CHP’nin yeni stratejisi

CHP yakın dönemde iktidarın üst aklının iki kritik hamlesine cevap vermekte zorlandı. Dokunulmazlıkların geçici kaldırılmasının arkasındaki ‘kumpası’ sezemedi, “Çiğ yemedim ki karnım ağrısın” özgüveni ile direnmedi, yeterli sayıda destekledi.

Haberin Devamı

Önceki gün itibarıyla da ilk ‘kurbanını’ verdi; İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hukuk normlarına ters bir iddia ile tutuklandı.

FETÖ Darbe Araştırma Komisyonu’nun Başkanı, AKP Burdur Milletvekili Reşat Petek, hakiki sorumluları bırakıp CHP adına, ‘fi tarih’li sahte bir bağış makbuzunu kamuoyuna delil diye göstermesi, CHP’li diğer fezlekelerin akıbeti hakkında bir fikir veriyor.

Darbe teşebbüsü sonrasında, Olağanüstü Hal ve olağanüstü kararname rejimine şartsız destek verdi ve anamuhalefet olarak, parlamento denetiminin zayıflamasının önünü açtı.

Bugün, Olağanüstü Hal ve olağanüstü kararname rejimi ucu açık bir yönetim biçimi haline gelmiş olup süresi iktidarın takdirine bırakılmış durumdadır.

Milletvekili tutuklamalarının ‘vukuat-ı adiyeden’ hale gelmesinin amacı, muhalefeti parlamentodan çekilmeye tahrik etmek ve erken bir seçimde, geleneksel ‘mağduriyet avantajı’ sağlamak olabilir.

Haberin Devamı

CHP bu tuzağı fark etmiş görünüyor, hem parlamentoda direnme kararı aldı hem de adalet için yola ‘revan’ oluyor.

‘Pasif direniş’ler iktidarlar için her zaman korkutucudur.

 

GÜNÜN SÖZÜ

“Astırdığı kişi, verdiği ağır ceza sayısıyla övünen hâkim, iyi hâkim değildir.” Aristo

 

CİNDORUK: ‘CHP YÜRÜYÜŞÜ MEŞRUDUR, BİR IŞIK DA SEN YAK’

ESKİ DYP milletvekili ve bakan Ufuk Söylemez dün 15.00 sıralarında telefon edip ‘Milli Merkez’ yönetim kurulu olarak Hüsamettin Cindoruk imzasıyla “Adalet istiyoruz, adalet arıyoruz, adalet için yürüyoruz’ başlıklı bir bildiri yayınladıklarını belirterek, “CHP’nin Genel Başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ‘adalet’ yürüyüşünü haklı, meşru ve doğru buluyoruz“ dedi.

Cindoruk’un çağrısı şöyle:

Milli Merkez’, sağ-sol demeden, köken-mezhep ayırmadan, Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında tüm yurttaşlarımızı toplanmaya çağırıyor. Atatürk’te birleşelim diyor. Hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne ve adalete olan inancımızı ve bağlılığımızı bir kez daha vurguluyor, “Adalet’e bir ışık da sen yak” diyoruz.

 

Haberin Devamı

Cindoruk’un açıklamasının ayrıntıları şöyle:

- Çünkü yürüyen sadece Kılıçdaroğlu değil, toplumun adalet isteyen vicdanıdır. Bugün tarafsız olmayan, hukuk devletinden hızla uzaklaşan, anti-demokratik kararlarla siyasallaştırılan yargı Demokrasimize yapılacak en büyük kötülüktür.

- Yargının siyasallaştırılması, OHAL’in amacından saptırılarak, tüm muhalif kişi ve kurumlara yönelik bir baskı ve infaz aracına dönüştürülmesi asla kabul edilemez.

Çünkü adalet yoksa, yargıya güven kalmamışsa, o zaman milletin demokrasi ve hukuk kuralları içinde direnme hakkı meşru hale gelir.

- Milli Merkez, ABD iltisaklı, cemaat görünümlü kanlı ve vahşi dinci terör örgütü mensupları ile bölücü-Kürtçü PKK ve onunla organik bağı olan militan bir kısım HDP’lilere karşı, hukuk devleti ilkeleri içinde kararlı ve etkin bir biçimde mücadele edilmesini desteklemektedir.

Haberin Devamı

Ancak OHAL gerekçe gösterilerek, siyasi iktidar tarafından muhalif görülen tüm kişi ve kurumların hedef alınması, bağımsız ve tarafsız yargı yerine siyasallaştırılmış bir yargının kurulmak istenilmesi, hukuk devletinden uzaklaşan-otoriter-keyfi ve anti-demokratik iş ve işlemlere tevessül edilmesi asla kabul edilemez.

 

"ÇAĞIN HAK, HUKUK VE UYGARLIK ÇİZGİLERİNİN DIŞUNA DÜŞÜYORUZ”

 

 Bu yolda, birçok haksız ve hukuksuz gözaltı ve tutuklamaların yapılması, basın, ifade ve toplantı hürriyetlerine darbe vurulması ve bu nedenlerle çok sayıda kişinin telafisi olanaksız mağduriyetlerine sebebiyet verilmesi ise son derecede vahimdir.

Yüz yıllık Cumhuriyet Gazetesi’nin yazarları ve çizerleri, Türkiye’nin en büyük gazetelerinden Sözcü gazetesinin mensupları adliye eliyle işkence sayılabilir biçimde uzun süredir tutuklu bulunuyor.

Haberin Devamı

Yüz elliyi aşkın yerel ve ulusal basın mensubu yurdun dört köşesinde cezaevlerinde iddianame bekliyor.

Öte yandan, kurulan Sulh Ceza Hâkimlikleri, anayasanın 37. Maddesinde güvence altına alınan tabii mahkeme niteliğinde kabul edilemez. Üst mahkemeye itiraz hakkı, yan odadaki Sulh Ceza Hâkimi zincirine bağlanmıştır.

Cumhurbaşkanı ve aşkım dediği partisinin bu dönemde sergilediği tutum, karar ve davranışlar tam kanunsuzluk halidir. Türkiye artık maalesef bir anayasa devleti değildir. İktidar partisinin ve grubunun kuruluşları aşamasındaki değerlere ve ayarlara dönmesini temenni ederiz.

Bugün, demokrasiye ve Lâik Cumhuriyetimize sadık tüm vatandaşlarımıza, millî ve insani bir yükümlülük düşüyor.

Haberin Devamı

Lâik Cumhuriyetimizin ve hukuk devletimizin içine düştüğü, düşeceği durumu gören ve paylaşan, tüm demokrat yurttaşlar bir araya gelmeliyiz.

Yaşadıklarımız, bizde bir alışkanlık ve umursamazlık yaratmamalıdır. İnsan hak ve özgürlüklerinin güvence altında olduğu ülkeler, kurumlar Türkiye’yi giderek ekseninden çıkan bir ülke olarak niteliyor. Yalnızlaşıyoruz. Çağın hak, hukuk ve uygarlık çizgilerinin dışına düşüyoruz.”

 

 

CUMHURİYET’İN TUTUKLU GAZETECİLERİNİN EŞLERİNDEN ANAYASA MAHKEMESİ’NE ÇAĞRI:

‘BU HUKUKSUZLUĞA SON VERİN’

TUTUKLU Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin eşleri dün ortak bir açıklama ile Anayasa Mahkemesi’ne “Bu hukuksuzluğa son verin” çağrısı yaptı.

“Yakınlarımız gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklandı, 228 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuluyor” denilen çağrı şöyle devam ediyor:

”Aylar sonra yazılan iddianamede gördük ki, ortada suçlanabilecekleri hiçbir fiil ve delil yok. Bu tutukluluk hali hukuksal değil, tamamen ülkemizin içinde bulunduğu siyasal zeminin bir sonucu. Bizleri isyana sürükleyen; terör örgütü üyeliğinden, darbeye teşebbüsten yargılan bazı ‘imtiyazlı kişilerin’ tutuksuz yargılanması mümkün kılınırken, haklarında elle tutulur hiçbir iddia bulunmayan Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin tutukluluğunun devam ettirilmesi.

Anayasa Mahkemesi’nin sayın yargıçları, dosyamızı bir an önce ele alın. Hukuk ihlallerinin ötesine geçen, artık bir zulüm haline dönen haksız tutuklamalara son verin.”

 

BİYOLOJİYİ BİR SAAT AZALT, DİN DERSİ YAP

MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nın yeni lise müfredatında biyolojinin bir saat azaltılıp, din dersinin bir saat artırılması, modern dünyanın gereklerine terstir. 21. yüzyıl biyolojinin ve jeolojinin yüzyılı olacaktır (Zaten olmaya başlamıştır). Yapılan bu değişikliğin modern dünyada herhangi bir savunulabilir yanı olmadığı ve olamayacağı kesindir. MEB, herhalde akla ve bilime bu kadar ters bir karar hakkında halka bir açıklama borçludur. Zira bu tür kararlar milletin geleceği için tehlike arz etmektedir.Celal ŞENGÖR

 

MEHMET BÖLÜK’Ü ÖZLÜYORUZ

ESKİ CHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bölük, Ukrayna’da geçirdiği trafik kazası sonucu 10 yıl önce aramızdan ayrılmıştı. Yakın dostları Büyükada’daki kabri başında onu andı, ortak anılarını anlattı. İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, CHP’ye alacakları yeni il binasına Mehmet Bölük adını vereceklerini söyledi. İBB ile ilgili üç kitap yazdı; birçok yolsuzluğu ortaya çıkardı, ancak AKP iktidara geldikten sonra hepsi birtakım güçler tarafından ‘uçuruluverdi’... İşte arkadaşı Sait Temur’dan Bölük’le ilgili bir anı:

Sözen’in danışmanlığını yaptığı dönemde odasında sohbet ediyoruz, İGDAŞ’tan gelen bir görevli bir dosya getirerek imzalatmak istedi. Dosyanın içinde de sarı zarf içinde bir miktar para vardır. Bölük sorar, “Bu nedir?”Görevli “Yönetim Kurulu üyesi olduğunuz için toplantının huzur hakkı ücreti efendim.Bölük, bunun üzerine “Ben o toplantıya katılmamıştım, bu parayı iade edin” diyerek görevliyi gönderir. İbretlik bir derstir. Saygıyla anıyoruz.

 

BİLİYOR MUSUNUZ

- STK’ların, akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça için dayanışma çağrısı yaparak; Nuriye ve Semih’in serbest bırakılması ve taleplerinin kabul edilmesi için bugün 19.30’da açlığın 100. gününde Kadıköy Süreyya Operası önünde toplanacağını...

- ULUSAL Strateji Merkezi’nin (USMER) , 7 ayrı programın sonuç bildirgesinin tartışılacağı çalıştayın 18 Haziran Pazar 11.00-15.00’te Yeminli Mali Müşavirler Odası’nda (İstiklal Cad., Deva Çıkmazı, Beyoğlu-İstanbul) adresinde toplanacağını; (0532 437 1929)...

- EMİN Fındıkoğlu+12 Büyük Caz Orkestrası’nın Enka Sanat Açık Hava Sahnesi’nde 22 Haziran’da konser vereceklerini...

 

Yazarın Tüm Yazıları