Bira kültürünün mabedi

ALMAN halkı, karnaval ya da diğer adıyla faşing kutlamasında, 6 hafta sürecek olan bir ‘oruca’ hazırlanıyor.

Haberin Devamı

Hıristiyanlar, Aschermittwoch (Kül Çarşambası) günü başlayan oruç döneminde, Paskalya Bayramı için hazırlık yapar.
Her yıl 11’inci ayın 11’inde saat 11’i 11 geçe başlayan faşing şenliğinde 7’den 70’e herkes sokağa dökülür ve kendini karnavala verir.
Kimisi geleneksel kıyafetlerle, kimisi ise abartılı makyajlar ve birbirinden ilginç kostümlere bürünüp sokağa dökülür.
Faşingin önemli bir kuralı ise neşelenip eğlenmek. (Türkiye öyle bir keyiften giderek uzaklaşıyor!) Bu nedenle eksik etmedikleri kasa kasa biraları ile buluşup dostluklarını pekiştirirler ya da Wirtshaus dedikleri ve Türkiye’deki meyhaneleri andıran mekânlarda buluşur şarkı söyleyip kafa bulurlar.
Birayı bir içeçekten ziyade besin maddesi olarak tanımlayıp üretimi standardize etmek adına 1516 yılında dünyanın ilk gıda yasasını çıkaran Bavyera eyaletinin başkenti Münih, bira kültürünün mabedi olarak biliniyor. Wirtshaus dendiğinde akla mutlaka eskiden bira imalathanesi olan Hofbräuhaus geliyor. 400 küsür yıllık bir tarihi olan bu mekân gelenekselliği ile anılıyor ve bu, Almanya’nın her tarafında olduğu gibi, yüksek kalite ile eşdeğer tutuluyor.
O bildiğimiz çılgınca eğlenceler henüz başlamamış. Herkes yavaş yavaş eğlencelere kendilerini hazırlıyor. Mağazalarda, alışveriş merkezlerinde eğlencelerde rengârenk faşing kıyafetleri, maskeleri, perukları vesaireler satılıyor. Faşingin Almanya’nın daha çok Katolik kesimlerinde kutlanan eski bir gelenek olduğu söyleniyor. Mainz, Köln, Düsseldorf ve Bonn şehirleri faşingin kaleleri...
Önceki gün başlayan eğlencenin dozu yılbaşından sonra hızlanacak ve 16 Şubat 2015 Pazartesi günü “Rosenmontag” (Gül Pazartesi) adlı büyük karnaval geçidiyle doruk noktasına ulaşacak. İki gün sonra “Aschermittwoch” (Kül Çarşambası) adı verilen gün sona erecek. Bu günden sonra da Hıristiyan âleminde 40 gün süren oruç dönemi başlayacak.

Haberin Devamı

UDE, DANIŞMANLIK YAPIYOR


Faşinginin eskilerin kışı kovmak için yaptıkları bir eğlence âdeti olduğu söyleniyor.
Avrupa’nın her yerine ulaşım olanağı bulunan Münih’in, Avrupa’nın en gözde kentlerinden biri olmaya başladığını da eklemeliyiz. Alp Dağları’nın eteklerinde yer alan 45 müzeli bir ‘cennet’ olan Münih’in 5 dönemden sonra siyasete veda eden SPD’li belediye başkanı Christian Ude şimdilerde fırsat buldukça Şişli ve Maltepe’ye ‘danışmanlık’ yapıyor. Yerine bir başka SPD’li gelse de hâlâ onun bisikletli ve sıcak hali aranıyor.

Haberin Devamı

Mersin Borsa Başkanı Özdemir’in önerisine MEB sahip çıkmalı

Her öğrenciye günde bir mandalina verelim

MERSİN’in milli geliri yıllık 15 milyar dolar civarında; bunun yaklaşık 3 milyar doları tarımdan geliyor... Mersin, büyük bir metropol ancak tarıma bağımlılığı sürüyor. Özellikle narenciye yıllık 750 milyon dolarlık katma değeri ile lokomotif sektör konumunda... Mersin ciddi bir lojistik merkezi konumunda aynı zamanda... 270 bin dönüm arazide yıllık ortalama 800-900 bin ton narenciye (limon, portakal, mandalina, greyfurt) üretiliyor. Bu yıl mandalina ve portakal üretim miktarı iyi olmasına rağmen bir sıkıntı yaşanıyor. Özellikle mandalina dalında kalmış; üretici mağdur... Sezon başında mandalinanın 50-60 kuruş olan bahçe fiyatı bugün 25 kuruşa kadar düşmüş. Bunun nedeni de limonun iyi fiyatla açılması ve mandalinada da aynı beklentinin oluşması... Ancak yağan yağmurlar ürün kalitesini olumsuz etkilediği için tüccar piyasaya girmiyor; yani bu aydan sonra ihracat olanağı da yok. İşte Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ö. Abdullah Özdemir “Mandalina dalında kalmasın, çocuklarımıza vitamin olsun!” sloganı ile bir kampanya başlattı. Eğer bu mandalinalar kısa süre içinde değerlendirilmezse, dalında çürüyecek. Üreticinin bir yıllık emeği boşa gidecek; yaklaşık 50 milyon TL’lik gelir kaybolacak. Nitekim bir üretici “Ankara bu sesi duymalıdır” dedi... Borsa, Mersin Büyükşehir ve 4 merkez ilçe belediyeleri ile işbirliği için bu hafta sonunu uluslararası Narenciye Festivali olarak duyurdu. Nitekim, dün başlayan festival çok coşkulu geçti; ‘narenciye ürünleri’ kullanılarak yapılan dev figürler büyük ilgi çekti. 27 ülkeden, sayıları 700’ü bulan gösteri sanatçıları Mersinlilerle kaynaşması festivale tam bir şenlik havası kattı.

Haberin Devamı

İHRACAT LİDERLERİNDEN

Normalde Türkiye’de üretici, ürün fiyatlarından memnun olmadığı için ürünü yollara döker; protestosunu dile getirir... Bu dünyada da çoğunlukla böyledir. En yaygını süt ve domatestir örnekleri hâlâ hafızadadır. Mersinliler narenciyeye çok değer verdiklerinden sokağa dökmek yerine bir kuyumcu titizliği ile işleyerek narenciye ürünlerini sanat eserlerine dönüştürmüşler. Burada bir not vermek gerekirse, bu tür süsleme yapılabilen dünyada iki kent var, birisi Mersin, diğeri Fransa’nın Menton kenti... 84 yıldır, Narenciye Festivali yapılırken, Mersin 5’inci yılında onları yakalama noktasına gelmiş... İşin garip tarafı neredeyse bir yüzyıla yakın narenciye festivali yapan Menton’da narenciye üretimi kalmamış, buna karşın üç hafta süren ve 200 bin turistin geldiği bir ‘marka kent’in Mersin’in örnek alması, birçok kentimize esin kaynağı olmalıdır. Fransa’nın ünlü Coteda Auzer’un zenginlikleri bunlardan geliyor.
Mersin’de geçen yıl Elginsan, Menas, Soylu, CMS, Eren, Ekosis, Narpak, Serhat ve Değirmenciler gibi firmaların başta Rusya olmak üzere Irak, Ukrayna, S. Arabistan ve Romanya gibi ülkelere 370 milyon dolarlık ihracat yapmışlar.
70’e yakın narenciye işleme tesisi (packing house) bulunuyor. Narenciye üretimindeki arz fazlası, fiyatların yükselmesini engelliyor, ihracata imkân sağlıyor.
Mersin limon ihracatında şehirlerle değil ülkelerle yarışıyor. Meksika, Arjantin, İspanya’nın ardından dünyanın en büyük limon ihracatını Mersin yapıyor. Limon üreticisi ‘keyifli’ bir yıl geçiriyor, fiyatlardan ötürü...

Haberin Devamı

‘Laik ve Atatürkçü’

-TARSUS’tan, Mersin Belediye Başkanlığı’na seçilen MHP’li Burhanettin Kocamaz’ın, Mersin sahil kesiminin (Silifke ve Anamur gibi) dokusuna, kentin ‘laik ve Atatürkçü’ yapısına uygun davranış ve yönetimle birlikte birleştirici bir tavır sergilediği dikkat çekiyor... Altı ay gibi kısa sürede gösterdiği birleştirici ve ayrımcı olmayan tavır kentte hoşnutlukla karşılanıyor. Narenciye fiyatlarının düşüklüğünden ve tarımdaki dalgalanmalardan çok etkilendiğini söylerken bakın ne diyor: “(Tarla çıkışı) Ben 5 yaşındayken 3 kilo portakal bir lira diye satılırdı, ben 60 yaşına geldim, 3 kilo portakal yine bir liraya satılıyor.”

MESAJ PANOSU

Haberin Devamı

-CHP, ‘laiklikten korkarak’ siyaset yapamaz. Bu ‘korku’ CHP’yi ‘siyaset’siz bırakırken, AKP’ye büyük ‘hareket’ alanı yaratıyor. İmambakır ÜKÜŞ
-YENİ oluşturulan Biber Gazı Yasaklansın İnisiyatifi, başta biber gazı olmak üzere, kolluğun işkence araçlarının yasaklanması için mücadele etmek ve bu konuda kamuoyu oluşturmak için çalışmalar yürüttüğünü açıkladı.

Yazarın Tüm Yazıları