Rusya, Türkiye'den niçin domates almaz?

BİZİM heyecanlı kamuoyu ve araştırma yeteneğinden yoksun siyasetçilerimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son gezisinde ”Rusya bizden niçin domates almıyor?” sorusuna kilitlenmişlerdir ama umutlanmasınlar, hiç almayacaktır.

Haberin Devamı

Dünkü Soçi görüşmelerinde Erdoğan ve Putin her şeyi konuşmuşlar, domates hariç! Domates ithalatını kesmek, Putin’in ana politikasıydı, nezaketen saygı göstermek gerekmiştir. Aşağıda açıkladığımız gibi, üreticilere verilen büyük kredi borçları tahsil edilinceye kadar ithalat yapılmayacaktır. Çünkü:

1- Rusya ve Putin 2013 yılındaki Batı’nın ambargosundan sonra karar vermiştir; ‘tüm tarım ürünlerinde 2020 yılına kadar kendine yetecektir’. Hatta “Avrupa halleri ucuz Rus tarım ürünleriyle dolup taşacaktır” demiştir de... Hatta Putin bir demecinde de “Rusya, tarım ürünlerinde dünyaya yetecektir” diye konuşmuştur. Son 4 yılda her türlü tarım ürününün üretiminde büyük ilerlemeler olmuştur. Şikâyet yerine ithal ettiği ürünler için, Rusya’ya teşekkür etmeliyiz. Çoğunluğu kuzeydoğu soğuk Yakutistan’da ve güneyde Kafkasya’da 400.000 km2 kadar boş işlenmemiş tarım arazilerini tarıma açmıştır. Buralarda Japon ve Çin şirketleri de üretim yapmaktadır.

2- Petrol milyarderlerini büyük teşvik ve kredilerle burada dev çiftlikler kurmaya itmiştir. Seraların soğuğa dayanıklı T-34 (Halk arasında Topolev-34 tankından esinlenmiş) ve Kırım karası denen tohumlardan yüksek verim alınmıştır. Domateslerin tanesi 0.5-1 kg gelmektedir.

3- Özellikle buğdayda ihraç fazlası oluşmuştur. Türkiye hava yapıp Rus buğdayı ithal etmemektedir. Türkiye bu konuları iyi düşünüp, pazarlık konusu yapmalıdır. Ben 12 yıl önce Rusya’da çalıştım. Rus işçisi komünistlikten gelen rahatlıkla, tembel ve iş yapmazdı. Demek ki değişmiş artık.

Ticari bürokrasinin, Tarım Bakanlığı’nın uyanması ve olayları izlemesi ve istihbarat toplaması gerekir. İstihbarat sadece ordu ve polis tarafından değil, teknik casusluk için de gerekir ve toplanmalıdır. Teknik casusluk teknolojinin önşartıdır.

Haberin Devamı

 Aslan ÖZMEN Yüksek Müh.


BÜYÜK KULÜPTE BÜYÜK MÜCADELE


TÜRKİYE’nin en eski sosyal kulübü, bir zamanların Fransızca ‘Cercle d’Orient’i (Serkldoryan) ya da kısa adıyla ‘Büyük Kulüp’ üyelerini pazar günkü seçim öncesinde kongre heyecanı sardı. Geçen mart ayında 21 yıllık başkanı Duran Akbulut’u kaybetmesi üzerine gerçekleştirilecek olağanüstü kongrede mevcut Başkanvekili Metin Baylav ve Kaptanoğlu Denizcilik Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Gündüz Kaptanoğlu yarışacak.

8 bin üyesi bulunan Büyük Kulüp’ün 7 bininin üye aidatlarını yatırdığı belirtiliyor. Bu durumda başkanın 6 bin civarında oyla seçilmesi bekleniyor.
Büyük Kulüp, 1882 yılında İngiliz Elçi Sir Alfred Sandison’un girişimleriyle yönetici, diplomat ve işadamlarından oluşan 30 kurucu üye tarafından kurulmuştu. Bir dönemin Türkiye Cumhuriyeti’nin dışişleri bakanlarının, üye olmasalar da otomatikman başkanı sayıldığı bir kulübün sosyal tarih içindeki rolü her zaman öne çıkıyor. İçinde açıkça siyaset konuşmanın hâlâ yasak olduğu, ancak ülkede siyaset oluşturma alanındaki kimi şahsiyetlerin sık sık toplandıkları bir mekân var. Bu sosyal alan, iskambil oyunlarından spora, hayır hizmetlerinden kültürel faaliyetlere kadar geniş bir yelpazeyi kucaklıyor.
İttihat ve Terakki’nin kulübe ilgisi 1913’ten itibaren artıyor. Türkçülük akımının hız kazandığı bir dönemde İttihatçılar, kulübü tamamen kontrolü altına aldı. Kulüp yönetmeliğinin Türkçeye çevrilmesi de ilk kez bu dönemde kararlaştırıldı.

Çiftehavuzlar’da hizmet veren kulübün üyeleri arasında birçok üst düzey askeri ve devlet personeli, siyasetçi ve işadamı bulunuyor.


İKİ LİSTE ÇEKİŞECEK

Haberin Devamı


Büyük Kulüp yönetimine talip Gündüz Kaptanoğlu’nun yönetim kurulu aday listesi şu isimlerden oluşuyor. (Kaptanoğlu, daha önce yapılan iki seçimde de aday olmuştu.)

Gündüz Kaptanoğlu (DATİ Yatırım Holding ve Kaptanoğlu Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı), Melih Tavukçuoğlu (Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri (AYİDER) Başkanı), Atilla Kıyat (Emekli Koramiral), Prof. Dr. Mehveş Emeç Birol (Piyanist, Devlet Sanatçısı), Prof. Dr. Ethem Tolga (Eski GS Üniversitesi Rektörü ), M. Erkan Ülker-Einhell İntratek AŞ Yönetim Kurulu Başkanı, Ali Kösedeağ-Kösedağ Tel Örme-Çit San. AŞ Yönetim Kurulu Başkanı), Murat Asım Kıncal (Sanset AŞ Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı), Aslan Gülçiçek (MG Gülçiçek International Fragrance Company CEO’su), Simla Türker Bayazıt (Türker Proje Yatırım Geliştirme AŞ Yönetim Kurulu Üyesi),

Haberin Devamı

Nevhan Gündüz (Orge Elektrik Taahhüt AŞ CEO’su)



NE DİYORLAR


Başkan Vekili Metin Baylav’ın listesi de şöyle:

Necdet Timur (Emekli Orgeneral), Dr. Müge Akdağ Yazgan, Prof. Dr. Koptagel İlgün, Dr. Fatih Recep Saraçoğlu, Mahmut Tanyol, İnal Aydınoğlu, Prof. Dr. Mesut Parlak (Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü), Dr. Oktay Varlıel, Gül Araz, Turan Sarıgülle.

Vaatleri arasında B Blok’un önümüzdeki yıl komple yenileneceğini, Avrupa yakasında da bir şube açılacağını belirten Metin Bavlav “Tüzüğümüzün 1’inci maddesi Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı kalmaktır. Siyasi hiçbir çalışmamız yok.” diyor.

Gündüz Kaptanoğlu’nun seçim sloganı, “Güler yüzlü, kurumsal yönetim”...

Kaptanoğlu üyelere gönderdiği destek mesajında aynı zamanda Büyük Kulüp’le ilgili hedef ve planlarına da yer veriyor. Bu mesajlar arasında; kulübün imaj ve saygınlığını ülke çapında yeniden yükseltmek; dernek gelir ve harcamalarının üyeler tarafından şeffaf bir şekilde izlenmesini sağlamak gibi maddeler var. Ancak en etkili mesajın, “Keyfi davranış ve yönetim eğilimleri yerine, üye ortak aklına dayanan, iç denetime açık kurumsal bir yönetim altyapısı kurmak” olduğunu belirtelim.


DÜNYAYA EN AZINDAN 9 AĞAÇ DİKMELİYİZ

Haberin Devamı


ANKARA, Mamak, Gökçeyurt Köyü’nde 43’ncü ormanı tamamladım. İlk yaptığım orman Yozgat, Sorgun’dadır. Adı Gazeteciler Hatıra Ormanı’dır. Türkiye’yi harita olarak dağa işledik. 42 bin sarı çamla motifledik, sınırlarına 4.750 sedir ağacı diktik. Ortasına da 6.500 m2 büyüklüğünde ay-yıldız yaptık. Adının Gazeteciler Hatıra Ormanı olmasına gelince, hayata gazeteci olarak atılmış, ilk maaşımı da gazetecilikten almıştım. İkinci ormanı Yozgat’a Kuvva-yı Milliye adıyla 80.000 çamla yapmış olduk. Ankara’da ise yapmış olduğum toplam orman sayısı sayı 43 olmuştur. Buradaki ormanlara, Atatürk, Cumhuriyet başta olmak üzere dostlarımın, arkadaşlarımın adlarını verdim.

Haberin Devamı

Ömrüm oldukça da ağaç dikmeye devam edeceğim. Her insanın bu Dünyaya 9 ağaç borcu vardır. Sigara içip arabası da varsa, 24 ağaç dikmesi gerekir. “Yaktılar, kestiler” söylemlerini hep duyarız… Peki sen ne yaptın, bir fide diktin mi, sorusu da karşı tarafa kendiliğinden doğmaktadır. Hiçbir sosyal aktiviteyi vergiden düşmeden yapan bir kişi olarak, gelir düzeyi yüksek olanlara sesleniyorum.

Ağaç dikin, ister verginizden düşün veya düşmeyin, yeter ki ağaç dikin. Orman Bakanlığı mensupları özveriyle çalışmakta ve vatandaşa her türlü imkânı sağlamaktadır. Orman Bakanlığı mensuplarına tek cümleyle “Allah razı olsun” diyorum. Yapılan ormanlar vatanımız içindir. Ormanı yapana isim verme hakkı tanınmakta kıyamete kadar da o isimler orda yaşayacaktır. Orman Bakanlığı’nın çıkartmış olduğu kanun ve yönetmelikte, orman yapanın adının yaşaması teminat altına alınmıştır.

Vatan, millet, Sakarya sözleri güzel de birazcık da olsa mesele içerisini doldurmaktır. “Kuru, kuruya kurban olayım!”lardan uzaklaşmamız gerekir. Bir devletin, bir şehrin aynası binadan önce ağaç ve yeşilliktir. Ağaçlandırma seferberliği ilan etmenin zamanı her daim vardır.

Salim TAŞCI-ANKARA


AKAYDIN'DAN 2019 SEÇİMİNE CUMHURBAŞKANI ÖNERİSİ


CHP Antalya Milletvekili, Antalya eski Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, 2019’daki Cumhurbaşkanı seçiminde muhalefetin adayı konusunda bir fotoğraf çekti. “Süreç, akılcı bir şekilde planlanmalı, özgür, barışçıl, adil, yeni bir yönetimin önü açılmalı. Esas anlayış Türkiye Cumhuriyetini koruma girişimi olmalıdır. Tabii ki görev ana muhalefet partisine düşmektedir.

Hayırcı seçmen %49 bandında değil, mühürsüz oyların sayılmadığı durumda en az % 52’de olduğudur. Halk üzerinde yaratılan tehdit ve korku ortamı da hesaba katıldığında adil bir referandum sürecinde en kötü durumda bile hayır oylarının % 55 bandında olduğu rahatlıkla anlaşılabilir.

Ne mi yapmak gerekir:

En kısa zamanda toplumun geniş kesimlerini kapsayan bir platform oluşturulmalıdır. CHP, referandumda hayır oyu kullanan partiler, Meral Akşener ve MHP’den ayrılan diğer muhalif milletvekilleri, iş ve emek dünyasının liderleri, Türkiye Barolar Birliği başta olmak üzere önemli sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları bu platforma davet edilmelidir. Bu platforma kesinlikle eski MC’yi hatırlatacak bir rol biçilmemelidir. Adı; yeniden demokrasi, cumhuriyet veya adalet, barış olabilir. Bu platformun liderliği, söz hakkını eşit paylaşmak maksadıyla üç ayda bir değiştirilebilir.



ADAY NASIL OLMALI


2019’da başkan seçilmesi gereken kişi aşağıdaki örneklere benzer nitelikte olmalıdır.

Yükseköğrenim görmüş olmalı ve yabancı dili iyi konuşabilmelidir. 70, en kötü ihtimalle 75 yaşını geçmemiş olmalı, siyaset dışından da olabilmeli, ama siyasi bir kişilikse geniş kitlelerin önceden tanıdığı ve kabul ettiği birisi olmalı. Geçmişinde siyasi ve ahlaki tek bir ayıbı olmamalıdır.

Platformda iki aday çıkarsa, en çok oyu alacak kişi öne çıkarılmalıdır. (Baykal’a)

Emrivaki çıkışlarla kendi emellerine ulaşmak için baltalayanların önünü kesilmelidir. Birilerinin mevcut sıfatlarını ve maksatlarını aşarak medyada kendi keyiflerince, “ben adayı şu kişi olarak belirledim” diye diye konuşmamalıdır. Bu yüzde 55’in iradesine saygısızlıktır. Bugüne kadar Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin aldığı bütün yaralar, bu keyfiyetin sonucu değil midir?

Aday, bugün itibariyle henüz hiçbirimizin ismini dahi duymadığı ya da tahmin etmediği biri dahi olabilir.”


GÜNÜN SÖZÜ: Rusya ile Türkiye arasında yaşanan domates-buğday savaşının kazananı Rusya oldu.

 Ali Ekber YILDIRIM

Yazarın Tüm Yazıları