Sporda giderek çöküyoruz

BİR Dünya Atletizm Şampiyonası daha sona erdi. Türkiye 12 sporcu ile katıldı. Maalesef madalya alamadık.

Haberin Devamı

Bahreyn, Uganda, Grenada, Fas gibi ülkelerin arkasında kalarak 41. olduk. Şampiyonaya katılan 12 atletin altısı devşirme. Yasmani Copello Escobar, Ramil Güliyev, Jak Ali Harvey, İlhami Özbilen, Ali Kaya, Sultan Haydar. Bunlardan Ramil Guliyev 100 metrede 7’nci, Ali Kaya 10 binde 7’nci, 5 binde 9’ncu oldu. 77 milyon olmakla övündüğümüz ülkemde oyunlarda edindiğimiz başarı bu kadar. Neden başarısız olduğumuz ise bir sır değil. Genç nüfusa sahip, okul çağı öğrencilerimizin Avrupa’da birçok ülkenin nüfusunu aştığı ülkemde...

Beden eğitimi dersinde matematik, fen testleri çözdürülürse,
Ders saatleri azaltılırsa,
Not ortalamasını artırıcı bir ders olarak görülürse,
Okullarda değil spor salonu, basit spor araç ve gereçleri bulunmazsa,
Beden eğitimi dersi değil mi, nasılsa her öğretmen yapar, ders öğretmeni şart değil denirse,
Dersler okul bahçesinde serbest oynama şeklinde geçerse, doğal olarak sporun hiçbir dalında, özellikle atletizm alanında sporcu yetiştiremeyiz.
İstenirse ve bugünden başlayarak planlı bir çalışmaya girişilirse neden olmasın. Ayrıca sporun (futbol hariç) ülke sınırları içinde ve dünyada dostluk ve barışın en önemli unsuru olduğu da unutulmamalıdır. İlkokullardan başlayarak, spor okulları ve ülkenin her yerinde her türlü spor branşında oluşacak spor merkezi ve kulüplerinde yetişecek gençlerimiz neden başarılı olmasın? Bu arada madem devşirme sporcu alınacak... Başarılı olanlar gelseydi hiç olmazsa bir-iki madalyamız olurdu.
Namık ÖZGÜR

Haberin Devamı


Dinle bu işler olmaz CHP köklerine dönmelidir

1) SAYIN CHP Genel Başkanı’nın, her ramazan ayının sonuna doğru müstafi milletvekili -müftü- İhsan Özkes’in organizesi ile din adamlarına iftar vererek ‘CHP’nin dinsiz olmadığını’ kanıtlamaya çalışmasına, Özkes bile inanmıyormuş olmalı ki, partiden ayrıldıktan sonra “CHP’nin bu konuda sorunlu olduğunu” söylemesi;
2) Atatürk devrimlerinin bir bir yok edilmesine ilgisiz CHP’nin, sık sık “İmam hatipleri CHP açtı” diye övünmesi ve bundan yarar umması;
3) Başta laiklik olmak üzere, Atatürk devrimlerini ve Cumhuriyet ilkelerini yerle yeksan eden ve Osmanlı düzeni peşinde koşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bile IŞİD’in ‘Mürtet’ -dinden çıkmış- ilan etmesinin irticai anlamda bağlantısı:
a) Genel nüfusa oranla Türkiye’de sayıları sınırlı olan dincileri, ‘dindar’ sanarak onlara yaranmaya çalışmanın bir siyasi cehalet, kara delik ve çıkmaz sokak olduğunu ve pek çok zararından başka asla bir getirisinin bulunmadığını, dincilere yaranmanın belki ve ancak CHP’yi kapatmakla mümkün olduğunu;
b) İhsan Hoca olayının, trajik olduğu kadar, moral değerler açısından kişisel ve toplumsal planda Türkiye’nin ciddi bir çürüme yaşadığını gösterdiğini;
c) CHP’nin ‘ana damarına ve köklerine dönerek’ ancak ayağa kalkabileceğini ifade eder, anlatır; anlamak isteyenlere...
Gani AŞIK- Din adamı ve siyasetçi

Haberin Devamı

BİLİYOR MUSUNUZ ?

PROTESTAN Kiliseler Derneği’nin, “Ülkemizin içinde bulunduğu karışıklıktan Türkiye Protestan Toplumu da olumsuz yönde etkilenmektedir. Son günlerde sistematik bir şekilde Türkiye’nin farklı kentlerindeki kiliselere yönelik farklı kanallardan, birbirine benzer ve büyük olasılıkla aynı kaynaktan tehditler almaktayız. Tehditlerin sayısında ciddi oranda bir artış vardır. Dünya Barış Günü’nü kutladığımız şu günde gerçek barışın sağlanması için her kesime büyük görevler düşmektedir” diye açıklama yaptığını...


CHP’de ‘yarışa’ girecek adaylardan mesajlar

Zeyrek, Kars adaylığına soyundu


CHP’de aday adaylığına talip olanların isimlerini yayınlamaya devam ediyoruz.
“BEN Sinan Koç... 1999 yılında Mersin Toroslar ilçesinde önseçime katılarak başkan adayından fazla oy alarak büyükşehir meclis üyesi oldum. (27 yaşında). 2004 yılında Toroslar’da yine başkan adayı oldum ve MHP’nin kalesi olan ilçede az bir oyla kaybettim. 2014 yılında Mezitli ilçesinde aday adayı oldum ve başka aday arkadaşa görev verildi. Turizmci ve medya konusunda faaliyette bulunuyorum. CHP Mersin’den yarışa girmek istiyorum.”
“KARS 3 dönemdir milletvekili çıkarmadığımız, eskiden CHP’nin kalesi olan, doğup büyüdüğüm şehir. Kadıköy belediye meclis üyeliğinden istifa ettim. Yerel yönetimlerde (İBB, Esenyurt ve Kadıköy) elde ettiğim bilgi birikim ve tecrübelerimi memleketim olan Kars’ta CHP için sürdürmek istiyorum. Açıkçası memleketime borcumu ödemek istiyorum.”
Ediz ZEYREK
CHP Bilim, Yönetim, Kültür Platformu Koordinatörü, TBMM’nde Ekonomi Danışmanlığı yapmış, halen CHP Çankaya üyesi Bülent Kırmacı “Cumhuriyet için, demokrasi için, o arada, partide liyakatle, sınırlarını bilerek Türkiye’ye katkı vermek için; özcesi, hayatta yapmayı en iyi bildiğimi sandığım ‘iş’ için Ankara’dan aday adayıyım” diyor.
7 HAZİRAN seçimleri özellikle önseçim aday adayları olarak eşit şartlarda geçmedi, bir kadın aday adayı olarak sınırlı olanaklarla İstanbul 1. bölgede 14 ilçede kendimi CHP örgütüne tanıtmaya çalıştım ama medya gücü ve finans gücü ile ilk sıra önseçim adayları belirlendi. Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Okulu’nda 3 yıl siyasi eğitim aldım. Marmara İşletme mezunuyum, ekonominin çok önemli olduğunu özellikle CHP’nin dışarıdan öğretim üyeleri ile değil kendi örgütündeki ekonomistlerle seçime hazırlanmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum.”
Nuran BEKTAŞ

Haberin Devamı

Bükemedikleri bileği öpüyorlar artık

AKP ilk defa 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlamaya istekliydi. Cumhuriyet döneminin hiçbir kutlamasına şekil şartı ötesinde katılmayan iktidar partisi, doğal lideri de dahil, 30 Ağustos’u övüyor, orduyu göklere çıkarıyor, tabip teğmenlerin mezuniyet töreninde laik Cumhuriyet vurgulu konuşmaları alkışlıyor. En zor dönemlerini yaşıyorlar, yerle bir ettikleri TSK ile yeniden ittifak kurmak istiyorlar. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ‘Cumhuriyet’i yenemediler ve bükemedikleri bileği öpecekler. Bunun adına da siyaset diyorlar.
Rıdvan BUDAK

Müminin imanı ve seyyar siyaset


DİN kisveli eski CHP’li vekil, düne kadar -israf nedeniyle- eleştirdiği ve dahi, Hazreti Peygamber’in de aynı kaygılarla, girmekten imtina edeceğini iddia ettiği Beştepe Külliyesi’ni, davetli, olarak gittikten sonra, övmüş ve Peygamber efendimizin de bulunabileceği bir mekan olarak tasvir etmiş...
Bu seyyar tavır, din, din adamı, ve siyaset ikilisindeki kaçınılmaz bir bozulmayı ortaya koyması bakımından önemli.
Takva, yaşayan bir mümin bakımından iman, sabit, değişmez ve de vazgeçilmez değerlere işaret ederken, günlük yararcı siyaset, farklı bir değersizlikler zümresini de, tabiatı icabı, içinde barındırıyor.
İmanın gücü ve kudreti, bazı müminler için, sırat-ı müstakim üzerinde bir kader çizgisi izlerken, siyasetin eyyamına ram olanlar için başka bir yolda ilerliyor.
Siyaset, zayıf ümmeti bozuyor, güç ve nefis zaafları da dini değerlere zarar veriyor, toplumsal ahlak etkileniyor.
Başbakan, seçmen tarafından, kurucu değerlerimize dönün mesajı verildi, derken, bu bozulmayı ikrar ediyor.
Bir tarafta, ‘sözde aydın din adamları’nın seyyar siyasetleri, diğer tarafta, siyasi meşrebe göre fetva veren ulema, vallahi bu ülkenin, mümin dindarlarının işi zor.
Sadiye GÜN

Yazarın Tüm Yazıları