Marmara Adası’nı midye uğruna kurban etmeyin

Türkiye’nin Gökçeada’dan sonra ikinci büyük adası olan Marmara Adası’nın tadı midye yüzünden kaçtı. Marmara Adası’nın sakinleri aileleriyle denize girdikleri, balık tuttukları adanın güzelim koylarına midye çiftlikleri kurulmasına isyan ediyor.

Haberin Devamı

Marmara Denizi’nin güneybatısında bulunan Balıkesir’e bağlı Marmara Adası’nda yaşayanlar, koylarda turizm ve balıkçılığı öldürecek midye çiftlikleri kurulmasına şiddetle karşı çıkıyor. Ada sakinleri midye çiftliklerinin kurulmaması için 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde protesto gösterisi düzenledi. Ayrıca change.org’da ‘Denizlerimize ve Yaşam Alanlarımıza Dokunma’ diyerek bir imza kampanyası açıldı. Sosyal medyadan da destek mesajları yağdı. Marmara Adası’nda doğan, büyüyen, ömrünü bu cennet adada geçiren, adayı ziyarete gelen ve yerleşen herkes midye çiftliklerinin doğaya ve denize çok zarar vereceği konusunda hemfikir. Bu zararı da şöyle açıklıyorlar: 

“Biz ada halkı olarak ailelerimizle yüzdüğümüz, balık avladığımız bu bakir koyların midye çiftlikleri kurularak tek tek yok edilmesine sonuna kadar karşıyız. Ada halkının fikri alınmadan hazırlanan proje şu zararlara yol açacaktır:

Haberin Devamı

1- Midye çiftliklerinin kurulması demek, denizdeki doğal yaşamın altüst olması demektir.  Midye çiftlikleri denizdeki oksijen miktarını düşürerek balık, bitki ve diğer tüm canlı türlerinin yaşam alanlarının yok olmasına ve bu türlerin azalmasına sebep olmaktadır.

2- Midye çiftliklerinin kurulması demek balıkçılık ve amatör balıkçılığın olumsuz etkilenmesi demektir. Zaten son yıllarda ada halkının ihtiyacını bile karşılayamayan balıkçılık, bu proje ile daha da kötüye gidecektir. Geçimini bu yoldan sağlayan balıkçı esnafımız zarar görecektir.

3- Midye çiftliklerinin kurulması demek, turizmin azalması demektir. Turistik açıdan zaten hak ettiği değeri yakalayamayan adamız, midye çiftlikleri yüzünden daha da değer kaybedecektir. Yüzmek ve dalış yapmak için tercih edilen, deniz turizmi açısından önemli olan bu koylar yok olacaktır.

4- Midye çiftliklerinin kurulması demek, su altında bulunan tarihi kalıntıların yok olması demektir. Antik Çağ’dan itibaren deniz taşımacılığında önemli bir yeri olan Marmara’nın koyları, 6 ve 13’üncü yüzyıllardan kalan 13 batığa, iki Ortaçağ fırın atölyesine, bir höyüğe ve 16 arkeolojik siteye ev sahipliği yapmaktadır. Kısacası midye çiftliklerinin kurulması demek, bu varlıklarımıza sahip çıkmak yerine kültür turizmine darbe vurmak demektir.

Haberin Devamı

Bugün 142 bin metrekare alanda kurulmak istenen bu çiftlikler, yarın bütün koylarımızı işgal edecektir. Adamız sahipsiz değildir.”

Marmara Adası sakinleri ruhsat ve teşvik verilen midye çiftliği projesinden bir an evvel vazgeçilmesini ve bu hatadan dönülmesini istiyor. Hüseyin SEMERCİ Şenmak Makina Genel Müdürü

BALIKESİR’İN ÇAYIR VE MERALARINA GÖZ DİKİLDİ

CHP Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Ahmet Akın, Tarım Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın görev alanındaki Balıkesir’in mera ve çayırlarının satışlarından vazgeçilmesi gerektiğine dikkat çekerek, her iki bakana da sorular yöneltti. Ahmet Akın, “Her iki bakanlığın verileri arasında çelişkiler var. Balıkesirlinin malını mülkünü korumak için bu koltuklarda oturuyoruz” dedi. Akın, Balıkesir’in çayır, mera, yaylak ve kışlakların korunması hususunda diğer kamu kurum ve kuruluşları ile ortak çalışmalar başarılı bir şekilde yürütülemediğine dikkat çekti ve “Mera verileri neden çelişkilidir?” diye sordu.

Haberin Devamı

‘VATANDAŞLIK TEMEL GELİRİ DERNEĞİ’ KURULDU

Bir şey yapmalı” ve “Vatandaşlık temel geliri-Türkiye” adları altında yürütülen çalışmaları bir dernek çatısı altında da yürütebilmek ve daha da ileriye taşıyabilmek adına; ‘Vatandaşlık Temel Geliri Araştırma, Geliştirme, Kültür ve Yayma Derneği’ kuruldu.

Derneğin kuruluş zamanlaması 19 Mayıs 1919 ile başlayan tam bağımsızlık mücadelemizin 100’üncü yılında, tam bağımsızlığın (özgürlüğün) birinci şartının ekonomik bağımsızlık olduğunu her daim ön planda tutmamız ve tüm vatandaşlarımızın ekonomik bağımsızlığının sağlanması hedefimiz çerçevesinde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı büyük gurur, coşku ve heyecan ile kutladığımız bu günlere özellikle denk getirilmiştir...

Haberin Devamı

‘Vatandaşlık temel geliri’ konusunu bir yelkenli gemiye benzetirsek, özellikle son yıllardaki teknolojik gelişmeler, otomasyon, robotlar ve otonom sistemler bu yelkenlinin yelkenlerine müthiş rüzgârlar estirmekte, eski dönemlerin ‘ütopik’ bulduğu VTG konusu “kaçınılmaz gelecek” olma yolunda hızla ilerlemektedir.

Dr. Ali Mutlu KÖYLÜOĞLU Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı

BİLİYOR MUSUNUZ?

Kadınların nafaka hakkına dokunmayın

ARALARINDA Ümit Boyner, Latife Tekin, Zuhal Olcay, Müjde Ar, Leman Sam, Nesrin Nas, Hazal Kaya, Feride Acar, Ufuk Tarhan gibi isimlerin de yer aldığı, farklı çalışma alanlarından 100 tanınmış kadın nafaka hakkının hiçbir şekilde kısıtlanmaması, değiştirilmemesi veya geri alınmaması gerektiğinin altını çizdikleri bir metni ‘Nafaka Hakkı Kadın Platformu’ imzası ile yayınladıklarını...

Haberin Devamı

ULUSAL Eğitim Derneği’nin Cumartesi Konferansları’nda Öğrenmenin 4.5 Milyon Yıllık Serüveni’ başlıklı konuşmayı ODTÜ Eğitim Fakültesi’nden Prof. Dr. Soner Yıldırım’ın yapacağını...
(0312 229 4325)

Jivkov göçü sempozyumu

ÇORLU Belediyesi tarafından Bulgaristan Türkleri’nin 1989 Zorunlu Göçünün (asimilasyon ve baskılara karşı direnişin) 30. yıldönümünde 14-15 Haziran’da Çorlu Hilton’da düzenlenen uluslararası sempozyumda 10’u yabancı 41 bilim adamının katılacağını... Beş oturumdan oluşan sempozyumda oturumları Prof. Dr. Ayşe Kayapınar, Prof. Dr. Mehmet Hacısalihoğlu, Prof. Dr. Emine İnanır, Doç. Dr.Neriman Ersoy Hacısalihoğlu, Prof. Dr. İlker Alp, Prof. Dr.  Zeynep Zafer, Prof. Dr.Nurcan Özgür Baklacıoğlu, Prof. Dr.Mustafa Türkeş, Prof. Dr. Emin Atasoy ve Prof. Dr. Levent Kayapınar’ın yöneteceğini...

 

Yazarın Tüm Yazıları