Yeni bir ucubeye doğru

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi ile Çankaya Belediyesi’nin 15 yılı aşkın süredir devam eden siyasi çekişmeleri artık rutine bindi.

Siyasetle ilgilenmeyen kişiler bile Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile son dört dönemin Çankaya Belediye Başkanlarının “arasının olmadığını” bilir.
Yerel çekişmeyi anlamak için siyasetle ilgilenmeye gerek yoktur çünkü. Nedensiz yere yapılmayan yoldan, kaldırımdan ya da yarım kalan ‘bir şeylerden’ fark edersiniz sorun olduğunu.
Gökçek’e göre, “parti yönlendirmesiyle” dört dönemdir Çankaya Belediye Başkanları gerginlik yaratıyor. Çankaya cephesine göre ise Gökçek’in siyaset yapma tarzı kavgayı doğuruyor. Her ne sebepten olursa olsun kavga bir türlü sonlanmıyor.
Taraflar birbirilerini suçlarken, akla diğer bir ihtimal geliyor. Acaba bu gerginlik “siyaseten” her iki tarafa da yaradığı için mi devam ediyor?/images/100/0x0/55ea42cff018fbb8f874949e
İhtimalleri bir kenara bırakıp yıllardır kente zarar veren bu çekişmenin “anıta” dönüşeceğini, yakın geçmişten bir örnekle anlatmaya çalışayım.

Kavganın anıtı Keçiören’de

Keçiören’deki kuleyi bilmeyeniniz yoktur. Ankara’nın dört bir yanından görülebilen 144.metresinde mahkeme kararıyla inşaatı durdurulmuş hayalet kuleden bahsediyorum.
Dönemin Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’la, Gökçek’in çekişmesinden kente kalan 144 katlı bir “anıt.”
Kulenin imar izni yok, mania hattını (uçuş) ihlal ettiği gerekçesiyle de mahkeme kararıyla inşaatı durduruldu.
Keçiören’deki kulenin bu halinin sorumlusunun kim olduğunun önemi var mı?
144 metre bir inşaat yıllardır Başkent’in en yüksek nüfuslu ilçesinin göbeğinde duruyor. Belediye binasının yanı başında, Başbakan Erdoğan’ın evinin hemen yakınında.
Taraflardan birisi gitmiş, kavga bitmiş ama çekişmenin devasa “anıtı” ilçenin merkezinde dururken suçlunun kim olduğunun ne önemi var.

Kavganın galibi çıkmaz

Ve bugün SSK İş Hanı tartışması. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, “SSK’yı yıkıp, yerine belediye binası ve meydan yapacağım” diyor. Başkan Gökçek ise, “Meydan olur, gerekirse ben yaparım ancak bina yaptırmam” diyor. Bu söz düelloları hiç yabancı değil.
“Düellonun galibi kim olur?” derseniz, cevabı yok. SSK İş Hanı gibi kentin göbeğindeki bir alanla ilgili yarın öbür gün süresi bittiğinde yönetimden gidecek iki kişinin “inadından” galip çıkmaz. Tecrübeyle de sabit.
Çıksa çıksa mağlup çıkar, o da kent olur.

Birileri dur demezse...

İnanmıyorsanız nasıl olacağını da hızla anlatayım. Tanık -her ne kadar net açıklamasa da- kapsamlı bir yenileme için yıkıma başlar ve binanın bir kısmını yıkar. Yenilemek için inşaata başlar. Eş zamanlı Büyükşehir Belediyesi mahkeme kararıyla imara aykırı yapılaşma gerekçesiyle, mahkeme kararıyla çalışmaları durdurur. Sonrasında Çankaya yürütmenin durdurulması için mahkemeye başvurur. Aylar belki de yıllar sonra mahkeme karar verir...

Kararın önemi var mı?

Keçiören’de hali hazırda bir ucube var. Beş yıl için seçilmiş insanların kentin 40-50 yılını ipotek altına alacak “restleşmelere” hakkı var mı?
Yetki muhakkak yerel yöneticilerde. Ancak kentin mülki amiri mi olur, Çevre ve Şehircilik Bakanı mı olur yoksa İçişleri Bakanı mı olur, bilemiyorum. Ama birileri orta yolu buldurmazsa nur topu gibi bir ucubemizin doğmasına az kaldı. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun.
Yazarın Tüm Yazıları