Melen’deki çatlaklar korkutuyor

Kuraklık haberimizde dün altı senedir bir su kanunu hazırlanamadığını, Meriç-Ergene’de ne zaman temiz su göreceğimizi, baraj seviyelerinin aşırı derecede düşüyor olduğunu ve en önemlisi de Melen Barajı’nın ne zaman biteceği sorusunu gündeme getirmiştik.

Haberin Devamı

Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız dünkü yazımızı çok ilginç buldu ve “Melen Barajı inşaatının ilerlemesi İstanbul’da tüm yaşayanları yakından ilgilendiriyor. Melen’in gecikmemesi lazım ama bazı sorunlar dikkat çekiyor” dedi.

İstanbulun su temininin sigortası olan Melen Barajı’nın güçlendirilmesi ihalesi, DSİ tarafından 28 Şubat 2020’de yapıldı. Şartnamede yeni bir baraj şeklindeki güçlendirme yapısının yer tesliminden itibaren 1000 gün içinde tamamlanacağı belirtildi. DSİ, müteahhide yeni inşaat için yer teslimini 1 Haziran 2020 tarihinde yaptı. Aradan geçen 3 aya rağmen Melen Barajı’nın ilave inşaatının ilerleyişi konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı. İBB Başkanı İmamoğlu’nun bu hafta içinde bir açıklama yapması bekleniyor.

Haberin Devamı

Proje ile ilgili son durumu eski DSİ İçmesuyu Dairesi Başkan Yardımcısı Dursun Yıldız’a sorduk. “İstanbul’a su temininin sigortası olan barajın gecikmesi İstanbul’un su güvenliğini zorlar. Bu nedenle hızla tamamlanması gerekir” dedi ve şu bilgileri verdi: “Örneğin İstanbul’da barajların doluluk oranı yüzde 45’e düştü. Önümüzdeki yılın kurak geçmesi İstanbul’u riske sokar. Melen projesinin geçen yıl tamamlanması gerekiyordu. Zemindeki oturmalar nedeniyle baraj gövdesinde çatlaklar oluştu. Bunun üzerine DSİ mevcut barajdaki çatlakları önlemek için yeni bir proje hazırlattı ve inşaat işini de ihale etti. Ancak bu yeni projenin sorunu çözmeme, süre ve para kaybına neden olma ihtimali de var.”

 

ZEMİN GÜÇLENDİRİLMESİ

Dursun Yıldız devam ediyor:

“Melen Barajı’ndaki oturmaların ve gövdede oluşan çatlakların temel nedeni, zeminin zayıf olması ve burada bir güçlendirmenin yapılmamış olmasıydı. Şimdi bu zayıf zemin güçlendirilmeden yapılacak diğer çalışmaların olumlu sonuç vereceğini düşünmüyorum. Hatta dahası var: Önce zeminin güçlendirme için bu enjeksiyonu kabul edip etmeyeceği de incelenmeli. Sonra mevcut baraja destek olarak inşa edilecek yeni gövde dolgusunun zemini eğik enjeksiyonlar yapılarak güçlendirilmeli.

Haberin Devamı

Destekleme dolgusunun inşaatına bu zemin güçlendirmesi yapıldıktan sonra başlanması daha uygun olur. Su Politikaları Derneği olarak elde ettiğimiz bilgilerle konunun uzmanlarıyla yaptığımız değerlendirmeden bu sonuç çıkıyor. Ancak yeni yapılacak proje DSİ’nin denetiminden geçmiş olduğu için fazla bir yorum yapmak istemem. Yine de mevcut zeminin enjeksiyonla konsolidasyonu sağlanmadan yapılacak işlerden endişemizi belirtirim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İstanbul’un su sorununu çok iyi bildiğini ve yeni proje için ödeneği yaklaşık 8 ay önce imzaladığını hatırlatan Yıldız, “Yeni proje de DSİ tarafından yürütülecek ancak sonunda işin sahibi İSKİ. İSKİ sonunda maliyeti karşılayan taraf olacak. DSİ ve İSKİ arasında daha yakın bilgilendirme ve işbirliği gerekli” diye ekliyor.

 

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

“KİMSEYİ etkilemediğim için gerçekten yaşamıyorum.”
Rollo MAY

 

MESAJ PANOSU

KORONA ile mücadele görevi Türk Tabipler Birliği’ne neden verilmiyor? Yeniden bir bilim kurulu kurulmalıdır. Kurulun kararlarına iktidar, 83 milyon adına harfiyen uymalıdır.

Nurettin KAPTAN

 

CHP’NİN ESAS İLKESİ: ‘İYİ VE ADİL YÖNETMEK’

GAZİ Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın zaferle taçlanmasından, Atatürk ve silah arkadaşlarının Sevr’i parçalayıp tarihin çöp sepetine atmasından sonra, sıra Türkiye’nin siyasi açıdan inşa edilmesine gelmişti. İşte o aşamada, 9 Eylül 1923’te CHP kuruldu.

Atatürk, CHP üyesi olmayı “Yüksek ideal ve değerlere sahip büyük bir parti ailesinin, birbirine samimi arkadaşlıkla bağlı üyeleriyiz” şeklinde açıklamıştı. Unutmayalım ki bu parti hepimizindir. Her köken ve inançtan tüm insanlarımızındır. Ancak özellikle çocuklarımızın ve geleceğimizin partisidir.

Haberin Devamı

CHP olarak öncelikli amacımız, ‘ülkemizin bağımsızlığının, ulusumuzun birliğinin, laik Cumhuriyetimizin, sosyal hukuk devletimizin, ulusal çıkarlarımızın’ korunmasıdır; Türkiye’nin iyi ve adil yönetilmesidir. Devlet yönetiminde ‘dürüstlük, şeffaflık, katılımcılık’, siyasette ‘etik kuralların, kamu yararının’ üstün tutulmasıdır. 

Hiçbir güç CHP’yi, ‘erdemli ve onurlu’ çağdaş iddialarımızın ışığını söndüremeyecektir.       

Algan HACALOĞLU

 

SICAKLIKLAR ZEYTİNİ VURDU

MANİSA’da mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak hava nedeniyle ağaçlarda bulunan zeytinlerde buruşmalar meydana geldi. Çöl sıcaklarının vurduğu zeytinde üreticiler rekolte kaybından endişe ediyor. Yaklaşık 130 bin dekar arazide zeytin tarımı yapılan Manisa/Saruhanlı’da zeytinlerdeki buruşmalardan dolayı zeytin taneleri yere dökülmeye başladı. Sulama imkânlarının kısıtlı olması nedeniyle her geçen gün artan buruşmalar bu yıl rekoltede önemli bir kayıp yaşatacak. Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, “Saruhanlı ne kadar üzümün başkenti olsa da 110 bin dekar üzüm bağına karşılık 130 bin dekar da zeytin arazisi bulunmakta. Bu yıl ülkemizde yaşanan bu aşırı sıcaklardan büyük oranda etkilendik” diye konuştu.

 

Haberin Devamı

SENEYE ÖĞRENCİ YURDU KALMAYACAK!

TÜM Yurt İşverenleri Sendikası, basın sözcüsü Funda Gökgöl aracılığıyla şöyle sesleniyor: “Özel öğrenci yurtları üniversite öğrencilerine bir akademik yıl boyunca barınma, kahvaltı ve yemek imkânı sunuyor. Otel vb konaklama tesislerinde 1 Ağustos tarihinden beri KDV oranı yüzde 1 düşürüldü. Özel yurtlar bu indirim kapsamına alınmadı. 1 Eylül 2020 ile 30 Haziran 2021 tarihleri arasında verilen eğitim ve öğretim hizmetleri için yüzde 8 olarak uygulanmakta olan KDV oranı yüzde 1’e indirildi.

Eğitimin bir parçası kabul edilerek temmuzdan itibaren Gençlik ve Spor Bakanlığı’na (GSB) bağlanan özel yüksek öğrenim yurtları kapsam dışı bırakıldı. GSB’ye bağlı özel yurtlar; özel üniversiteler, özel okullar vb gibi 16 Mart 2020’den beri COVID-19 nedeni ile kapalı. Özel yurt işletmelerinde çalışan personelin yüzde 85’i mağdur. Nedeni ise personelimizin sadece uygun koşulları taşıyan yüzde 15’inin kısa çalışma ödeneğinden faydalanabilmesidir. Birçok üniversite 2020 akademik yılının güz döneminde açılamayacağı bildirdiği için üniversite öğrencileri ve veliler tedirgin bekleyiş içerisinde.”

 

Yazarın Tüm Yazıları