Yeni seks tur

Hadi ULUENGİN

İzafileştirmek kaydıyla, Washington Ankara'yı andırır. ABD başkenti hem boyut, hem de sosyoloji itibariyle küçümendir. Hatta biraz taşralıdır. Karar merkezlerini barındırdığı için de ‘rical’ şehridir.

Dolayısıyla, Georgetown'daki harcıalem bara girdiğinizde tezgah komşusu olarak dünyanın kaderine hükmeden çok önemli bir şahsiyete raslayabilirsiniz.

Üçüncü bourbondan sonra da garson kızın endamı hakkında laflayabilirsiniz.

Veya, Connecticut Caddesi üzerinde moda makarnalar yediğiniz ünlü İtalyan lokantasında grappa söylemeden önce ve hiç olmazsa bir cigara içebilmek için kendinizi kaldırıma attığınızda, ‘battle dress’ tayyörüyle sizden ateş isteyen lacivert kadının, kariyerden bir dışişleri diplomatı olduğunu öğrenebilirsiniz.

Refakatçilerinizi unutarak ve grappaları dışarıya rica ederek kendisine ikinci cigarayı tuttuğunuzda da, Amerika'nın İran siyasetine dair değil ama, fesleğen soslu makarnaların pişimine dair derin tartışma başlatabilirsiniz.

Ya da Potomac ırmağı kenarında yürüyüşe çıktığınızda, arkasında koruması, ‘jogging’ yapan adamın meşhur bir Kongre üyesi olduğunu farkedebilirsiniz.

Herifçioğlunun göbeğine gülebilir ve Senato'ya hiç durmadan sunduğu sahte ahlakçı önergelerden dolayı muhtereme sunturlu beddua savurabilirsiniz.

Washington'da, uzak bir süper devletin yakın mahreminde gezinebilisiniz.

* * *

FAKAT şimdi Washington'da başka bir gezinti daha başlamış.

Dün frenk gazetesinde okudum, ergenlik fantazmalarımın sahra topu güllesi memeli ‘Playboy’ dergisi artık Federal başkentte ‘seks tur’ düzenliyormuş.

Clinton ‘uçkurgate’ine nazire, on doları bastırdığınızda otobüse kuruluyor ve rehber eşliğinde şehrin ‘günah mıntakaları’nı seyre çıkıyormuşsunuz.

Hayır, hayır, Washington ne Bangkong, ne Amsterdam, ne de Hamburg'tur...

Porno dükkanları, topless barları veya striptiz kabareleri yoktur.

Varsa da iki yüzlü Anglo - Sakson püritanizminin arkasına saklanmıştır.

Dolayısıyla, tavşan amblemli dergi ‘entelektüel’ organizasyon yapıyormuş.

Otobüs önce FBI bloğu önünde duruyor ve rehber, başta Marilyn Monroe'nun baldır yukarısını kontrol üstadı John F. Kennedy olmak üzere bütün Beyaz Saray kalantorlarının ahlak çetelesini milimi milimine tutmuş olan eski gizli servis müdürü Edgar J. Hoover'ın hafiye işgüzarlığını anlatıyormuş.

Ardından, manken metres edindiği için başkanlık yarışından feragat etmek zorunda kalan senatör Garry Hart'ın evi gösteriliyormuş.

Ertesi etapta, gönül maceralarından dolayı kariyerine nokta konulan bir generali hikaye etmek amacıyla Savunma Bakanlığı Pentagone'ye geçiliyormuş.

Hemen sonra Dışişleri Bakanlığı'na geliniyor ve ellili yıllar mendeburu McCarty'nin bu daireyi ‘eşcinsel yuvası’ olmakla suçladığı belirtiliyormuş.

Yanında striptizci sevgilisi sarhoş bir senatörün Lincoln Abidesi önündeki havuza otomobille daldığı duyurulduktan sonra da, Amerikan ahlakçılığının eli maşalı zaptiyesi ‘Hristiyan Koalisyon’ binasıyla parkur noktalanıyormuş.

Ama ‘seks tur’da ne Clinton'un Beyaz Saray'ı, ne de Başkanı ağzıyla memnun eden Monica Lewinsky'nin oturduğu Watergate blokları yer alıyormuş.

‘Playboy’ ABD'nin ‘cinsellik tarihi’ni bu güzergah boyunca çiziyormuş.

* * *

EFENDİM müsaadenizi rica ediyorum ve yazılarıma bir süre ara verebilirim.

Amerikan ‘cinsellik tarihi’ni yakından incelemek için şöyle bir Washington 'a uzanıp ‘Playboy’un ‘seks tur’unda dolanmam gerekiyor da...

Ama Connecticut Caddesi üzerindeki moda İtalyan lokantasına da uğrayabilir ve kaldırımda cigara ve grappa içeceğim lacivert bir kadınla fesleğen soslu makarna pişimi hakkında derin tartışma başlatabilirim.

Sosyologlar bilir, en iyi inceleme alan çalışmasında ve birinci elden yapılanıdır...

---