ANTALYA FESTİVALLERİYLE PARLIYOR

Güncelleme Tarihi:

ANTALYA  FESTİVALLERİYLE  PARLIYOR
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2019 10:49

Antalya Uluslararası Piyano Festivali, müzikseverlerin yoğun ilgisiyle başlayan açılış gecesinde 20’nci yılına ‘merhaba’ dedi. Festival için geldiği Antalya’da Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Barbaros Büyükakkan, “Antalya dünyada festivalleriyle parlıyor. Piyano Festivali, adım adım köklü ve çok kültürlü bir müzik festivaline dönüşmüş durumda” dedi.

Haberin Devamı

20’nci Uluslararası Antalya Piyano Festivali muhteşem bir geceyle açılış yaptı. Festivalin ilk gecesinde konser veren Barbaros Büyükakkan ve Şef Oğuzhan Kavruk yönetimindeki Symphonic Project, 5 dilde dünya müziklerinden oluşan geniş bir repertuvarla dinleyici karşısına çıktı.

ANTALYA  FESTİVALLERİYLE  PARLIYOR

Notre Dame de Paris müzikaliyle ölümsüzleşen Belle’den ‘Lüküs Hayat’ ve ‘Yiğidim Aslanım’a çok farklı türlere yaptığı geçişlerle dinleyiciyi şaşırtan ünlü sanatçı, konser boyunca yoğun alkış aldı. Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Barbaros Büyükakkan, festivale ve Barış Manço’dan aldığı tılsımla başladığı müzik hayatına ilişkin pek çok soruya yanıt verdi.

Haberin Devamı

Konserin repertuvarı oldukça dikkat çekici. Birbirinden çok çok farklı türdeki bu şarkıları nasıl bir araya getirdiniz?
Piyano çok renkli ve sadece klasiğe ait olmayan bir enstrüman. Biz aslında bunu vurgulamaya çalıştık. Napoliten, İtalyanca klasikleşmiş eserler, Fransız şansonları gibi klasiğe yakın eserler var repertuvarımızda ama müzikaller, türküler, Yeşilçam’a ait besteler, tango ve Latin ezgileri de var. Bütün bunları bir potada topladık. Türkçe’nin yanında İngilizce,İtalyanca, Fransızca, İspanyolca şarkılar söylüyorum. Piyanonun ne kadar farklı renkleri olduğunu, ne kadar değişik stilleri ve tınıları göstermek istedik aslında. Konserin son şarkısı ‘Yiğidim Aslanım’ı kasım ayında seslendirmek beni çok duygulandırıyor. Atatürk’ün yattığı yer kalbimiz ve var olduğumuz sürece de orada kalacak.

ANTALYA  FESTİVALLERİYLE  PARLIYOR

SEYİRCİSİ DE İKLİMİ GİBİ SICAK

Festivalle ilgili izlenimleriniz nasıl?
Antalya seyircisi iklimi gibi. Son derece sıcak, insanı kucaklayan ve coşkulu bir seyirci karşılıyor insanı burada. Festivalin anlayışı bu sene çok daha değişik. Piyano Festivali, adım adım köklü ve çok kültürlü bir müzik festivaline dönüşmüş durumda. Bu yıl benimle başlayan festivalin ilerleyen günlerinde kemençe üstadı olarak enstrümanına çok hakim Selim Bölükbaşı, klasik tanrıçalarımızdan biri İdil Biret, İspanyol Diego Valdivia, caz klasikleriyle Kerem Görsev ve Rus sanatçı Evgeny Grinko farklı stilleri ve müzikleriyle sahne alacak. Piyano Festivali sanıyorum bu sene kimlik değiştirip çok geniş yelpazede müziği festival programında bir araya getiriyor.

Haberin Devamı

KENT SANATSAL KİMLİĞE BÜRÜNDÜ
Yaz başında yapılan Akra Caz Festivali’nin açılış gecesinde de Monica Molina ile birlikte siz vardınız.
Akra Caz Festivali’nde de çok coşkulu, mutlu bir seyirci görmüştüm. O da dünyadan çok özel sanatçıları buluşturan bir festival. Aspendos Opera ve Bale Festivali, Türk Rus Festivali gibi prestijli organizasyonlar şehri sanatsal bir kimliğe büründürdü. Antalya sanat algısı ve her geçen yıl yenileri eklenen festivalleriyle dünyada parlayan bir şehir.

Klasik müzikte ilerleyip pop müzik dünyasında da yer almak az rastlanır bir şey. Bu iki kulvar birlikte nasıl gidiyor?
Michael Buble, Pavarotti, Placido Domingo gibi sanatçılar da farklı kulvarlarda gidip gelen sanatçılar. Bu ciddi bir yoğunluk getiriyor. Bir yandan önünüzdeki senfoni notalarıyla ilgilenirken diğer yandan bir şarkının sözlerini düşünüyorsunuz. Ama bu benim ruhuma iyi geliyor.

Haberin Devamı

ANTALYA  FESTİVALLERİYLE  PARLIYOR

BARIŞ MANÇO İLE HAYATI DEĞİŞTİ

Barış Manço’nun son çalışması Mançoloji albümünde yer almak nasıldı?
Müziğe başlama sebebimdir Barış Manço. Henüz 5 yaşındayken babam benim elimden tutup hadi konsere gidiyoruz dedi. Barış Manço’nun ‘Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ şarkısı vardı ve ben o konsere sarı çizmelerle gitmiştim. Konser alanına girdik. Üzerinde yıldız olan kapıdan basın mensubu olarak girdi. İçeride uzun saçlarıyla Barış Manço tek başına oturuyordu. O anda korktuğumu hatırlıyorum. O bilindik hızlı konuşmasıyla “Gel bakalım şekerim” diyerek beni yanına aldı ve fotoğraf çektirdik. Onun o günkü tavrı, sıcak davranışı hayatımda belirleyici oldu. 17 yıl sonra Mançoloji albümü için vokale çağrıldığımda o fotoğrafı alıp götürdüm. Tanıştığımız ilk dakikada fotoğrafı önüne koydum. Gözleri doldu o anda. O günden kısa bir süre sonra da Barış Manço’yu kaybettik. Benim için özel biriydi.

Haberin Devamı

Pek çok sanatçıyla ortak çalışmalarda yer aldığınız bir müzik kariyeriniz var. Bu tür birliktelikler devam edecek mi?
Unutamadığım bir Leman Sam konseri vardır. Diyarbakır’da bir ovada yaklaşık 100 bin kişi meşale yakmıştı. Dizlerim titredi sahneye çıkarken. Özcan Deniz ve Orhan Şallıel’le senfoni orkestrası eşliğinde Caruso’yu söylemek ilginçti. Sertab Erener’le, Ferhat Göçer’le, Nuket Duru’la güzel çalışmalar yaptık. Çiğdem Talu’nun yazdığı ‘Değiştim’ şarkısı hiç bestelenmemiş, gün ışığına çıkmamıştı. O şarkıyı albüme ekledim. Şimdi caz etrafında dönen şarkılar diye bir albüm projemiz var.

ANTALYA  FESTİVALLERİYLE  PARLIYOR

ÜLKENİN YÜZ AKI

Konser öncesi festivalin açılış konuşmasını yapan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Piyano Festivali’nin ülkemiz ve Antalya için bir yüz akı olduğunu vurguladığı konuşmasında “Antalya’mızın tüm güzelliklerinin yanı sıra; kültür ve sanatta da öncü olması ve uluslararası alanda gücünü her geçen gün arttırması bizim en büyük mutluluğumuzdur. Sanata değer veren,sanatçısına vefa gösteren, kendi kültür mirasına sahip çıkan ve onu en iyi şekilde geleceğe taşıyan daha güzel bir Antalya’yı hep birlikte inşa edeceğimize inanıyor ve festivalin güzel geçmesini temenni ediyorum” dedi.

 

BAKMADAN GEÇME!