Hürriyet’in ‘Keşfet’ yazıları turizmde EMITT’i coşturacak

DÜNYANIN en büyük beş turizm fuarından biri olan, Türkiye ve dünya turizm sektörünü aynı platformda bir araya getiren sektörün en önemli uluslararası buluşma noktası EMITT Turizm Fuarı dün Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde açıldı.

Haberin Devamı

Pazar gününe kadar sürecek fuarda ziyaret öncesi bir tur attık. Konuşmalardan Hürriyet ve TÜRSAB’ın öncülüğünde organize edilen ‘Hürriyet ile Keşfet’ organizasyonunun yapıldığı illerde (Hatay, Aydın, Mersin, Gaziantep, KKTC, Edirne, İzmir ve Kayseri) yarattığı etkiyi EMITT fuarında bizzat gözlemledik. #Kesfet buluşmaları bu kentleri turist sayısından açısından çoşturmuş; bu bölgelerde bizleri tanıyan okurlarımızdan ‘teşekkür’ almak hoş bir şey olsa gerek. Birkaç yıldır turizmde Araplara ‘bayrak’ sallayan’ Karadeniz sahili ve yaylalarındaki otel sayısının dikkat çeken şekilde artması standartlardaki broşürlerden anlaşılıyor. Karadeniz başta olmak üzere İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir gibi turistik bölgelerde otel yapımı sayısına bakarsak, 2017 yılında, yatırım niyeti beyan edilen, 192’si komple yeni otel, 49’u da yenileme ve tevsii amaçlı olmak üzere toplam 241 proje teşvik belgesine bağlanmış. Gördüğümüze göre, Rodos, Samos, Patnos, Leros, Kalimnos ve Kos’a Türkiye’den daha çok turist gelsin diye Katamaran filosunu hazırlıyorlar. KKTC’de 600 bin Türk ziyaretçisi sayısın 1 milyona çıkmasını istiyor. Yunan adalarına inanılmaz talep olduğunu şimdiden vurgulamak gerekiyor.

Haberin Devamı

Fuarda, bütün illerin yanında 80 yabancı ülke de dikkat çekiyor. Azerbaycan ve Gürcistan hayli iddialılar. Türkiye’de varsa özel idaresinin katkısı, kalkınma ajanslarının projeleri, coğrafi konumu, fiziki yapısı tarihi ve doğal güzellikleri yanında, bu sektörün buluşma noktasında size yöresel ikramlar da yapılıyor. Unutmadan söyleyelim; Mersin Büyükşehir fuarın tanıtımda en iddialı güney kenti olmuş, “Antalya ile yarışacağız” diyorlar.

Pazara kadar ziyaret edin; bunun yanında trafiği de düşünün.

YENİ ORTAYA ÇIKAN ÇATALCA’NIN ANTİK YAPITLARI
Çatalca Karamandere standının önünde Mehmet Tahmaz ‘Yaşama Tutunmak’ şiir kitabından bir beyit okuyor: ‘Aşk çıplak ayakla ateşte yürümeye benzer. Ayaklarının yandığını aşkını yitirince anlarsın’... İmar rantının yeni kurbanı olmaya aday Çatalca’nın Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Ahmet Rasim Yücel inadına ilçelerini o kadar güzel tanıtıyor ki. Her adımı sizi doğaya daha yaklaştırıyor. Dört mevsim yeşilin her tonu ile harika bir doğadaki yürüyüş parkurları açısından İstanbul’un en zengin bölgelerinden biri... Çatalca 1500 yıldır Roma İmparatorluğunun en önemli tarihi eserlerine ev sahipliği yapıyor. Trakya’nın Kuzeyine yayılan Istranca ormanlarından İstanbul’a su taşıyan antik su yolu mühendisliğinin en büyük yapıtlarından ve bugüne kadar inşa edilmiş en uzun ve en geniş kanal sistemlerinden birinin kalıntıları gizlenmiş Çatalca’da... İstanbul’a sular nereden geliyordu, nasıl taşınıyordu ve kent içinde nasıl dağıtılıyordu sorularından yola çıkan uzmanlar, mühendisler ve arkeologlar antik dünyanın en önemli başarılarından biri olan bu su yolu sistemini tüm yönleriyle ortaya çıkarmaya başardılar. Daha yeni öğreniyoruz bu gerçeği... Tam 451 km ile dünyanın en uzun su yolu olarak bilinen bu yol Kırklareli’nin Vize ilçesinden başlayıp Çatalca ilçesinden geçerek İstanbul’a ulaşıyor Yenikapı ve Langa’nın altının bu sulara depoluk yaptığını da söyleyelim.

Haberin Devamı

Çatalca ilçesinden geçen bölünde ortam örtüsünün yoğun olması, kanal ve su kemerleri ağzının son derece iyi bir şekilde korunmasını ve bazı su kemerlerinin en iyi durumundaki Roma kalıntıları arasına girmesini sağlamıştır. Bu yüzden Çatalca’daki su kemerleri çok önemli sayılıyor.



SANAYİ KENEVİRİ NEDİR?
KENEVİR konusunda Aydın Üniversitesi’nden önce Türkiye Sanayi Keneviri Platformu da yapılmış...Her iki etkinlik de konuyla ilgili akademisyenleri ve Türkiye’nin sanayi temsilcilerini buluşturdu.

Nedir bu sanayi keneviri ve bildiğimiz kenevirden farkı nedir? Merak edip foruma katıldım.

Sanayi keneviri, kenevirin TetraHydrocanibidiol’ü (THC) yani kenevirin içerisinde esrar diye bildiğimiz psikoaktif maddeyi içermeyen türüymüş. Böyle olunca da bu türde bitkinin erkek dişi olması fark etmiyormuş. Asırlardan beri ülkemizde ve bir çok ülkenin topraklarında tarım ürünü olarak ekilip kullanılan bir ürünmüş. Her iki forumda da sanayi kenevirinin otomobil sektöründen, gıdaya, inşaattan tekstile ve en önemlisi ilaç yapımında kullanımına kadar ne kadar çok faydası ve kullanım alanı olduğuna dair çok değerli bilgiler paylaşıldı.

Haberin Devamı

Sanayi keneviri ile ilgili talihsizlik kamuoyunun ve yetkililerin kenevir olarak bilinen uyuşturucu madde ile bu bitkiyi bağdaştırması ya da başka bir deyişle sanayi keneviri hakkında bilgi sahibi olunmaması nedeniyle bitkinin ekimine ve yetiştirilmesine dair gerekli yasaların ve izinlerin yürürlükte olmaması. Şu an Türkiye Sanayi Keneviri Platformu bu bilgilendirme ve bilinçlendirme görevini üstlenmiş durumda. Her ne kadar bu kanallarla bilgilendirilmiş ve konuya ilgi duyan yatırımcıların sayısı giderek artmakta olsa da, sanayi kenevirinden üretilebilen CDB ve benzeri ilaçların üretimini yasallaştıracak yeterli yasal düzenleme ve farkındalık maalesef henüz yok. Sanayi keneviri tohumunun kullanılması ve yasallaşması konusunda ülkemizde artık hızlı bir şekilde adım atılması gerekiyor. 

Haberin Devamı


DÜNYANIN DİKKATİ SANAYİ KENEVİRİNDE
Türkiye Sanayi Kenevir Platformunu oluşturan ekipten İsmail Tokalak’ın değerli paylaşımlarını geçtiğimiz ay yazımda sizlere aktarmıştım, aynı ekipten bu sefer sunuma katılan Dr. Selim Aytaç ve Ercüment Degidiben ile de tanıştık ve fikir alışverişimiz oldu. Bu üç kişinin önderliğinde kurulan platform; akademik dünya, medya, enerji, tekstil, tarım, inşaat gibi sektörlerde etkin olan genç bir ekipten oluşuyor ve bu bitkinin sunduğu fırsat ve faydaları tüm ayrıntıları ile ulaşabildikleri herkese tanıtıp kazançlı, çevre ve sağlık dostu sürdürülebilir bir ekonominin temellerini atıyorlar. Bunu yaparken sadece Türkiye’de tarım açısından değil sanayi açısından da yenilikçi fikirleriyle birçok sanayici, girişimci ve yatırımcının ilgisini çekiyorlar.

Haberin Devamı

İşin yasal tarafında ise devletin ilgili kurumları ile bitkinin üretimini yasal bir çerçeveye oturtma ve projelendirme konusunda aktif bir çaba içerisindeler.

Tohum, iklim ve çevre konusunda sanayi keneviri ile ilgili çalışmalarda dünyanın gerisinde kalmamak hatta Türkiye’nin provokatif davranarak bu konuda öncü bir konuma gelmesi için tüm enerjileri ile çalışıyorlar. Ercüment Degidiben bu amaçlarını şu sözlerle aktarıyor “Bu sefer treni kaçırmayacağız, arkadan koşan değil en önde giden olmak istiyoruz. Geçmişte araba ülkemizde montajlanır, elektrikli motor başka ülkede takılır ve bizim emeğimiz hiçe sayılırdı. Tüm dünyanın dikkatini yönelttiği sanayi keneviri konusunda bunun olmaması için çalışacağız.”

Türkiye Sanayi Keneviri Platformuna şu an için instagramdan (@turkiyesanayikeneviriplatformu) ulaşılabiliyor ve çok yakında turkiyesanayikeneviri.net  adresinden de çalışmalarını takip edebileceğiz. Sanayi Keneviri ile ilgili oluşumları ve yenilikleri ben de köşemde sizlerle paylaşmayı sürdüreceğim.


YENİ ÇIKAN KİTAPLAR
TAYLAN Özbay ‘Uğur Mumcu-Kemalizm ve Sosyalizm’ (Telgrafhane), Soner Yalçın ‘Saklı Seçilmişler’ (KırmızıKedi), Doğan Cüceloğlu ‘Evlenmeden Önce’ (Remzi), Emin Çölaşan ‘Hay Aksi ALDATILDIK’ (Halk) Sinan Meydan ‘Yüzyılın Kitabı’(İnkılap), Ahmet Tulgar ‘Bakmadığınız Bir Yer Kalmıştı’ (Can), Şenol Çarık “Doktor Hikmet Kıvılcımlı–Adanmış Bir Hayat” (Asi), Umut Özkan ‘Söz Uçar’ (Gece Kitaplığı), Ali Eriç ‘TurAfrika’ (Cinius), Onur Bilge Kula ‘Dünya Basınında Adalet Yürüyüşü’ (CHP Yayınları-3 Cilt), Dr. Biltekin Özdemir ‘Yüz Yıl Süren Cendere-Osmanlı Devleti Dış Borçları’ (Remzi), Dr. Ali Eren Balıkel ‘Teorik Çerçevede Geçmişten Günümüze-Türkiye Dış Politikası’ (Kerasus), Murat Erdin ‘Dünya Hâlâ Büyük Yaşam Hâlâ Kısa” (Tarihçi), Cemre Birand ‘Memoş’lu Yıllar’ (Doğan), Gökmen Ulu ‘Yıkılma Sakın’(Kırmızıkedi), Turan Akın ‘Suikast-Osmanlı’da Son Dönem Suikastlar’(Remzi), Prof. Dr. Taner Damcı ‘Koşuyorum Öyleyse Varım’ (Doğan Egmont)


BİLİYOR MUSUNUZ?
GAZETECİ Murat Yetkin’in, ‘Meraklısı İçin Entrikalar’ kitabını konuşmak için yarın 15.00’de Kadıköy Belediyesi Caddebostan CKM’de okuyucularıyla bulaşacağını...

EGE’nin yeni TV kanalı Atürk TV’nin Engin Vardar’ın yönetiminde yayın hayatına başladığını...

GENETİK uzmanı Doç. Dr. Hakan Ulucan’ın ‘Bağışıklığınız ne kadar güçlü. Genleriniz ne durumda?’ konulu seminerinin Bakırköy Tarık Akan Konferans Salonu’nda bugün 15.00’te yapılacağını...

DİL Derneği’nin, 25. Adalet ve Demokrasi Haftası etkinliğinin bu yıl Ankara CUMOK’la birlikte gerçekleştirdiğini bildirerek, 24-31 Ocak tarihleri arasında demokratik kitle örgütleri dayanışmasıyla gerçekleştirilen haftada ‘Adaletin Sefaleti’ üzerinde İlhan Taşçı ve dinledi grubu Erdem ile birlikte olacaklarını (Çankaya ÇSM, Kavaklıdere, 29 Ocak Pazartesi, 17.00)...

CHP Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu ve arkadaşlarının imar kanunundan kaynaklanan kurumlar arasındaki yetki belirsizliği bulunduğunu belirterek, TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulması için önerge verdiklerini...


MESAJ PANOSU
TOPRAKLARIMIZ dururken gidip Afrika’da arazi kiralıyoruz. O parayla kendi ülkemizdeki tarım alanlarında üretim hamlesi niye yapılmaz? Türkiye’nin en değerli zenginlik kaynağının tarım olduğunu bilmiyor muyuz? / Murat SEVGİ


GÜNÜN SÖZÜ:
 “Keşke hepimiz kapıların kilitli olmadığı büyük bir evde yaşayabilsek.” Ursula K. Le Guin

Yazarın Tüm Yazıları