İsrail ve Filistin izlenimleri

Geçen hafta Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın davetlisi olarak İsrail ve Filistin’deydim.

Haberin Devamı

İsrail ve Filistin izlenimleri

Türkiye ile İsrail arasındaki normalleşme sürecinin başlamasının ardından bu ülkeye 7 yıl aradan sonra giden ilk bakan olması nedeniyle, Avcı’nın ziyareti önemliydi. Ziyaretin siyasi ve turizm sektörünü ilgilendiren ekonomik boyutu ile ilgili haberleri Hürriyet’in sayfalarından izlediniz.
Resime bir haftalık ara verip, ziyaret sırasında görme fırsatını yakaladığımız Tel Aviv, Tel Aviv’in tarihi kent kesimi olan Yafa, Kudüs ve Ramallah (Filistin) izlenimlerimi kısaca anlatmaya çalışacağım. Yazının başında, bu kentleri hiçbir sorunla karşılaşmadan gezmemize katkı sağlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı Basın Müşaviri Kerem Eskigün’ün teşekkürü hakettiğini belirtmem lazım. Bu benim İsrail ve Filistin’e üçüncü gidişimdi. Daha önceki iki ziyareti eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığı döneminde yapmıştım.
Tel Aviv, İzmir’e benzeyen bir kent. Denize herkesin rahatlıkla girebileceği 15 kilometre kumsala sahip bu şehir, nüfusu dikkate alındığında belki dünyanın en sportif kenti. Düz olması nedeniyle, sahil boyunca uzanan kordonda günün her saati koşan, yürüyen, kumsallarda kültür-fizik hareketi yapan, daha sonra denize giren (Evet şubat ayında üşümeden denize girebilirsiniz) veya “ayakta sörf” olarak bilinen “sup sörf” yapan insanları görüyorsunuz. Son derece düzenli ve temiz bir kent Tel Aviv.
Tel Aviv’in hemen yanı başındaki tarihi kent bölümü dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biri kabul edilen liman şehri Yafa. Yunus Peygamber, Süleyman Peygamber ve Aziz Peter hikayeleri ile meşhur Yafa’da Osmanlı döneminden kalan tarihi saat kulesini, Mahmudiye Camii’ni, surlarını ve daha birçok yapıtı görme imkanına sahipsiniz. Kentin tarihi dokusunun nasıl korunduğunu gördüğünüzde, biraz geçmişinize saygınız varsa, inanın Türkiye’nin kendi tarihi yapıtlarına karşı hoyratlığı nedeniyle utanç duyuyorsunuz. Hem Tel Aviv, hem Yafa’nın gece hayatı da hareketli. Damak tadımıza uyan yemeklerin ikram edildiği lokantalar, nargile kafeleri, barlar, diskolar cıvıl cıvıl.

Haberin Devamı

İsrail ve Filistin izlenimleri

Haberin Devamı

Kudüs’ü burada anlatmaya sayfalar yetmez. Türkiye’den ve diğer İslam ülkelerinden Kudüs’e gelenlerin “Kutsal Mekan Harem-i Şerif” içinde önceliği Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra. Tabii bu alan içinde Yahudiler için kutsal olan Ağlama Duvarı’nı da görmek mümkün. Kudüs’te Hristiyanlığın hemen her mezhebi için kutsal olan kiliseleri de unutmamak lazım.
Mescid-i Aksa’ya giden Aslanlı Yol’un hemen başlangıcında, Falih Rıfkı Atay’ın yedeksubay olarak katıldığı Birinci Dünya Savaşı anı ve izlenimlerinden oluşan, Osmanlı İmparatorluğu’nun bu savaşta içine düştüğü hazin durumu anlatan kitabına adını verdiği Zeytindağı’na doğru bakan Osmanlı Mezarlığı’nın durumunu hiç beğenmedim. Mezarlığın yaslandığı duvarın üzerinde Türk bayrağı işli ama mezarların durumu hiç de iyi değil.
İsrail’in insanlığa aykırı tecrit politikası nedeniyle Ramallah’a geçişte yaşanan sıkıntılar aynen devam ediyor. İsrail’in haksız engellemelerine rağmen Ramallah’ı daha önceki ziyaretlerimden farklı gördüm. Bu fark olumlu yönde. Kent direniyor, yaşıyor, şartları zorlayarak ekonomik canlılığı korumaya ve ileriye götürmeye çabalıyor. Birçok yeni yatırım ve yeni inşaatlara şahit oldum. Özellikle Alman sermayesinin önemli yatırımları var.
İsrail ve Filistin elbette görülmesi gereken yerler. Özellikle inanç kültürü açısından çok önemli mekanlara sahipler. Her iki ülkede de halk Türklere karşı çok sıcak. Ancak İsrail yönetiminin talimatıyla sınır kapılarında Türk vatandaşlarına yönelik akıl ve mantıktan yoksun sorularını, paranoyak tutumlarını da yazmadan edemeyeceğim.

Haberin Devamı

KENTTE NE VAR?

Devrim Erbil-25 Şubat’a kadar (Çağdaş Sanatlar Merkezi/Çankaya), Hüseyin Yüce-Kayıhan Keskinok- Nihat Tandoğan- 25 Şubat’a kadar (Valör Sanat/Yıldızevler), Gülay Yüksel-26 Şubat’a kadar (Sevgi Sanat/Çankaya), Hayati Misman-17 Şubat’ta açılacak (Galeri Akdeniz/Yıldızevler), Aynur Pehlivanlı-Malik Bulut-23 Şubat’a kadar (Armoni Sanat/Yıldızevler), Hatice Aykanat-28 Şubat’a kadar (Aysel Gözübüyük Sanat Evi/Alacaatlı), Berna Türemen-14 Mart’a kadar (Bilkent Üniversitesi Sanat Galerisi), Alper Fidaner (fotoğraf)-23 Şubat’a kadar (Börtüböcek Galeri/Çankaya), Cahit Cem-Orhan Gürel-Raif Gökkuş-1 Mart’a kadar (Emin Antik/Kale), Fuat Yüksel-25 Şubat’a kadar Galeri M/Armada AVM), Azimet Karaman (heykel)-Engin Korkmaz-Yusuf Şengür-Mahmut Özdemir-1 Mart’a kadar (Galeri Soyut/Yıldızevler), Erdal Aygenç-3 Mart’a kadar (Kent Sanat/Yıldız), Dürdane Aran-1 Mart’a kadar (Medya Sanat/Çankaya), Ahmet Telli-4 Mart’a kadar (Nurol Sanat/Güvenevler), Gültekin Serbest-20 Şubat’a kadar (Sepa Sanat/Ümitköy), Nedret Yaşar-27 Şubat’a kadar (Stillife Sanat/Yıldızevler), Koleksiyon Karması-28 Şubat’a kadar (Gözde Sanat/A.Ayrancı).

Yazarın Tüm Yazıları