Acının ve sessiz çığlığın ressamı

Erhan Hökelek ağırlıklı figüratif soyut çalışan genç kuşak ressamlarımızdan.

Haberin Devamı

Çalışmalarını doğup büyüdüğü Amasya-Merzifon’daki atölyesinde sürdürüyor. Dışa vurumcu eserlerinde, kendi geçmişinde yaşadıklarının izlerini bulabilirsiniz.
Hökelek’in resimlerinde, sessiz bir çığlığı, bir sancının işaretlerini görebilmek de mümkün.
Kendi kendisini yetiştiren ressamlar sınıfına dahil edebileceğimiz Hökelek’in eserlerine özellikle psikolojiyle ilgilenenlerin yakınlık göstermesi de, sanatçının iç dünyasıyla ilgili ipuçları veriyor. Hökelek’in resimlerinde acı ne kadar derin olursa olsun, sonuçta paylaşılmıştır, bu nedenle yükünüz azalır. Sanat ve sanatçı dostu psikolog Nevin Eracar’ın Hökelek’in çalışmalarıyla ilgili aşağıdaki değerlendirmesi, sanki sanatçının bakış açısıyla ilgili bazı tespitleri gün yüzüne çıkarıyor:

SANCILI BİR HAL

Haberin Devamı

“Hökelek’in gerçeği arayan bir bakışı, cesur bir ifadesi var. Sanki insanın iç taraftan görünen yüzünü keşfetme kaygısıyla karşılaştırıyor izleyiciyi. Sanatçı duyarlılığı içinde karşı çıkan bir inatla, dürüst ve naif olanı görmeye açık. İfade etmeye doyamamış ve sancılı bir hali var. Bu da arayışının sürekliliğini besliyor sanki. Bir İstanbul sergisinde ilham kaynağına ilişkin ipuçlarını kendisinden dinledim. Resimlerindeki gizemli arayışın kaynağına dair sorularımı net ve açık bir yanıtla karşıladı. Sanatçının otistik dünyalara tanıklığını gördüm. Bu tanıklık onu aradığı şeylere yaklaştırmıştı. İnsanın en ilksel, en muhtaç, en korkulu ve güvensiz, bu yüzden de en saldırgan halini görme şansı olmuş ve bunun kendi ifadesine katkısını anlatıyordu. Sade, şaşırmış, coşkulu ve en çok da sanki aradığı bir sırrı bulmuş gibiydi. İnsan türünün en çıplak halini görmüş yaşamış ve anlatmaya gönüllüydü.

İÇYÜZÜN YANSIMASI

Resimlerindeki insan çıplaklığı tenin teşhiri değil, iç yüzümüzün aynasından yansı yanlardır. Bakınca asıl bunları görürsünüz. Tehditkar dünyanın ürkütücü baskısını, canlı olmanın telaşını, dışta kalmanın öfkesini, ilişkilerin zorlayıcılığını ve kapsayıcılığını ve daha bir çok bilinmeyeni saklayan ifadeyi...İfade edilememeyi de görürsünüz onun resimlerinde. Uzunca bakma ihtiyacınız doğar. Sonra bir daha, bir daha bakıp yeni şeyler ararsınız. Her seferinde başka bir şey görmek, resimlerin organik doğası ile tanıştırır sizi. Hep değişiyor gibidirler. Tabii ki, her bakışınızda siz de değişmişsinizdir. Bu durum, resimle etkileşim sürecinizi yakalamak için bir fırsattır. Resmin izi kalır içinizde, demlenir, düşünme devam eder. Hökelek bir sancıya işaret etse de, aynı zamanda umuda dair de çok şey vardır onun resimlerinde. Acı ne kadar derin olursa olsun, ifade edildiğinde hafifleyebilir. Hepimizin derininde benzer yükler var aslında. Herkes başka bir derinlik bulabilir kuşkusuz eserlerde, ama o, en derinde ve dipte kalanı resmediyor.”
Yurtiçi ve yurtdışında 20 kişisel sergi açan ve 100’den fazla karma sergiye davet edilmiş olan Hökelek’in eserlerini Bilkent’teki RC Art Gallery’de görmek mümkün.

Haberin Devamı

KENTTE NE VAR?

Soma için karma resim sergisi (Yarın açılacak-Nurol Sanat/Çankaya), Meliha Düzağaç (31 Mayıs’ta açılacak-Valör Sanat/Yıldızevler), Yüzyüze- Mimar Sinan Üniversitesi karma resim sergisi (5 Haziran’a kadar-Peker Sanat/Yıldız), Vahap Demirbaş (4 Haziran’a kadar-Sevgi Sanat/Çankaya), Funda İyce Tuncel (30 Mayıs’a kadar-Resim Heykel Müzesi), Kadir Ablak (7 Haziran’a kadar-Arda Sanat/Yıldızevler), Mustafa Salim Aktuğ (20 Haziran’a kadar-Atlas Sanat/Çankaya), Ataç Elalmış (9 Haziran’a kadar-Doku Sanat/Çankaya), Yavuz Deniz (1 Haziran’a kadar-Fırça Sanat/Hilal Mah.), Cafer Tabak (15 Haziran’a kadar-İ.Altınok Sanat Merkezi/Kolej), Meliha Yılmaz (4 Haziran’a kadar-Parme Sanat/Oran)

Yazarın Tüm Yazıları