İstanbul sevdalısı Papa’yı kaybettik

Cumhuriyet gazetesi yazarı Nilgün Cerrahoğlu’nun eşi, eski Avrupa Birliği Türkiye Temsilcisi Gian Paolo Papa’nın ölüm ilanını okuyunca eski yıllara döndük. Bu kadar bilgili, mükemmel, candan ve saygın bir kişi az bulunur. İstanbul’u Roma kadar seviyordu, esas ‘memleketi’ olan Trieste’yi de...

Haberin Devamı

Papa, Ankara’ya AB (eski adı Avrupa Ekonomik Topluluğu) görüşmeleri nedeniyle tayin edilmişti. İktidarda Ecevit vardı. 1975-80 çalışma döneminde Ecevit’le yakın dost olmuştu. Candanlığı nedeniyle birçok Türk gazeteciyle de dost olmuştu. Hep vericiydi, her konuda anlatır ve öğretirdi. Türkiye’nin de bir AB ülkesi olmasını isterdi.

Papa’yı İstanbullu yapmıştı

Bu arada yeni gazeteciliğe başlayan Nilgün Cerrahoğlu ile evlenmişti. İstanbullu olan Cerrahoğlu, Papa’yı da İstanbullu yapmıştı. Papa da onu önce Madridli, sonra da Romalı... Cerrahoğlu uzun yıllar Cumhuriyet’in bu iki kentte muhabirliğini de yürüttü. Onlardan çok şey öğrenmiştik. 1980’lerde Madrid’e yeni bilgisayar teknolojisi ile yayınlanmaya başlayan El Pais gazetesini mutlaka görmemiz gerektiğini belirterek Nilgün’le bizi gazeteye götürmüştü.

Haberin Devamı

Madrid’de AB’nin tahsis ettiği tarihi bir evde oturuyorlardı. Avrupa’nın her yöresinden siyasetçilerin ziyaretine geldiklerine tanık olmuştuk. Orada da beş yıl kaldılar ve İspanya bu temasların sonucunda AB’ye girdi.

AB’YE ÜYELİK İÇİN ÇABALADI

Papa’nın Türkiye’deyken Türkiye’nin AB’ye alınması konusunda ne kadar çaba gösterdiğini biliriz. Milliyetçi Cephe iktidarının buna engel olduğunu düşünürüz hâlâ... Ecevit iktidardan düşürüldü ve Demirel’li, Türkeş’li ve Erbakan’lı MC ikinci kez iktidara geldi ve süregelen kavgalar Evren’in darbesine yol açtı.

GAZETECİLİĞİ DE VARDI

Üzüntü ile Ankara’dan ayrıldığını, ancak yeni görevinin İspanya olduğunu öğrenince ne kadar sevindiğini biliriz. Vizyon ve yön sahibi bir diplomat olarak AB’nin ‘uyum, barış ve birlik ile özdeşleşmesi’ onu hep zirveye taşıdı. Roma ve İstanbul’da yaşamaya başladı. Bir anlamda gazeteciliği de vardı, İtalya’da da yazardı. İstanbul’a geldiğinde konuştuğumuzda Papa’nın Türkiye’nin kendine özgü kuralları olduğunu söylediğini; Atatürk’ün geri kalmış bir toplumu toparlamak için ‘talim, terbiye’ denen öğretim ve eğitime gerekli olan değeri vermek konusunda çok önemli davranışlarda bulunduğunu belirtirken “Yaptığı artık devrim değildi, yaptığı toplumsal hareketler evrimin hızına hız katmaktan başka bir şey değildi” dediğini hatırlıyoruz. Papa’ya göre, hayatta gerçek olan bilim ve akıldır. Atatürk, Doğu’nun teslimiyetçiliğinden uzaklaşarak ‘Batı’nın akılcı anlayışını’ benimsedi.

Haberin Devamı

Roma’da toprağa verildi Papa... Dostumuz Nilgün’e başsağlığı dileklerimizi iletiriz.

İBB, KADIKÖY MEYDANI İÇİN YARIŞMA AÇTI

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi ilk meydan ‘yatırımını’ Kadıköy’e yapacak. Yıllardır tasarımı tartışma konusu olan ve bir türlü yapılamayan Kadıköy Meydanı için nihayet düğmeye basıldı. İBB tarafından Resmi Gazete’de 29 Haziran’da 150 bin TL ödülle Kadıköy Kentsel Meydanı Kentsel Tasarım Yarışması yapılacağı duyuruldu.

Yarışma alanı, Kadıköy ilçesinin Rasimpaşa, Osmanağa ve Caferağa mahalleleri içinde yer alıyor.

Yarışmanın danışman jüri üyeleri arasında Ekrem İmamoğlu ve Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı da bulunuyor. Asıl jüri üyeleri ise Özgür Bingöl (mimar), Hakan Demirel (mimar), Ebru Firidin Özgür (şehir plancısı-jüri başkanı), Cem İlhan (mimar) ve Seher Demet Kap Yücel’den (peyzaj mimarı) oluşuyor.

Haberin Devamı

Yarışmaya 13 Ekim 2020’ye kadar başvurulabilir. Ödüller: Eşdeğer ödül 150 bin TL (3 adet), mansiyon 50 bin TL (5 adet).

HOŞ GELDİN ‘ÇOKLU BARO’

GÜLE GÜLE MEDENİ HUKUK

MAHİYE Morgül, Türk eğitmen, araştırmacı-yazar.

“Barolar türlü türlü olunca?” diye soruyor.

“Parçalamaya ‘çoklu eğitim’ ile başladılar. ‘Parçalı eğitim’ diyemediler ‘çoklu zekâ’ dediler. ‘parçalı baro’ diyemiyorlar, ‘çoklu baro’ diyorlar.

Avukatlar, protesto ettiler. Haklıdırlar, daha önce yapılmalıydı.

Şimdi barolara ben ne diyeyim?! Şeriat hukuku kursları veren baro da açılacak. Kaç imza yetiyorsa çok daha fazlasını bulurlar. Bakkal dükkânı açar gibi hukuk fakültelerini bunun için açtılar. O kurstan sertifika alanlar şeriat mahkemesinde hâkim-avukat olacaktır.

Haberin Devamı

El Ezher’den denklik anlaşmasını Abdullah Gül yaparken de susulmuştu.

İşte piyasaya göre parçalı/çoklu hukuk.

Güle güle medeni hukuk...”

Yazarın Tüm Yazıları