İNSANLIK ÖLMEMİŞ

Güncelleme Tarihi:

İNSANLIK ÖLMEMİŞ
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2018 11:26

Belçika’da yaşayan Alzheimer hastası 70 yaşındaki İsa Ertaş, yaklaşık 3 ay önce evinden çıkıp Türkiye’ye geldi. Konyaaltı Sahili’nde parasını ve cep telefonu çaldıran, herşeyi unutunca da sokaklara düşen Ertaş’a hiç tanımadığı 3 emekli kapısını açtı.

Haberin Devamı

ONUN adı İsa Ertaş. 70 yaşında. Uzun yıllar Belçika’nın Anvers kentinde sıva ustası olarak çalıştıktan sonra vatandaşlık hakkı kazanan ve emekli olan Ertaş’ın filmleri aratmayacak bir yaşam hikâyesi var. Hikâyenin dramatik ancak bir o kadar da insanın içini ısıtan bölümü ise Türkiye’de geçiyor.

HABERSİZ YOLA ÇIKTI

Alzheimer başlangıcı teşhisi konan Ertaş, evli ve 3 çocuk sahibi. Eşi ve iki kızı Belçika’da, 1 oğlu ise Antalya’da yaşıyor. Yaklaşık 3 ay önce eşiyle tartışan Ertaş, Antalya’daki oğlunun yanına gitmek için yola çıkıyor. Oğluna sürpriz yapmak isteyen Ertaş, kimseye haber de vermiyor.

İNSANLIK ÖLMEMİŞ

CEP TELEFONU ÇALINIYOR

Haberin Devamı

Sabaha karşı Antalya Havalimanı’na inen Ertaş, şehir merkezine geliyor ancak oğlunu o saatte rahatsız etmek istemediği için Konyaaltı Sahili’nde beklemeyi tercih ediyor. Oturduğu bankta uyuya kalınca nakit parasının tamamı ve cep telefonu çalınan Ertaş’ın hikâyesi de bundan sonra başlıyor.

2 AY SOKAKLARDA YAŞIYOR

Yaşadığı üzüntüyle birlikte hatırladığı her şeyi unuttuğunu söyleyen Ertaş, çalınmayan emekli maaşı kartının şifresini hatırlayamadığı için yaklaşık 2 ay boyunca sokaklarda yaşıyor, çöplerden yemek yiyor. Ta ki Antalya’da yaşayan kendisi gibi emekli olan Suat Akkoyun (53), Bekir Tekiner (64) ve Hasan Yaprak’la (65) tanışana dek.

ŞANSI DÖNÜYOR

Emekli maaşlarıyla ilgili sohbet eden 3 arkadaşın yanına giden Ertaş, kendisinin de emekli olduğunu ancak yaşadığı şansızlıklar nedeniyle bu duruma düştüğünü anlatıyor. 3 arkadaş Ertaş’ı sırayla evlerine misafir ediyor. Hatta Bekir Tekiner’e ait boş bir dükkân Ertaş için ev haline getiriliyor, kıyafet ve yiyecek yardımı yapılıyor.

BELKİ DE ÖLMÜŞTÜM

Yaşadığı film gibi hikâyenin devamını Hürriyet’e anlatan Ertaş, şunları anlatıyor: “Yaklaşık 3 aydır Türkiye’deyim. 2 ay sokaklarda yaşadım. 1 aydır ise yeni tanıştığım arkadaşlarımın yanında kalıyorum. Alzheimer hastasıyım. Bu yüzden ne telefon, ne adres, ne de banka kartımın şifresini hatırlıyorum. Burada çok zor günler geçirdim. Tek şansım beni hiç tanımadıkları halde evlerine kabul eden, yemek, yiyecek, barınacak yer veren arkadaşlarım. Onlar olmasaydı belki de şimdiye kadar ölmüştüm.”

GİDERLERİ BÖLÜŞÜYORUZ

Haberin Devamı

Ertaş’la olan ilk karşılaşmalarını anlatan Suat Akkoyun, “İsa ilk kez yanımıza geldiğinde kir pas içindeydi. Günlerdir banyo yapmadığı için kokuyordu. Tüm elbiseleri parçalanmıştı. Ama biz hikâyesine inandık. Hiçbir beklentimiz olmadan ona evimizi açtık. Yaklaşık 1 aydır da kendisine bakıyoruz. Bakım giderlerini aramızda bölüşüyoruz. Bu süre içinde de devlet kurumları ile irtibata geçip kendisinin durumunu anlatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

SOKAKTA BIRAKAMAYIZ

“İsa bizim kader arkadaşımız oldu” diyen Bekir Tekiner, “İsa bize yaşadıklarını anlatınca diğer arkadaşlarımla konuşup ‘Onu sokakta bırakamayız’ dedim. Onu önce evimizde ağırladık sonra bana ait olan boş dükkânı ev haline getirdik. Yeni değil ama temiz elbiseler verdik. Bizim hiçbir beklentimiz yok. Bunların tamamını insanlık için yaptık. Umarım devletimizin kurumları İsa’ya el uzatır ve yaşadığı topraklara geri döner” dedi.

BİLET FİYATI ARAŞTIRDIK

Haberin Devamı

İsa Ertaş’ı Belçika’da yollamak için uçak bileti fiyatlarını araştırdıklarını anlatan Hasan Yaprak, “800 TL gibi bir rakam karşımıza çıkınca bileti alamadık. Keşke gücümüz olsaydı. Ama biz de emekliyiz, ayırdığımız para sadece temel ihtiyaçlara yetiyor” diye konuştu.

GEREKEN YAPILACAK

Hürriyet muhabirinin ulaştığı Belçika Fahri Konsolosu Ece Tonbul, şu bilgileri verdi: “İsa Bey’in kimlik bilgilerini aldık. Belçika makamları ile hemen iletişime geçeceğiz. Gereken neyse yapılacak.”

BAKMADAN GEÇME!