Soma yargısı ‘caydırıcı’ olmalıydı

Soma’da verilen cezaların yetersiz bulunduğunda herkes hemfikir... Ailelerin acısını dindirmek zor. ‘Dünya şampiyonluğuna doğru hızla koştuğumuz’ ve her gün ortalama 6 emekçinin canını alan iş cinayetlerine davetiye çıkaran, gerekli önlemleri almayan diğer işyeri sahiplerine karşı caydırıcı örnek olabilirdi. Ama ıskalandı.

Umarız Yargıtay madenci ailelerin isyanını dikkate alır.

Bakanlığa bir uyarı da gerekiyor. İş cinayetlere karşı radikal önlemlerin alınmasının zamanı geçmedi mi? Türkiye’nin altına imza attığı ILO ve uluslararası sözleşmeler hayata neden geçirilmiyor ya da eksiksiz uygulanmıyor? Bu sözleşmelerin anımsanabilmesi için illa yeni kitlesel ölümlerin gerçekleşmesi mi gerekiyor?

Çünkü hiçbir şey insan yaşamından daha değerli değil.

Soma’da bir avuç kömür için can verenleri unutmayacak

Türkiye. Şükrü KARAMAN

HARBİYELİLER VE KULELİLİLER

15 TEMMUZ kalkışmasının ikinci sene-i devriyesinde, karargâhın en üst seviyede iki sorumlusunun, rütbe terfisi ile komutan ve bakan olmalarındaki takdir hakkının yerinde kullanılmış olmasını temenni etmekten başka bir yol yok. Tartışmak abesle iştigaldir artık.

Ama bir gerçeğin üstünü örtmek mümkün görünmüyor. Kanlı kalkışmada canlarını kaybedenler, yaralananlar, “kuruların yanında, aileleri ile birlikte yanan yaşlar”... Kandırılan Harbiyeliler, Kuleli askeri liseliler... Ne yazık ki 15 Temmuz öncesine dönemezler...

İsyancılar yargılandı/yargılanıyor ama hizmet kusurları ve görev ihmalleri üzerinde, gerekli ve yeterli bir değerlendirmenin yapıldığına dair bir işaret ortada bulunmuyor.

‘Mağdurlar’ bunu bekliyor.

2 YILDA ASGARİ ÜCRET 554’TEN 322 DOLARA DÜŞTÜ

12 TEMMUZ 2016’da (yani 2 yıl önce) asgari ücretli çalışanın maaşı 554 dolardı.

Bugün an itibariyle 322 dolar

Yani 232 dolar değer kaybı var.

Yani neredeyse gelirimizin yarısını kaybettik

Yani borcumuz neredeyse 2 kat arttı.

Yani bu gidişatta bir yanlışlık var 

Dr. Ceyhun İRGİL

MESAJ PANOSU

- ADNAN Hoca (Harun Yahya) gözaltına alınırken, bunun arkasında İngiliz derin devletin oyunu olduğunu söyledi. Sosyal medyaya hemen ‘Üst Akıl-İngiliz Derin Devletinin İçyüzü’ adlı bir kitabın kapağı sürüldü. Bir başka videoda ise Adnan Hoca “Bu kitabın ilk iki cildinin çıktığını, tamamının 5 cilt olacağını ve çok kapsamlı hazırladığını” söylüyor.

- PATARA antik kentindeki 30. yıl yaz kazıların aralarında Almanya ve Türkiye’deki 16 üniversiteden 14 bilim insanının katıldığını bildiren kazı başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, “Tek amacımız dünyanın uygarlıklarına öncülük etmiş Likya Birliği’nin başkenti olan Patara antik kentinin UNESCO kalıcı listesine girmesini sağlamak” dedi.

- GAZİ Üniversitesi endokrin ultrasondan 3 ay sonraya verilen randevuya günü gelince gittim. İki saat sonrasına kadar bekledim; doktor gelmedi. 3 aylık bekleme başarısız oldu. Ultrason çektiremedim, geri döndüm. ‘Sağlıkta devrim’ bu olmamalı. Metin Altay

- DİBEKLİHAN’da yapılan Milas Gecesi’nde konuşan Belediye Başkanı Muhammet Tokat “Bodrum ve Fethiye’den sonra 132 mahallesi olan Muğla’nın 3. ilçesiyiz. Çok zengin bir birikimimiz var, halıdan yemeğe, zeytin-zeytinyağına kadar... Bu etkinliklerde Bodrumlularla bir araya geldiğimiz için çok mutluyuz” dedi.

RUMELİ DEMİRYOLLARI NASIL KURULDU

- ‘RUMELİ Demiryolları Şirket-i Şahanesi’ yani Rumeli Demiryolları nasıl kurulmuştur; kim kurmuştur; Osmanlı nasıl kazık yemiştir. Osmanlı o yıllarda Balkanlar’da artan isyanların bastırılmasında ve muhtemel bir Rus savaşında asker sevkıyatını kolaylaştırmak, Balkanlar’ın tarım ürünlerinin taşınması için yatırımcı aramıştır uzun süre; bazı ortaklarla anlaşılamamıştır. Almanya’da yaşayan araştırmacı-gazeteci Halit Çelikbudak, babası bir Alman Yahudisi olan banker Baron Hirsch ile yapılan 2000 km’lik demiryolu hattı anlaşmasının öyküsünü anlatıyor.

‘KARNEMİZ HEP KIRIK’

- 1940’lı yıllardan beri TCDD’nin kaza çetelesini tutan Rüzgâr Enerji Santralları Yatırımcı İşadamları Derneği Asbaşkanı Metin Atamer: “Başta madenlerimizden demiryollarımıza kadar birçok işletme ile ilgili kaza çetelesini tutarım, fikir yürütürüm, yüreğim yanarak işletmelerimizin sınıfta kaldığını ilgililere anlatırım. Ne yazık ki karnemiz hep kırıktır. Türkiye’de canlar bu kadar kolay harcanmaz. En büyük korkum yapılmakta olan nükleer santralda bir kaza olmasıdır.”