca belgeselcilerin ilgisini çekti. Sanat hayatına bir süre Almanya’da devam ettikten sonra yeniden yurda döndü. Antalya’da Güzel Sanatlar Derneği’nin (GÜSAD) başkanlığını yaptı. Ardından Tayvan’da düzenlenen uluslararası bir yarışmada ödül aldıktan sonra Uzak Doğu’da tanınan ve beğenilen bir ressam haline geldi. Geleceğe çok sayıda eser, uluslararası ödüller ve kalbine sanat sevgisi işlemiş çocuklar bırakan Mehmet Emin Erşan’la görsel sanatlar eğitimi vererek ve atölyesinde akrilik tablolar yaparak devam ettiği hayatını ve Antalya’da sanata dair hayallerini konuştuk.

Haberin Devamı

KÖY ÇOCUKLARINA  IŞIK OLAN RESSAM

Resim yapmaya ne zaman başladınız?

İnsan keyif aldığı işler yaptığında mutlu ve huzurlu olur ya; benim için de resim öyle bir şey. Çocukluk yıllarımda Altın Portakal Film Festivali’nde filmin dışında farklı alanlardan sanatçılar da davet edilirdi. Antalya’ya gelen bu sanatçılar şehrin birçok yerlerine heykeller ve resimler yaparlardı. Resmi yapılardan meydanlara, okul bahçelerinden parklara kentin her köşesi sanat kokardı. O dönemde halk Altın Portakal’ın çok daha içindeydi. Festival, kortej ve yapılan tüm etkinlikler çok büyük şeylerdi bizim için. İşte ben böyle bir sanat ortamına hayranlık duyarak resim yapmaya başladım.

Siz de benzer bir sanat hareketini Antalya’nın Korkuteli ilçesine taşıdınız. Orada bir sanat evi kurup kırsaldan gelen öğrencileri yetiştirme fikri nasıl doğdu?

Korkuteli’ndeki bir çay ocağını onararak Eylül Sanat Evi’ni kurduk ve bahçeli bir evi atölyeye çevirdik. Sonra eski bir halk eğitim binasını galeri salonuna dönüştürdük. Civar köylerden öğrencilerim vardı. Çoban ressam diye bilinen Sinan ve onun gibi çok öğrenci yetiştirdim orada. Sanatı sene sonlarında yapılan dikiş nakış etkinliklerinin ötesine taşıdık. İlçede böyle bir kültür hareketi olunca televizyonların ilgisini çekti. Bölgede belgeseller çekildi. Korkuteli, yeniye açık bir yer olmasa da sanata açlık vardı. Yaptığımız sanatsal etkinlikler çok ilgi gördü. O bölgenin kültürünü anlatan resimler yaptığımız için halk da bize dahil oldu.

Haberin Devamı

KÖY ÇOCUKLARINA  IŞIK OLAN RESSAM

O dönemde yetiştirdiğiniz öğrenciler şimdi ne yapıyor?

O dönemde sanata ilgi uyandırarak çaktığımız kıvılcımla köy çocukları güzel sanatlar eğitimi aldılar ve bölgede yeni atölyeler açıldı. Çobanlık yaparken tanıdığım Sinan, geçen ay dünya çapında ünlü ressam Ahmet Güneştekin’le birlikte Antalya Film Festivali kapsamındaki bir projede yer aldı. Kimi Antalya’nın trafolarına resim yapıyor, kimi de seramik ve tasarım çalışmalarında yer alıyor. Hepsiyle gurur duyuyorum.

Uzak Doğu’da resimlerinize olan büyük ilgi nasıl başladı?

Yerli ve yabancı kolleksiyonlarla bir çok karma sergiye katılmıştım. Ama Avrupa’dan sonra Uzak Doğu’yla ve sıcak insanlarıyla taşışmak ilginç bir deneyim oldu. Tayvan’da her yıl düzenlenen sanat fuarı kapsamında yapılan bir yarışma var. Uzak Doğu’da Kuala Lumpur’dan Hong Kong’a resime ilgi çok yüksek ve yelpazeleri çok geniş olduğu için dünyadan katılım fazla oluyor. Tayvan’da katıldığım yarışmada eserim 86 ülkeden 5 bin resim arasından finale kalıp ödül aldı. Bazı sanat direktörleri çalışmalarımı özgün bulduklarını söyleyerek yeni çalışmalarımı istedi. Geçen yıl orada 23 resmim sergilendi. Bu yılki fuar için de eserlerimi gönderdim. Uzak Doğulular renkleri, dokuları ve ağaçları çok sevdiklerimden tarzım onlara hitap ediyor. Bu fuarlardan sonra hem Türkiye’den hem de dünyadan hızla artan bir ilgiyle karşılaştım.

Haberin Devamı

Bir ressam olarak nasıl bir Antalya hayaliniz var?

Önemli bir turizm potansiyeli olan Antalya, sanatın gelişmesi için çok imkana sahip bir şehir. Burada düzenlenen bütün festivaller, sergiler, tiyatrodan baleye tüm etkinlikler sadece kente değil, aynı zamanda dünyaya da açılmış oluyor. Dünyanın çok prestijli sergilerini getiren Antalya Kültür Sanat, bu kent için büyük bir şans. Kepez’de açılan Oyuncak Müzesi ve Modern Sanatlar Galerisi de çok kıymetli çalışmalar. Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nin yenilenmesi ve iyi yönetilmesi gerekiyor. Bu kentin sanatla bütünleştiğini dünyanın her yerinden gelen insanlara göstermek istiyorsak, her şeyden önce oteller duvarlarına sanatçıların orijinal resimlerini asmalı. Kentin her yeri eskiden olduğu gibi sanat eserleriyle süslenmeli. Antalya’ya gelen herkes, köklü bir sanat geçmişi olan bir kente geldiğini fark etmeli.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!