Gün kurtarıldı ama yarınlar meçhul...

KADIKÖY’ün dünkü misafiri, teknik direktörü Ertuğrul Sağlam’la tarihindeki en büyük başarının, yani 2010’daki şampiyonluğu hayali içindeki Bursaspor’du.

Haberin Devamı

Ev sahibi Fenerbahçe’nin ise hatıralarla uğrayacak durumda yoktu; o bu coğrafyanın futbol iklimi gereği adının yanındaki ‘Büyük’ sıfatıyla ola ki bir önceki maçta kötü bir sonuç aldı, söz konusu mücadelenin anılarını hemen silmek zorundaydı.
Bu da şu demek oluyordu: mesela perşembe günü oynadığı Molde maçında aldığı yenilginin kötü izlerini dün Bursaspor karşısında mutluluğa çevirmek durumundaydı Sarı-Lacivertliler. Çünkü olası bir tekleme, tarihinin en pahalı kadrolarından birini kuran takımın teslim edildiği teknik direktörün geleceğinin daha bir kararması anlamına gelecekti.


DÜŞÜNCE DEĞİŞİNCE


Aydınlık geleceğe doğru hamlede umut ışığını Nani yaktı. Markovic’in yetenek gösterisi şeklinde sürüklediği atakta klas bir vuruşla tabelayı takımı lehine değiştirdi Portekizli... Konuk ekip gole kadar savunmadaydı, sonra ‘Korkunun ecele faydası yok’ diyerek atağı düşünmeye başladı. Bu düşüncenin karşılığı ikinci yarıda Necid’in vuruşuyla alındı. Beraberlik sonrası Bursaspor zaman zaman parlasa da kontra toplardan istediğini alamadı.

Haberin Devamı


BEKLEMEK GEREK


Pereira’yı hayata döndüren gol ise oyuna sonradan dahil olan Van Persie oldu. Hollandalı, Hasan Ali’nin harika ‘feyk’inin ardından verdiği pasta ligdeki ilk Kadıköy golüne imza atarken günün de kurtarıcısı oluyordu.
Lakin ne Galatasaray’ın Trabzonspor galibiyeti, ne de Fenerbahçe’nin dünkü üç puanı, futbolumuzun ‘yeni tandemi’ Pereira ve Hamzaoğlu’nun kaderlerinde ‘şimdilik’ yeni ufuklar vaat etmiyor gibi... Bekleyip görelim...

Yazarın Tüm Yazıları