Günah koçu...

Galatasaray sadece futbol değildir.. Yaşı tutanlar anımsar; Galata Köprüsü’nün ayağındaki Kadıköy vapur iskelesinin karşısındaki Emanetçi Sultan’a inanın çok daha fazla güvenilirdi. Prandelli’yi gönderdiler sıraya İtalyan tandanslı Ergin girdi. Bu gidişle ‘Yolcudur Abbas sıkı bağlamazsan durmaz’. Absürdrahim’in, ‘Arkasındayız’ dediği gün işi bitecektir. Nafile koç değiştirip durmayın. Sorun sizde.. Kafanızı değiştirin. Kifayetsiz muhterislikten ve basketbol şubesine ‘Sırtımdaki maymun’ muamelesi yapmaktan vazgeçin. Ya da lafımı dinleyin; Verin kurtulun.
Özerk, bağımsız başkanlı, Galatasaray Basketbol Takımı... Tek ve kesin çözüm budur... O zaman alıcısı çok, bütçesi dolgun olur. Madem kayyumluğa soyundunuz ey yönetim.. Basketbol şubesini yeniden yapılandırarak mayıs ayında emaneti o şekilde devredin.

Aslanın ağzına atıldı

KOÇ gibi adamdı.. ‘Gergin Ataman’ olup çıktı... Hızla sarı kırmızılı kulübün yöneticilerinin iş bilmezliklerinin günahının keçisi olma yolunda ilerliyor. Nafile Furkan Aldemir’in menajerler aracılığıyla çalınmasına kızma. Kızını bırakırsan davulcuya da varır zurnacıya da.
Bir sus yahu koç! Konuştukça batıyorsun. Yunan mitolojisindeki Sisyphe Efsanesi’nde anlattığı gibi, kahramanımız olmayacak duaya ‘Amin’ diyor. Tepeye çıkaramayacağını pek ala bildiği koca kayayı, yokuş yukarı omuzlamış var gücüyle onu itmeye çalışıyor. Yakında deniz bitecek kara görünecek.
‘Mektepler olmasa maarifi ne güzel yönetirdik’ kafalı monşer oyununa gelme Ergin Ataman. Ne sen devril. Ne de yılların yenilmez armadası, iş bilmez çavuşlar elinde; Kurda kanaryaya yem olsun.