30 milyar lira bile tedirgin etti, 300 milyarı bir düşünün

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin vaatlerinin toplam maliyetinin 300 milyar lirayı bulduğunu dile getirerek, “Bizim 30 milyar liralık ‘önden yüklemeli’ vaatlerimiz bile uluslararası piyasaları tedirgin etti. 300 milyar liranın yaratacağı etkiyi düşünün” diye konuştu.

Haberin Devamı

BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek’le dünyanın en büyük mozaik varlığına sahip Gaziantep Zeugma Müzesi’nde gerçekleşen CNN Türk yayınındayız... Şimşek, öncelikle kurlardaki son dalgayı değerlendirdi:

- Son dalga tümüyle küresel. TL, diğer gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırınca daha dirençli kalabildi. Son küresel dalgayı fiyasko ile sonuçlanan “G7 Zirvesi” ile “ticaret savaşları” tetikledi.

ABD’nin parasal sıkılaştırmaya dönük adımlarını artırdığını vurguladı:

- Dünyanın en güçlü ekonomisi olan Çin’in para birimi Yuan’ın bile değeri yüzde 0.5 düştü. Bu, çok rastlanan bir durum değil.

30 milyar lira bile tedirgin etti, 300 milyarı bir düşünün


CNN Türk Ankara Temsilcisi Dicle Canova ile birlikte soru sorduğumuz yayında Şimşek’e doları 4.90 TL’ye tırmandıran önceki dalgayı anımsattık, yanıtladı:

- Uluslararası oyuncuların ülkemiz ekonomisine dönük endişelerini arttıran ilk gelişmelerden biri bir reyting kuruluşunun (Standard&Poors) önümüzdeki ağustos ayında yapması gereken değerlendirmeyi nisan ayına çekip not indirmesi oldu.

Merkez Bankası’nın faiz arttırdığına işaret etti:

- Faiz artışı, para politikasını temel endişe kaynağı olmaktan çıkardı.

Araya girip sordum:

- Merkez Bankası faiz artırmakta geç kalmadı mı?

- Ben de zaten, “Merkez Bankamız gecikmeli de olsa gereken adımı attı” dedim. Ama sonuçta para politikası temel endişe kaynakları arasından çıktı.

AK Parti iktidarları döneminde ilk kez bu seçimde popülist görülen paket açtıklarını dikkat çektim, tanımı şöyle yaptı:

- Bizim vaatler bir anlamda “önden yüklemeli” oldu. Biz, “Yapacağız” demek yerine yaptık. Emekliye bayram ikramiyesi gibi. Bu paketin yıllık 30 milyar lira olan maliyeti de uluslararası piyasalarda ekonomimize dönük tedirginlik yarattı.

Merkez Bankası Başkanı ile birlikte Londra’da görüştüğü fon yöneticileri ve yatırımcılara bu paketin kaynağını anlattığının altını çizdi:

- İmar barışı ve varlık barışından önemli bir kaynak girişi olacak. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile azalacak bakanlık sayısı da kamuda tasarruf sağlayacak.

Dicle Canova, Şimşek’e daha önceki seçim döneminde söylediği bir sözü anımsattı:

- CHP’nin vaatleri üzerine, “Kaynaklarını ortaya koysunlar, ben de CHP’ye oy veririm” demiştiniz. Bugün de size öyle dedirtecek vaatler var mı?

Bu sözü 2015’te söylediğini belirtip sürdürdü:

- CHP’nin o zamanki vaatlerinin yıllık maliyeti 180 milyar lirayı buluyordu. 2015 koşullarında yıllık 180 milyar lira ek kaynak yaratacak alanımız yoktu.

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin vaatlerine işaret etti:

- Sayın İnce’nin vaatlerinin yıllık ek maliyet toplamı 300 milyar lirayı buluyor. Bizim 30 milyar liralık “önden yüklemeli” vaatlerimiz bile uluslararası piyasaları tedirgin etti. 300 milyar liranın yaratacağı etkiyi düşünün.

Hayalindeki seçim propagandası tarzını paylaştı:

- Keşke partiler vaatlerle değil, ülkemizi taşıyacakları gelecek vizyonları üzerinden yarışsalar...

Seçmeni en çok cebine girecek para etkilerken, “geleceğe dönük vizyon” sandıkta oya dönüşebilir mi?

Haberin Devamı

SIRADAN İNSAN OLMAYI ÖZLEDİM

Haberin Devamı

BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek’e 24 Haziran sonrası planını sorduk, özlemini paylaştı:

- Milletvekili adayı olmamak kendi kişisel kararımdı. Sıradan insan olmayı özledim.

Ardından ekledi:

- Yurtdışında çok iyi bir kariyerim vardı. Babama verdiğim, “Memleketime borcumu ödeme” sözümü geçen 16 yılda tuttum. Hükümetlerde aldığım görevler benim için büyük onur oldu.

Özel olarak bir görev beklentisinin olmadığını kaydetti:

- Sayın Cumhurbaşkanımız bir görev verirse elbette yerine getiririm.

VATANDAŞIN BORÇ DÜZEYİ DÜNYAYA GÖRE ÇOK DÜŞÜK

BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek’e muhalefet partilerinin “vatandaşın kredi kartı borcunun faizini ödeme” vaadini sorduk, şu verilerle yanıtladı:

- Hane halkının, yani ailelerin borçlarının milli gelire oranı yüzde 18 düzeyinde. Dünya ortalaması yüzde 59’dur. Yani, muhalefet partilerinin iddia ettiği gibi sıkıntı yaratacak bir noktada değiliz.

Araya girdim:

- Her konuda 2002 ile karşılaştırma yaparsınız. Hane halkı borçluluk düzeyinde 2002’de durum ne idi?

Şu yanıtı verdi:

- 2002’de vatandaşın bugünkü kadar borçlanabileceği imkanlar yoktu. Yanlış hatırlamıyorsam hane halkı borçların milli gelire oranı yüzde 5’ler düzeyinde idi.

Ardından şu verinin altını çizdi:

- Ücret gelirlerinin milli gelir içindeki payı yüzde 30’u buldu.

Haberin Devamı

GÜNDE 4.3 DOLARIN ALTINDA YAŞAYANLAR %1.58'E İNDİ

BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek’e bu yılın ilk çeyrek döneminde gerçekleşen yüzde 7.4 büyümeyi anımsatıp sorduk:

- Büyük bölümü tüketime dayalı da olsa, yüzde 7.4 büyüme moral etkisi de yarattı. Ancak, sokaktaki vatandaş büyümeyi hissedemediğinden yakınıyor. Bunu nasıl izah edebiliyorsunuz?

Şimşek, 2002 ile 2017’nin refah göstergelerinden örnekler verdi:

- Köylünün traktör sahipliğinde, yıllık otomobil alım sayısında, dayanıklı tüketim malı alımında çok büyük artışlar var. Bunlar, vatandaşlarımızın büyümeyi hissettiğini gösterir.

Şu verinin altını çizdi:

- 2002 yılında ülkemizde günde 4.3 dolar ile yaşayanların toplam nüfus içindeki payı yüzde 30 idi. 2016’da bu oran yüzde 1.58’e indi. Bu veri, AK Parti iktidarları döneminde vatandaşlarımızın büyümeyi hissettiğinin önemli bir göstergesidir.

Yazarın Tüm Yazıları