Tarih tekerrür mü ediyor

KAYSERİ’den gazeteci dostumuz Recep Bulut, “Aydın Menderes’in 2012 yılında çıkardığı ‘Babam ve Ben’ (Ufuk Yayınları) adlı kitabının 109-110’uncu sayfaları okur musun?” dedi.

Haberin Devamı

Kitabı bulup getirdik ve ‘tarihi bir gerçek ortaya’ çıktı. Bu bölüm ‘Suriye ile İlişkiler Geriliyor’ ara başlığını taşıyor.

 

“1957 seçimlerine giderken Türkiye’nin ve dünyanın gündemine yerleşmiş çok önemli bir dış gelişmeye de temas etmek gerekli olacaktır. Suriye’de sürekli olarak askeri müdahaleler oluyor, istikrarsızlık devam ediyor, bu yetmiyormuş gibi Suriye bazı davranışlarıyla Türkiye’yi tahrik ve taciz ediyordu. Bunu gören DP hükümeti Suriye’ye nota vermiş hatta böyle giderse askeri bir müdahalede bulunabileceğini de karşı tarafa iletmişti. Askeri hazırlıklar yapılıyor, civardaki tank-top ve piyade birlikleri Suriye sınırına sevk ediliyordu. O zamanın tabiriyle Türkiye, Suriye sınırına tahşidatta bulunmuş oluyordu. Türkiye kararlı ve ısrarlıydı.

 

Haberin Devamı

Ancak ABD, Türkiye’yi bundan vazgeçirmeye çalışıyordu. Bunu bir dayatma şeklinde değil, ‘Biz iki dost ve müttefik ülke olarak ortak çıkarlarımızdan hareket edecek olursak böyle bir müdahale arzulanan faydayı getirmeyecektir. Aslında biz Türkiye’yi bu niyetinde ve hatta kararında haklı buluyoruz ama daha olumsuz şartlarla karşılaşmak riskine girmememiz gerekir’ diyordu.

 

Diplomatik ifadenin en yumuşak, en nazik biçimdeki ifadelerini kullansa da sonuçta ABD, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik olarak gerçekleştireceği böyle bir askeri müdahaleye karşı çıkmaktaydı. Sonuçta bu durum Türkiye’nin kararını etkilemiş ve Türkiye zaman içerisinde Suriye’ye müdahaleden vazgeçmiştir.

 

RUSYA İLE İLİŞKİLER SURİYE YÜZÜNDEN RAYDAN ÇIKIYOR

 

Bu arada Moskova-Ankara arasında ciddi bir gerilim yaşanmış Kruşçev, New York Times’a verdiği bir mülakatta Türkiye’yi tehdit etmiş ve Türk hükümeti buna cevap olmak üzere bir nota hazırlarken bu sefer Amerika’nın o dönemin ünlü Dışişleri Bakanı John Foster Dulles yine bir gazete veya ajansa demeç vererek devreye girmiş ve Rusya’yı konuyu kapatmak mecburiyetinde bırakmıştı.

 

Haberin Devamı

Kruşçev’in NYT’ye Türkiye ile ilgili söyledikleri özetle şöyle idi:

 

Türkiye’nin Suriye sınırına yığınak yaptığını biliyoruz. Hangi birlikleri götürdüğünü de biliyoruz. Ayrıca çok garibimize gidiyor, Türkiye bu kaydırdığı birlikleri doğu sınırından yani bizim hududumuzdan çekiyor. Türkiye şunu iyi bilmelidir ki “Suriye bizim bir dostumuzdan ve Suriye’ye karşı Türkiye bu tehditkâr tutumunu devam ettirdiği takdirde Kızıl Ordu için Türkiye 24 saatlik bir meseledir” diyordu. Soğuk Savaş döneminin en kesif olduğu bir an ciddi bir tehdit Türkiye’ye yöneltilmişti.

 

TARİH DERSLERİNDEN ATATÜRK CUMHURİYET VE DEVRİMLER SİLİNİYOR

 

EĞİTİM-İş Genel Başkanı Veli Demir açıklıyor:

 

Haberin Devamı

“MEB Talim ve Terbiye Kurulu, 2016-2017 ders yılından başlamak üzere ortaöğretimde okutulacak ‘Tarih Dersi Öğretim Programı’nı taslak olarak yayınladı.

 

Programda Atatürk’ten, Kurtuluş Savaşı’ndan, Cumhuriyet Devrimi’nden bahsedilmediği gibi, Osmanlı devletinin öne çıkarıldığı yapay bir tarih anlayışının dayatıldığı görülmektedir. Hazırlanan program göstermektedir ki lisede tarih öğretimi tarihsiz bir öğretim olarak düşünülmektedir.

 

Birkaç gün önce yandaş sendikanın ifade ettiği biçimde öğretim programı Kemalizmden yani Atatürkçü düşünceden soyutlanmaya çalışılmış çocuklarımızı Atatürk ve onun devrimlerinden arındırmak isteyen bir anlayış programa yerleştirilmiştir.

 

Haberin Devamı

Türkiye’de tarih dersi Atatürk’süz, Cumhuriyet’siz ve devrimsiz olamaz.

 

Taslak program tarih dersi niteliğinden çok, inanç öğretisi, ekonomi, sosyoloji ve bazen de İslam felsefesi özellikleri taşımaktadır.

 

Yapılmak istenen asıl şeyin tarih dersinin mevcut içeriğiyle ilgili bir hesaplaşma olduğu gözlemleniyor.

 

Programın genelinde ilk göze çarpan ‘Yeni Osmanlı’cı düşüncenin ağırlık kazanmış olması, ulus devlet modelinin göz ardı edildiği, kronolojik değil tematik olması gerektiği savıyla hazırlanmış, öğretim programında Türkçe kullanılmamaya özel bir önem gösterilmiştir.

 

Atatürk’ün de dediği gibi “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.

 

Haberin Devamı

EXPO’YA 100 ÜLKE BEKLİYORDUK ANCAK 50’Sİ GELİYOR

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, AKP’nin yanlış politikaları nedeniyle turizmde bir afet hali yaşandığını belirterek, “85 milyar dolarlık yatırımın boşa çıkması söz konusu. Turizm bir can suyu bekliyor ama AKP seyrediyor” dedi.

 

Budak TBMM’de Turizm Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin önergenin görüşmelerinde vahim tabloyu yansıtmasına karşın muhalefetin verdiği önerge AKP’nin oylarıyla reddedildi.

 

CHP’nin turizm ve turizm çalışanlarıyla ilgili komisyon kurulması önergesinin de 24 Şubat’ta reddedildiğini hatırlatan Budak’ın vurgulamaları özetle şöyle:

 

- AKP turizmi görmezden geliyor. Bir turizm politikası yok, bu nedenle çözüm geliştiremiyor.

 

- Turist için yapılmış otelleri ne yurt yapabilirsiniz ne yurt yapıp TÜRGEV’e verebilirsiniz ne buraları pansiyon... Buraya sadece turist getirmek zorundasınız. Turist getirmek için önce huzur gerekiyor. Hangimiz kalkarız da şimdi Suriye’ye veya Tunus’a tatile gideriz.

 

- EXPO 2016’ya 100 ülkenin, 8 milyon kişinin gelmesini bekliyorduk. Şu anda 50 ülkedeyiz. Bu seviyede bir turist de beklemeyin...

 

Türkiye’nin en büyük organizasyonuydu, maalesef onu da yüzünüze bulaştırdınız.

 

‘OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ’

 

BUGÜN Otizm Farkındalık Günü. Kamuoyunun dikkatini otizme çekmek için başlatılan ve bütün dünyada ilgi gören ‘Mavi Işık Yak’ kampanyası ile dünyada binalar mavi ışıkla aydınlatılacak, insanlar mavi giyecek ve sosyal medya hesapları üzerinden #otizmemaviışıkyak etiketi ile otizmle ilgili mesajlar vererek otizmin farkında, onların yanında olduklarını ifade edecekler. Mavi Işık Yak Kampanyası’na verilecek destekle 1.142.000 otizmli bireye ışık olabilirsiniz!

www.tohumotizm.org.tr

 

BİLİYOR MUSUNUZ?

 

SÜLEYMAN Demirel Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu’nun Osman Pamukoğlu ile 8 Mart’ta düzenledikleri ‘Milli Mücadele’ isimli konferanstan sonra üniversite rektörlüğünün topluluk hakkında soruşturma başlattığını ve faaliyetlerini askıya aldığını.

Yazarın Tüm Yazıları