THY’ye Süper Jumbo jet

TÜRK Hava Yolları (THY), dünyanın en büyük yolcu uçaklarından Süper Jumbo Jet olarak da bilinen Boeing 747-8i’den 8 adet almak için masaya oturdu. Leasing olarak adlandırılan finansal kiralama yöntemi ile filoya katılımı planlanan uçaklar, THY’nin en uzun seferlerinde kullanılacak. Alım gerçekleştiğinde THY, aynı gün birden fazla sefer yaptığı noktalara uçuşları bire düşürecek. Üç uçuşlu hatlarda ise iki sefer 747-8i ile yapılırken bir uçuş da Boeing 777-300ER’lar ile gerçekleşecek. Bu alım hayata geçerse imalatı azaltılan dört motorlu 747 Jumbo yeniden doğacak.

410 YOLCU TAŞIYABİLİYOR

Koltuk kapasitesi üç sınıfta 410’a kadar çıkabilen uçakta THY için özel bir kabin tasarımı yapılacak. Boeing, standart donanımlı fiyatı 386.8 milyon dolar olan uçak için THY’ye bugüne kadar hiçbir havayolunun vermediği kadar düşük bir teklifte bulundu. ABD’li imalatçı Boeing, 2008’de 1969’dan bu yana imal ettiği 747 Jumbo Jet’in yeni nesil modeli için düğmeye bastı. Uçağın gövdesi uzatıldı. Yeni kanat ve motor teknolojisi Boeing’in kompozit gövdeli 787’sinden alındı. Uçağın Şubat 2010’da önce kargo modeli olan 747-8F (F-Freighter-kargo), ardından da mart 2011’de yolcu modeli 747-8i ilk uçuşunu yaptı. 747-8’deki ‘i’ harfi, ‘intercontinental’ yani kıtalararası uçuşu temsilen verildi. 747-8’nin yolcu modeli halen Alman Lufthansa, Kore ve Air China Havayolları tarafından kullanılıyor.

Air Force One olarak adlandırılan ABD Başkanlık uçakları için de 747-8i seçildi. Boeing, 45’i yolcu ve VIP, 88’i de kargo toplam 133 uçak siparişi aldı. Bunların 115’i teslim edildi.

Süper Jumbo’nun yolcu modeli tek sınıfta 605 koltuklu. Kargo modeli ise 137 ton yük taşıyabiliyor.

Boeing, 747-8’den toplam 133 sipariş aldı.

ESRARENGİZ UÇUŞLAR YAPIYORUZ

Acaba rezalet kelimesi fazla mı abartılı oldu?

Amacını mı aştı? Hayır...

Uçak kalkmıyor, kaptandan ses yok. Uçak havada dolaşıyor, kaptandan ses yok.

Bir sorun oluyor, uçak ‘divert’ ediyor, başka bir havalimanına yönleniyor. Kaptandan yine ses yok. İniyoruz, uçak yerde bekliyor. Kaptandan ses yok. Ses geldiği zaman da içinde bilgi yok.

ANONS YOK

Başta THY ve diğer özel havayolu şirketlerimiz şu kaptan anonsu işini bir türlü oturtamadı. Her anormal durumda kokpitte derin bir sessizlik oluyor. Yolcu merak ediyormuş, kimin umurunda. Bir de komik anonslar yapılıyor. İstanbul-Londra uçuşu hakkında kaptan pilot bilgilendirmede üzerinden geçeceğiniz 3-4 ülkeyi sayıyor. Zaten çoğu uçakta ‘Air Show’ sistemi var. Ekrana bakıp görüyorsunuz. Kaptan konuşmuş olmak için konuşuyor. Bari nehirleri, gölleri dağları say.

Kaptan belki hoş bir espri yapmak istiyor ama İngilizcesini de söylemek zorunda. O zaman espriyi içine atıyor. Tabii bütün pilotlar böyle değil. Harika bilgilendirmeler yapanlar var. Azınlıktalar, sayıları çok az. Bizi çok şaşırtıyorlar. Şu kokpitin derin sessizliğini bozmak için havayolları yöneticileri bir harekete geçseler çok iyi olacak. Sürekli esrarengiz uçuşlar yapıyoruz.

SESSİZLİĞİ BOZDU

Bir seferinde Lufthansa ile Frankfurt’tan Newark/New York’a uçuyordum. Yolculardan biri kalp krizi geçirdi. Uçak hemen yakıtını havada ‘damp’ etti, yani boşalttı. Amsterdam’a zorunlu iniş yapıldı. Her aşamayı kaptan açıkladı.

Pistten çıkar çıkmaz hasta yolcu uçaktan alındı. Tekrar yakıt ikmali yaptık ve kalktık.

Amerika kıtası üzerine geldiğimizde kaptan pilot aynen şu anonsu yaptı: “Biliyorum, çoğunuz uyuyorsunuz. Ama uykuya dalmadan önce içinizde bir soru kaldı ve bu sizi çok rahatsız etti. Bunun için uyandırdım. Kalp krizi nedeniyle indirdiğimiz yolcu zamanında hastaneye ulaştırıldı. Ve stend takıldı. Şu anda sağlığı çok iyi. Şimdi daha rahat uyuyacağınızı sanıyorum. İki saat 30 dakika sonra yerde görüşmek üzere”

Ne güzeldi. İçimizdeki soru cevaplanmıştı. Uçuşta kaptan pilotun güven veren sesi bütün türbülans endişelerini yok eder. Başka bir havalimanına zorunlu iniş yapacağını söylemeyen pilotlarımız var.

Ben bunun bir eğitim konusu olduğunu düşünüyorum.

Ama çoook uzun yıllardır düşünüyorum.

TEŞEKKÜRLER SİNGAPUR

Gittiğiniz bir ülkede pasaport polisi pasaportunuzu inceler, vizenize bakar ve sonra giriş mührünü boş bir sayfanın ortasına acımasızca basar.

Koca sayfa bitmiştir. Başka ülkelerde onun yanına basmak istemezler. Daha görünür olsun diye onlarda boş sayfalara saldırırlar.

Eğer çok seyahat ediyorsanız pasaportunuzun damga vurulabilecek sayfaları hızla dolar. Tabii bir çok sayfaya vizeler de işlenmiştir. Hop kısa sürede pasaportunuzda damga vurulacak yer kalmaz. Vize için bazı ülkeler üç sayfa boş olacak kuralı bile uyguluyor.

Ama yolunuz Singapur’a düşerse, ki Türklerden vize istemeyen bu ülkede pasaport polisi çok özenlidir. Bakar, eder ve diğer giriş çıkış damgalarından kalan bir boşluğa damgayı vurur. Böylece pasaportunuzdaki diğer boş sayfa sayısının korunmasını sağlar.

Ne güzel değil mi?

Ne terbiyeli insanlar…