Uğur Meleke

Bir şirket kültürü dönüşümü

10 Şubat 2024
Şirket kültürü diye bir kavram var iş hayatında...

Bir kurumun en alttan en üst yönetimine kadar değerleri, tutumları, davranışları, iletişim kurma şekilleri ve karar alma mekanizmasını tanımlayan bir kavram. Bu sezon başında Beşiktaş’ta bir ‘şirket kültürü erozyonu’ oluşmuştu. Kadroda 10 Afrika kökenli, ana dili Fransızca olmuş bir soyunma odası. Davranış problemleri. Bu Warroll, Muci ve Musrati transferlerinde amaç, anladığım kadarıyla bir şirket kültürü dönüşümü.

ORTA SAHAYA KALiTE iÇiN: MUCi

Beşiktaş’ta son dönemde ilk 11’de Türkler daha fazla oynuyor, onların yanına da Boşnak Hadziahmetovic, Kosovalı Rashica, Kazak Zaynutdinov gibi yerli kültürümüze yabancı olmayan yabancılar daha çok tercih ediliyordu. Arnavut Muci de belli ki bu şirket kültürüne uygun bulunmuş. Beşiktaş’ın orta sahada kaliteye, yaratıcılığa, rakip kaleye giden oyuncuya ihtiyacı ortada. Muci de bu tip bir oyuncu. Konferans Ligi gruplarında Aston Villa’ya 180 dakikada 3 gol atması etkileyici. Hem sol, hem de sağ ayağını kullanabiliyor; zaten Villa’ya da bir sol, bir de sağ ile atıyor kritik golleri. Ceza alanında iyi pozisyon alması, gol koklaması, rakibinin üzerine cesaretle gitmesi önemli özellikleri. Beşiktaş’ın Muci’ye yaptığı yatırım mantıklı bence.

AL-MUSRATi’Yi ViEiRA KEŞFETTi

AL-Musrati ise daha farklı bir profil. Kariyerinde önemli bir kırılma noktasında şu an Pendikspor’u çalıştıran İvo Vieira olması enteresan. 2019’da Vitoria Guimaraes’i çalıştıran İvo Vieira, Al Musrati’nin potansiyelini fark edip A takıma çıkaran ve Avrupa Ligi’nde forma veren kişi. Bir başka tanıdık isim Carlos Carvalhal de Musrati’yi Braga’ya getiren ve takımın en önemli parçalarından biri yapan kişi.

HEM 6 HEM 8 NUMARA

Fiziksel özellikleri sebebiyle zaten top kapma becerisinin, hava hakimiyetinin iyi olması normal kabul edilebilir. Ama Musrati top dağıtımında da gayet başarılı bir orta saha oyuncusu. Onu hem altı, hem de sekiz numara olarak pekala düşünebilirsiniz. Hem Muci’nin, hem de Al-Musrati’nin bu sezon Avrupa kupaları oynamış oyuncular olmaları önemli. Muci bu sezon 34, Al-Musrati 20 maça çıkmışlar ki gayet iyi sayılar bunlar.

Yazının Devamını Oku

Düşmeyeyim derken üçüncü sırada bitirebileceğiniz sezon

4 Şubat 2024
Süper Lig’de tuhaf bir sezon yaşıyoruz. Lig üçe bölündü, Zirvede Galatasaray-Fenerbahçe, merkezde 17 takım ve dipte İstanbulspor şeklinde...

Birkaç hafta üst üste kaybeden bir takım kendini küme düşme hattında bulurken, birkaç maç kazanan da lig üçüncülüğü için iddialı konuma gelebiliyor. Mesela Adana Demir’in aşağıyla, Başakşehir’in yukarıyla mesafesi çok azaldı sadece birkaç hafta içinde.

Bir anda Avrupa potasına girdi

Antalyaspor'da Sergen Hoca’yla yakaladığı 6 maçlık namağlup seriyle bir anda Avrupa kupaları yarışı içinde buldu kendini. Eğer Jehezkel kadro dışı kalmasaydı, Antalya’nın lig üçüncülüğü için ciddi favorilerden biri olduğunu söyleyebilirdim. Bence Safuri-Jehezkel, bu seviyenin üzerinde bir ikiliydi. Zaten bu ikilinin bir arada 11’de başladığı hiçbir maçta yenilmemişti Antalya. Son 3 ayda sadece 2 yenilgi almışlardı, birinde Adana’da Nuri Hoca rotasyon yapıp Safuri-Jehezkel’i başlatmamıştı. Diğerinde Gaziantep’te de özel izinliydi bu ikili.

Dzeko yine gizli oyun kurucuydu

Jehezkel yok ama Safuri, dünkü Antalyaspor oyununun lideriydi yine. Maça Anadolu takımlarının ekseriyetinin aksine hücum presle başladılar. Ki Fenerbahçe’ye karşı öne kalabalık baskıya gitmek ciddi bir cesaret işi. Aynen ligin ilk yarısında İstanbul’da oynanan maç gibi bu hücum presten ilk 30 dakikada sonuç aldılar, pozisyonlar yarattılar. Ancak ilk yarının sonlarında Fenerbahçe bu prese presle yanıt verdi. Bu bölümde Djiku’yu bazen 70’inci metrede gördük baskıda. Sarı lacivertliler bu bölümde atak sürekliliği sağladılar, özellikle Tadic’in kanadından etkili oldular. Dzeko’nun son 1 aydır olduğu gibi yine sürekli derine gelmesi, gizli oyun kurucu rolü üstlenmesi ve Cengiz’in ekstrasıyla 1-0’la girdiler soyunma odasına.

Antalya ikinci yarıda daha iyiydi

İkinci yarıda özellikle orta sahada fiziksel olarak Fenerbahçe’den daha iyi bir Antalyaspor izledik. Bu bölümde Tadic-Cengiz gibi oyuncularda fiziksel düşüşler gözleniyor, bence ligin en dinamik orta ikililerinden biri olan Saric-Kaluzinski’ye karşı da Fred’siz Fenerbahçe zorlandı. Ancak tek gollü avantajı koruyarak kritik bir 3 puanla çıktılar Antalya’dan.

Yazının Devamını Oku

80 dakikalık rölanti

3 Şubat 2024
Galatasaray, Samsun’da 10. dakikada 2-0’ı bulduktan sonra vitesi 5’ten 2’ye düşürdü.

Markus Gisdol enteresan bir teknik adam. Almanların deyimiyle bir “cankurtaran”. Kariyerinde 5 farklı kulüpte çalışmış, henüz sezon başında takım almışlığı yok! Hamburg’u son sırada devralmış, ligde tutmuş. Köln’ü dipten almış, ligde bırakmış. Ve benzer şekilde Hoffenheim’ı da 17’nci sırada devralıp 1. Bundesliga’da tutmuş. Samsunspor’u da 9’uncu haftada 1 puanla ligin dibindeyken devraldı. Özellikle Aralık-Ocak döneminde aldığı iyi sonuçlarla yukarılara taşımış durumda Karadeniz ekibini.

SAMSUN HEP KÖTÜ BAŞLIYOR

Ancak Gisdol’le Samsunspor’un birçok müsabakada erken geriye düşüp sonra vites artırmak zorunda kaldığını gözlemliyoruz. Son İstanbulspor maçında 1-0’dan geri döndüler, iki hafta önce Fenerbahçe karşısında ikinci yarıda 1-1’i buldular. Öncesinde de Karagümrük’e (84’te), Hatay’a (77 ve 90’da), İstanbul’a (70 ve 90’da) son bölümlerde attıkları gollerle dikkat çekiyorlar. Dün de Galatasaray’a karşı çok kötü başladılar maça. 10 dakikada 2-0 geriye düşmüşlerdi bile.

MAÇIN HER ANINDA YÜZDE YÜZ KONSANTRASYON

Galatasaray’sa 2 Aralık’ta Pendik maçının 70’inci dakikasına golsüz beraberlikle girmiş, son 20’de çözmüştü rakibini. Bir hafta sonra Adana Demir önünde neredeyse tüm bir ikinci yarıyı 2-1’lik tabelayla oynadı. Ardından Karagümrük’e karşı tek farkı korudu. Fenerbahçe’yle 0-0 berabere kaldı. Konya’nın direncini 63’te kırdı, Sivas’la 1-1 berabere kaldı, Kayseri’yi 86’da, İstanbul’u 80’de, Gaziantep’i 89’da çözdü. Yani Aralık-Ocak’ta 5-1’lik Trabzon maçı dışındaki müsabakaların hemen her anında savaştı, her anında yüzde yüz konsantrasyonla oynadı Galatasaray.

BARIŞ, DAViNSON VE TORREiRA iYiYDi 

Dün Samsun’da 10’uncu dakikada 2-0’ı bulunca uzun zaman sonra ilk kez vitesi 5’ten 2’yer düşürme fırsatı buldu sarı kırmızılılar. Maçın son 80 dakikasını büyük ölçüde rölantide oynadılar. Samsun’a fırsatlar verdiler ama iki gollü güvenli mesafeyi korudular. Galatasaray’ın dünkü galibiyetinde Van Drongelen’le sürekli didişmek zorunda kalmasına rağmen Barış Alper çıktı yine ön plana. Ayrıca Galatasaray’da kaybedilen topların geri kazanılmasında Davinson Sanchez ve Torreira’nın katkıları üst seviyedeydi.

Yazının Devamını Oku

Barış Alper 70'te sol beke geçince

30 Ocak 2024
Galatasaray, G.Antep karşısında 3 puanı son 20’deki değişikliklerle kurtardı. 

Zaman zaman kontratak futboluyla geçiş oyununu birbirinden ayırmak güçleşiyor. Kontratak okazyoneldir, genelde şans eseri gelişir, bir iki adamın 50-60 metreyi koşmasıyla fırsat yakalanır. Geçiş oyunu ise daha planlıdır. Rakibinizin tamamlayamadığı hücum sonrası uzun mesafeyi koşarak değil, genelde pasla kat edersiniz. Çok az adamla değil, sayıca fazla adamla, çalışılmış bir repertuvarla geçersiniz hücum planına.

GAZiANTEP NET BiR GEÇiŞ TAKIMI

Sumudica’nın Gaziantep’i de net bir geçiş takımı. Özel olarak bunu planlıyorlar, varyasyonlar çalışıyorlar, golleri set hücumuyla değil geçişle ve duran toplarla atıyorlar zaten. Bu sezon ligde 26 gol atmışlar, bunların hiçbiri 10+ pas dizisi sonrası gelişmemiş. Az sayıda pas sonucu geliyor golleri hep. Dün de Galatasaray’a karşı 5-3-2 ile dizildiler sahaya. Yedili, bazen sekizli bir blokla kapandılar. Maxim’in-Furkan’ın pasları, Dragus ve Markovic’in koşularıyla geçiş kovaladılar. Özellikle ilk devrede sağ kanadı etkili kullandılar. Bir tane Dragus-Markovic, bir tane de Sorescu-Dragus işbirliğiyle sağdan iki etkili pozisyon yarattılar.

KEREM DEMiRBAY YiNE iYiYDi

Galatasaray’ın sol bekte Berkan’ı kullanıyorken, Gaziantep’in hücumlarının da genelde sağdan gelişmesi enteresandı tabii. Zira maçın başında çoğumuzun beklentisi sol bekte Barış Alper’in, ön tarafta Zaha’nın başlamasıydı. Okan Hoca sol bekte Berkan’ı başlattı, Zaha’yı 46’da sol açık olarak sokarken de Demirbay’ı oyundan aldı. Aktürkoğlu’nu İcardi’nin yanına ikinci santrfor olarak eklemledi. Oysa Kerem Demirbay son haftalarda olduğu gibi dün de gayet iyi oynuyordu. Demirbay’ın ilk devrede bir frikiği direkten dönmüş, bir ortasında da Torreira net pozisyon yakalamıştı.

BERKAN ISRARINDAN VAZGEÇTi

Okan Hoca, Berkan ısrarından 70’te vazgeçti. Son 20 dakikada Barış sol beke, Tete sağ açığa, Halil de ikinci santrfor rolüne geçtiler. Galatasaray bu bölümde doğru oyunla üretimini artırdı: Önce Halil’in pasıyla Zaha’nın golü geldi. Ardından Zaha-Halil aynı pozisyonda direğe takıldılar. Ve Gaziantep kilidini 89’da Barış Alper açtı. Son 20’deki değişiklikleriyle kurtardı Galatasaray 3 puanı.

Yazının Devamını Oku

Kanatlarımız Almanya’ya uçarak gidiyorlar

29 Ocak 2024
Fenerbahçe’nin oyununda bekler Ferdi ve Mert Müldür başroldelerdi.

Süper Lig’de son haftaların dikkat çeken detayı, yerli kanat oyuncularının çıkışı. Dün Fenerbahçe’nin oyununda bekler Ferdi ve Mert başroldelerdi. İrfan Can kariyer sezonunu yaşıyor, onun yanına üst üste skor katkılarıyla Cengiz de eklendi. Barış Alper bek pozisyonunda heyecan veriyor. Kerem Aktürkoğlu çok iyi bir sezon geçiriyor. Rıdvan Yılmaz kulübünde daha fazla oynuyor. Ön alanda farklı pozisyonlarda oynayabilen Semih Kılıçsoy ve Kenan Yıldız’ı da eklerseniz acayip bir kanat rotasyonu oluştu milli takımın. Euro 2024 için çok umut veriyor gerçekten yerlilerin yükselen formu.

BEŞiKTAŞ HÜCUMDA YARATICI DEĞiLDi

Dün gündüz saatlerinde Beşiktaş, Semih’in yokluğunda hücumda yaratıcılıktan çok uzaktı mesela. Serdar Topraktepe’nin fikir babası olduğu takımla, savunma göbeğinde Bahtiyar-Tayyip, sekiz numarada Amir, açıklarda Semih-Rashica ile Karagümrük-Eyüp-Rize maçlarında 11 gol atmıştı Beşiktaş. Fernando Santos etkisindeki Pendik-Adana Demir-Sivas maçlarında 270 dakikada atılan gol sayısı 0 (yazıyla sıfır). Santos’lu Yunanistan, 49 maçın 29’unu 0-0, 1-0 ya da 1-1’lik sonuçlarla bitirmişti.

Pragmatik Santos’un Beşiktaş’ı da Yunanistan gibi üretmeyen bir takıma çevirmesine şaşırmamak lazım sanırım.

BU KEZ ÇABUK GERi DÖNDÜLER

Akşam seansındaysa Fenerbahçe, Ankaragücü önünde bekleri Mert-Ferdi’nin başrolde olduğu bir oyun oynadı Kadıköy’de. Sarı lacivertliler son 3 maçtır (Gaziantep, Samsun ve Başakşehir önünde) son bölüme beraberliklerle girmiş, 3 müsabakayı toplam 3 golle tamamlamıştı. Dün Ankaragücü önünde yine geriye düştüler ama bu kez çabuk geri dönmeyi başardılar.

CENGiZ iYi BAŞLARSA ALIP GÖTÜRÜYOR 

Cengiz ilk devrede her pozisyonun içinde vardı ve bir ritim oyuncusu olduğunu kanıtladı bir kez daha. İyi başladığı bir müsabakada genelde vites düşürmüyor, alıp götürüyor o maçı. Dün de iki golle tabelayı belirledi milli oyuncu.

Yazının Devamını Oku

Kalp kazanma ustası

26 Ocak 2024
Buruk'un en önemli özelliği her futbolcuyla empati kurup, kalp kazanmayı becerebilmesi.

İstanbulspor’un teknik ekibine, futbolcularına, verdikleri mücadeleye büyük saygı duyuyorum. Eğer takım elbiseli bir adam, Simon Deli diz çöküp yalvarmasına rağmen futbolcuları anlamsızca sahadan çekmeseydi, şu anda daha güçlü biçimde ligde kalma şansları olacaktı. O talihsiz günde Trabzonspor’a karşı da gayet iyi oynuyorlardı.

'RUS RULETİ' GÜNÜ YAŞATTI

Özellikle Hakan Yakın döneminde neredeyse kötü maçları yok. Yakın yönetimindeki İstanbulspor’un rakip ceza alanı topla oynama ortalaması 19’du. Ki bu sayı, Trabzonspor dahil üstlerinde yer alan birçok takımdan yüksek. Yeni teknik adamları Korkmaz da iki haftadır gayet iyi işler yapıyor, defansif sorunları minimize etti. Takımı beşli savunmaya döndürdü, dokuzlu blok halinde kapanan, rakiplerinin tamamlayamadığı hücumlarda uçarak karşı alana geçen bir sürat takımı yarattı. Kayseri’yi çok hak ederek yendiler, bir golden fazlasını atabilecekleri bir maçtı. Galatasaray’a da adeta bir “Rus ruleti” günü yaşattılar.

BEKLENDİĞİ GİBİ ZOR GEÇTİ

Bu fikstür, ligin ilk devresinde de hafta içinde oynanmıştı. Galatasaray o gün de konsantrasyon sorunları yaşamıştı ve 1-0 kazanabilmişti o maçı. Kerem Aktürkoğlu o gün de beyaz noktada topun başına geçmiş, atışı pas olarak Icardi’ye kullanmış ve video koleksiyonlara konu olan bir penaltı kaçırmışlardı. Dün de spor severlerin beklediğinden daha zor geçti müsabaka. Orta sahalar uzun süre transit geçildi, Galatasaray tamamlayamadığı birçok hücumda dağınık yakalandı ve İstanbulspor'a özellikle ilk 1 saatte geniş alanlar bıraktı.

TRABZON'DA ZAHA, DÜN KEREM

Ancak Süper Lig’in son şampiyon teknik adamı Okan Buruk’un bence en önemli özelliklerinden biri, hemen her futbolcuyla empati kurup, kalp kazanmayı becerebilmesi. Bu mevkiye atamayla değil hak ederek geldi, Elazığ ile küme düşmeyi, Göztepe’yle ikinci ligi yaşadı. Akhisar’la kupa, Başakşehir’le şampiyonluk kazandı. Bence bu deneyim repertuvarı ona Zaha’yı da, Kerem Aktürkoğlu’nu da, Icardi’yi de doğru idare sanatında ustalık kazandırdı. Trabzon’da kalbini kazandıklarından Zaha çıkmıştı sahne ye. Dün de Kerem çıktı aldı 3 puanı.

Yazının Devamını Oku

Kilidi uzaktan bir şut çözdü

25 Ocak 2024
Fenerbahçe, Başakşehir'in zaafını kullanmasını iyi bildi.

Çağdaş Atan ligin en değerli teknik adamlarından biri. Sezona çok dalgalı bir performansla başlayan, bazı pozisyonlarda kayıplarının yerini dolduramayan Başakşehir’i son 2 ayda toparladı. Topu talep ederek, geriden pasla çıkarak, büyük takım davranışı sergileyerek 9 maçlık namağlup bir seri yakaladı. Sezon başında bırakın galip gelmeyi, gol dahi atmakta güçlük çeken takımı tekrar Avrupa kupaları hayali kurar noktaya taşıdı şu anda.

Dün Fenerbahçe’ye karşı işleri birkaç sebeple çok zordu: Takımın geriden pasla çıkmasında önemli rolü olan orta saha oyuncusu Abeid sakat. Üzerine Ömer Ali de 30’da sakatlanınca Başakşehir kendi ceza alanına yığıldı adeta. O sakatlık sonrası Çağdaş Atan’ın neden daha kuvvetli, ayakları yere daha sağlam basacak ve takımını çıkarabilecek Josef’i sokmadığını anlamadım. Herhalde sebebi fiziksel olmalı. Bu değişiklikten 15 dakika sonra bir de Figueiredo’nun kırmızıyla atılmasıyla daha da zorlaştı işleri.

TEK KALE OYUN

Fenerbahçe ise ilk 30 dakikada Ba-Dzeko kapışması sebebiyle zaman zaman atak sürekliliği sağlayamasa da, 30’dan sonra tek kaleye çevirdi oyunu. Dzeko, Ba’nın gölgesinden de kurtulma adına derine gelerek oynamaya başladı. Hem kendi denemeleri, hem de arkadaşlarına hazırladıklarıyla hareketli bir maç oynadı Başakşehir’de. İlk devrenin sonunda Fenerbahçe’nin 7’si Dzeko’dan olmak üzere 14 şutu vardı. Rakip ceza alanında topla oynama istatistiği 30’a 3’tü. Tek eksiği goldü Fenerbahçe’nin.

VOLKAN GEÇİT VERMEDİ

Konya ve İstanbul maçlarında ikinci devrenin başında 5’i bulan Fenerbahçe, son 3 müsabakadır (Gaziantep, Samsun ve Başakşehir önünde) son bölüme beraberliği bozma çabasıyla giriyor. Antep’i İrfan Can çözdü. Samsun karşısında öndeki 4 adamın birden oyundan çıkmasıyla 2 puan kaybettiler. Dünün kırılma noktasıysa bence uzaktan şutlardı. Başakşehir bu sezon ceza alanı dışından 7 gol yemiş. Ligin uzaktan en fazla gol yiyen takımlarından biri. Fenerbahçe dün 90’a kadar çok zorlandı Volkan’ı geçmekte. Szymanski’nin ceza alanı dışından denemesiyle kazandığı penaltıyla kazandılar 3 puanı.

Yazının Devamını Oku

Santos’un Yunanistan’ı gibi

24 Ocak 2024
Temposuz maçlar. Blok halinde kapanan ve geçişlerle fırsat kollayan bir Beşiktaş...

Bu sezonki Beşiktaş-Adana Demirspor eşleşmesi, çok enteresan bir fikstür oldu gerçekten. İlk maç da hafta içi oynanmıştı, çünkü iki takımın Konferans Ligi play-off sınavları sebebiyle ertelenmişti o müsabaka. 27 Eylül Çarşamba gecesi Adana’da oynanan maçta 75’inci dakikaya 4-0’lık flaş bir skorla girmişti Adana ekibi.

O DEMiRSPOR ÇOK FARKLIYDI

Tabii ki o günkü Adana Demirspor’la bugünkü ekip çok farklı. Başarılı bekler Svensson-Rodrigues, orta sahalar Ndiaye-Belhanda ve santrfor Niang artık yoklar. Trabzonspor’un talip olduğu Yusuf Sarı’nın da ayrılması halinde, bu sezon toplamda 34 gol+asist katkısı yapmış 6 futbolcusuyla vedalaşmış olacak Adana ekibi. O yüzden de dün sol bekte Yusuf Erdoğan’lı, merkezde 20’lik Michut, sol açıkta 21’lik Nourani, santrforda 20’lik Yusuf Barasi’li bir takımla sahadaydılar.

Dünkü maçı elbette iki ayrı devre halinde incelemek lazım. İlk 45 dakikada Adana ekibi topa daha fazla sahip olan taraftı. Birinci-ikinci bölgeyi yürüyerek geçtiler zira Beşiktaş öne baskıya gelmedi.

Üçüncü bölgede denemeler yaptılar, tamamlayamadıkları hücumlarda da Beşiktaş’a ciddi geçiş fırsatları tanıdılar. İlk devrede topa Adana Demir sahipti ama kontra pozisyonları bulan taraf Beşiktaş’tı. Ben dün ilk 45 dakikayı izlerken Fernando Santos’un Yunanistan’ını anımsadım doğrusu. Temposuz maçlar. Blok halinde kapanan ve geçişlerle fırsat kollayan bir takım.

iKiNCi YARIDA SENARYO DEĞiŞTi

İkinci yarı kırmızı kartla başlayınca senaryo tamamıyla değişti elbette. Hikmet Karaman sol beke Abdürrahim’i koyup, kontra tehdidi Yusuf Erdoğan’ı öne atıp, bir bakıma 4-5-0’a döndürdü takımını. Fernando Santos’sa Tayfur/Ghezzal değişikliği yaparak aynen Pendik maçı ikinci yarısı gibi merkezi ikiye düşürdü ve Cezayirli’yi 10 numara rolünde kullandı.

Bu bölümde planları tutan tarafın Hikmet Karaman olduğunu söyleyebiliriz zira 45 dakika eksik oynadıkları bir maçtan bir puanla çıkmış oldular. Beşiktaş adına ikinci yarıda birkaç pozisyon olsa da, 11’e 10’ken dahi oyunu rakip ceza alanına yığıp, rakiplerini boğduklarını söyleyebileceğimiz bir tablo yoktu sahada.

Yazının Devamını Oku