Yeni çıkış, kurları daha hızlı yükseltecek

SON dönemde piyasalarda yaşanan iyileşme konusunda, değişik değerlendirmeler var. Bu "yeniden iyileşme"nin, yeniden sıcak para girişleriyle olduğu ise kesin.

Buna karşılık ihtiyatlı bir tutumun devam ettiğini de gözlüyoruz. Yani, o ya da bu nedenle, bozulan güven, beklentiler tümüyle onarılmış değil. Bu gidişle beklentilerdeki iyileşmenin eskilerine kıyasla daha uzun süreceği de ortada....

Bizce piyasalar, son dönemde daha temkinli tavır takınmakta haklılar.

Çünkü her ne kadar son iyileşmeye farklı baksalar da, en ufak bir çalkantıda, yeniden sermaye çıkışı olduğunda, özellikle kurların bir önceki harekete kıyasla, çok daha hızla yukarı çıkacağını görüyorlar. Bunun nedeni de açık: Son günlerde gelen kısa vadeli sermayenin yapısı ve yatırım yöntemi, 3 ay öncekinden, hele hele geçen yılkinden çok farklı.

KISA VADELİ SERMAYE

Bankacılar, aslında beklendiği gibi, son dönemde iyileşmeye yol açan kısa vadeli sermayenin, çok daha kısa vadeli kar niyetleriyle geldiğini, bu nedenle de çok daha hızlı geri dönecek biçimde yatırım yapıldığını söylüyorlar.

Yani herkes yeni bir olumsuz hareketin, kuru çok daha hızla oynatacağını görüyor.

Hem bu kaygılarla, hem de enflasyon hedeflerine yakınsamanın gecikmesi nedeniyle, piyasalar faizlerde de zaten önemli düşüşler beklemiyorlar.

Öyle olunca da herkes iyileşmenin dinamiklerini daha yakından inceleme, daha temkinli davranma ihtiyacı duyuyor. Bizce bu temkinli tavır, ileride doğabilecek olumsuz hareketlerin dozunu yumuşatmak, sert hareketleri önlemek açısından olumlu sonuç verecektir.

Son günlerdeki hareketi konuştuğumuz Türkiye’deki yatırımlara da aracılık eden bazı bankacılar, sadece içerdeki yatırımcıların değil, yabancıların da Türkiye’ye karşı, eskisine kıyasla şimdi çok daha temkinli baktığını söylüyorlar.

Burada dikkat çekilmesi gereken en önemli noktalardan biri ise, çok kısa vade için yeni girişler olmasına karşın, orta vade diyebileceğimiz, örneğin ortalama 1 yıllık bir dönem için tedirginliğin daha büyük olduğu. Aynı bankacılar buna karşılık, uzun vadeye bakıldığında ise Türkiye’ye önemli bir güven olduğunun da altını çiziyorlar.

Dolayısıyla özellikle sabit sermaye yatırımları ve uzun vadeli sermaye akışı açısından Türkiye’nin şansı hala devam ediyor, Ama ara dönem için ciddi belirsizlikler var.

İÇERDEKİ RİSKLER YOKOLMADI

Özetle, yabancılar Türkiye’nin geleceğine, bizce AB hedefinin belirleyiciliğiyle, olumlu bakıyorlar ama önümüzdeki 1-1,5 yıllık dönem için ciddi riskler görüyorlar. Bunun yanısıra hala çok kısa dönem için para kazanılacak bir yer gördükleri için de, 3-4 aylık sermaye yatırımlarına girebiliyorlar. Bunu yaparken bu kez geri dönme kabiliyetlerini artırıyorlar.

Elbette çok kısa dönemli bu harekette ABD’deki faiz artışlarının durması, enflasyon rakamlarının olumlu gelip, enflasyon beklentilerinin gevşemesinin büyük katkısı var.

Ancak ABD’deki durum, yani "finansal kıble"deki istikrar, bütün sorunları çözmüyor.

Çünkü içerde biriken riskler varlığını sürdürüyor...

Bizce orta dönem için Türkiye’ye yatırım için oluşan güvensizlikte, yaşayacağımız seçim süreçlerinin çok önemli rolü var. Yani hem içerde hem de dışardaki yatırımcılar, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde ve genel seçim sürecinde sorunlar çıkmasını bekliyorlar.

Bununla beraber, yurt dışındaki konjonktür de siyasi açıdan Türkiye riskini artıran bir unsur.

Ekonomik olarak baktığımızda ise bizce önümüzdeki dönem mali disiplin açısından memur maaşları ve destekleme alımları sorun çıkaracağa benziyor. Fındık alımında Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO)’nin devreye sokulması, destekleme kapsamından çıkarılan diğer ürünlerin de aynı kapsama alınacağını, bunun da yeni sübvansiyonlar anlamına geleceğini düşünüyoruz. Memur maaşları konusunda ise şimdi belki mali disiplini çok bozacak zamlardan kaçınabilirler ama önümüzdeki yılın seçim yılı olduğu unutulmamalı...

Kısacası; beklentilerde kalıcı iyileşme için bir süre daha beklenecek gibi gözüküyor...
Yazarın Tüm Yazıları