Yazık çok yazık

Takımımız Dünya Şampiyonası'ndan bu yana gerçekten çok büyük bir gelişme kaydetti. Her şeyden önce sonuna kadar mücadele ediyor. Kazanmak için hep birlikte varlarını yoklarını ortaya koyuyor. Ancak elenmemizdeki en büyük neden küçük ayrıntılardı.

BASKETBOL Milli Takımımızın oynadığı oyunla aldığı sonuç asla doğru orantılı değil. Bir kere bu takım geçen yılki Dünya Şampiyonası'ndan bu yana gerçekten çok büyük bir gelişme kaydetti. Her şeyden önce sonuna kadar mücadele ediyor. Kazanmak için hep birlikte varlarını yoklarını ortaya koydular.

Geçmişte korkarak çıktığımız Sırbistan karşısına artık kazanmak için çıkıyoruz. Elimizden kaçırdığımız için biz üzülüyoruz. Onlar galibiyete çılgınca seviniyorlar. Bu Türk basketbolu için çok önemli bir gelişme. Ancak basketbolda zafere giden yol, küçük ayrıntılarda gizli. Her şeyi yapıp kazanamamamızın nedeni de bu küçük ayrıntılar.

Nedir bunlar?

* 1- Verdiğimiz mücadeleyi tüm maç boyunca dağıtamıyoruz.

* 2- Oyunun kırılma noktası dediğimiz kritik anlarda çok basit ve olmayacak hatalar yapıyoruz. Bu da zaman zaman bazı oyuncuların ön plana çıkıp, maçın kahramanı olma isteğinden kaynaklanıyor.

* 3- İyi bir hücumdan sonra hemen gevşiyoruz. Attığımız baskete sevinirken, karşılığını hemen görüyoruz.

* 4- Bizim dış adamlarımız içeriye penetre edip, çember altını zorlayacakları yerde, şut atmayı tercih ediyor. Bu da zaman zaman hücum dengemizi bozuyor.

* 5- Ribaundlarda büyük bir zaafımız var.

* 6- Takım olma yolunda büyük aşama kaydettik ama henüz bunu maksimuma çekemedik. Yüzde 45-50'lerdeyiz.

* 7- Hücumda az pas yapıp, rakiplere oranla daha az hareket ediyoruz.

* 8- Bu turnuvada normal şut yüzdemizin çok altında kaldık.

Adaleti yok

Kenar yönetime gelince... Teknik yönetimin bence çok büyük hatası yok. Eleştirebilecek tek nokta, bizim için dönüm maçı olan Yunanistan karşısında farklı öndeyken o ana kadar hiç oynamayan ve hazır olmayan Hüseyin'in sahaya sürülmesiydi. Hüseyin'in oyunda kalmasıyla fark da eridi. Onun dışında teknik yönetim gerçekten tüm maçları iyi yönetti. Ama oyunun kırılma noktalarında oyuncu egolarına karşı yapacak bir şeyleri yoktu.

Biz mücadele ve oyun olarak her şeyi yaptık. Bir tek şeyi beceremedik. Kritik anlarda sakin kalıp maç kazanmayı bir türlü öğrenemedik. Biz İstanbul'a dönerken, 20 sayı fark yiyen İtalya ve İsrail'in ilk 8 içinde yer almasına da sporun adaleti değil diyorum.

Adaleti yok

Şunu da söylemek lazım ki, 12 Dev Adam mücadelesiyle takdir topladı ama bunu sonuca yansıtamadı.

Asıl bizim için önemli olan kaybettiğimiz Sırbistan maçı değil, Yunanistan maçıydı. Bu maçta da yine hataları biz yaptık ama hakemlerin kötü yönetimi elbette etkendi. Ayrıca FIBA'da da çok çirkin oyunlar oynanıyor. Bazı takımlar özellikle Yunanistan FIBA Avrupa Başkanı Vasilya Popoulos tarafından çok kollanıyor. Buna karşı ciddi bir lobi çalışması yapmamız gerekiyor.

Bundan sonrası için öyle sanıyorum ki Aydın Örs görevi bırakacağının işaretini vedi. Bence onun yerini dolduracak ismlerin başında Ergin Ataman geliyor.
Yazarın Tüm Yazıları