Yedi yıl sonra Gülay

‘Yedi yıl aradan sonra türkülere bir süreliğine de olsa ara vererek ve tüm türkü severlerin affına sığınarak yaptığım bu albüm, bütün bu süre içinde sabırla bekleyip türkülerimize de destek ve sevgi veren tüm popüler müzik dinleyicilerinin hakkı ve benim onlara olan borcumdu...’

Böyle diyor Gülay son albümü ‘Adı Yok’un CD kitapçığındaki yazısında. Gerçekten de ne kadar uzun zaman ayrı kaldık Gülay’la. Belki birçok kişinin zihninde sadece İstanbul Kanatlarımın Altında filminin şarkısını söyleyen kız olarak kalmıştır. Hoş, türkü dostlarının onu ne kadar sevdiklerini çok iyi biliyorum. Bu yedi yıllık ayrılıktan en çok onların faydalandığını da...

Öte yandan içten içe kızmıyor da değilim Gülay’a. Öyle ya; bu kadar özel bir ses, insanın içinde bir yerlere dokunan bir yorum, insan güzeli bir insan... Gülay gibiler popüler alanda iş yapmayınca, meydan aynı torna tezgahından çıkma, tahammül sınırlarını zorlayan kimi arkadaşlara kalıyor. Sonra bekleyip duruyoruz; birisi çıksa da yeni bir şeyler söylese; gönlümüzü eylese diye...

Açıkçası her ne kadar Gülay’ın türkülerini dinlemekten büyük keyif alıyor da olsak; bu yedi yıllık ayrılığın bize pek iyi gelmediğini de itiraf etmemiz lazım sevgili Gülay.

Öte yandan öyle güzel bir albüm yapmışsın ki, beklediğimize değdi mi diyelim, bilmiyorum artık ne diyelim... Dersek bizi bir yedi yıl daha bekletir misin?

Şaka bir yana ‘Adı Yok’, içinde türkü ruhunun huzurla salındığı son derece kaliteli bir pop albümü. Gülay’ın sesi, yorumu, parça seçimleri, düzenlemeler baştan aşağı doğru bir iş olmuş.

Albümdeki 13 şarkı; yatağını bulmuş dere nasıl akarsa öyle akıyor işte. Özdemir Erdoğan şarkısı (türküsü demek daha doğru olur) ‘Gurbet’, Salim Dündar’ın yorumuyla yıllar öncesinden sevdiğimiz Metin Eryürek şarkısı ‘Aynalar’, Aykut Gürel düzenlemesiyle Gülay’ın sevilen şarkısı ‘Cesaretin Var mı Aşka’, ‘Takvimlerden Haberin Yok mu’, son dönemde dikkatimi fazlasıyla çeken Sunay Özgür’ün başarılı düzenlemesiyle ‘Aşkın Kederi’ ve Aykut Gürel düzenlemesiyle ‘Zeytin Çekirdeği’ni özellikle dinlemenizi öneriyorum.

Yeri gelmişken Kalan Müzik’i de tebrik etmemiz gerekiyor. Yaptıkları çok özel arşiv çalışmalarıyla bizim gibi bu işin koleksiyoncusu olanların gönlüne taht kuran Kalan Müzik’in, Gülay gibi isimlere yatırım yapmasının prestijine prestij katacağı kesin. İşin promosyon ve klip boyutunda da gerekeni yapacaklarına inanıyorum.

Çünkü bu albümün potansiyeli öyle on beş, yirmi bin değil. Doğru tanıtılırsa patlar, gider; sonra söylemedi demeyin efendim.

NAZIM HİKMET ŞİİRLERİ

Şiir albümü sever misiniz? Ben okumayı tercih edenlerdenim. Hele hele güzel şiir okuduğunu iddia eden, ancak aslen bu konuda ziyadesiyle yeteneksiz şahsiyetler benden ırak olsun derim de başka bir şey demem.

Gel gelelim Bayar Müzik’in samimiyetle kotardığı bir iş var ki; çok alanıma girmese de iki satır söz etmekten alıkoyamadım kendimi.

Usta şair Nazım Hikmet’in şiirlerini kapsayan 7 CD’lik bir çalışma. Burhan Bayar’ın müzikleri üzerine şiirleri Mithat Güçlü Karataş yorumlamış. Her bir CD, söz konusu şiirleri matbu olarak da içeriyor.

Mithat Bey’in yorumuna bir diyeceğim yok ama ben bu şiirleri Genco Erkal’dan dinlemeyi tercih ederdim. Belki bir de Müşfik Kenter olabilir.

Bir de altyapıda kullanılacak tema müzikleri daha özenle üretilseydi Usta’ya daha çok yakışmaz mıydı Burhan Bey?
Yazarın Tüm Yazıları