Obama ve yeni Türkiye

İLK mesaj, Cumburbaşkanı Erdoğan’ın devir-teslim töreni için belirlenen başkanlık delegasyonuydu.

Haberin Devamı

Beyaz Saray, Salı günkü duyurusuyla, ABD’nin törende Maslahatgüzâr Jess Baily tarafından temsil edileceğini açıkladı. Bırakın bir kabine yetkilisi olmasını, Washington’dan gönderilen herhangi bir özel temsilci ya da Kongre üyesi bile yok. Tek kişi. O da zaten Ankara’da.
Türk tarafı diyor ki: “Biz davetiyeyi Başkan, Başkan Yardımcısı ya da Dışişleri Bakanı, olmazsa onları temsilen ülkedeki büyükelçi olarak göndermiştik. Başkalarına kapıyı kapatmıştık, o yüzden böyle oldu.” Ama Hürriyet’in dün yayınladığı, törene katılan yabancı konukların dağılımını belirten “Bu da bir ilk” başlıklı haberi okuyun. Başka bakan düzeyinde ya da Meclis üyesi düzeyinde temsil edilen ülkeler olduğunu da göreceksiniz.
Amerikan tarafı da diyor ki: “Eğer Ankara Büyükelçimizin ataması Senato’da onaylansaydı, iki kişilik güçlü bir delegasyon olacaktı.” Ama yaz başından beri yabancı ülkelerin devlet başkanları için yapılan benzeri devir-teslim törenlerine Beyaz Saray’dan giden başkanlık delegasyonlarına bakın. Bunun da doğru olmadığını göreceksiniz.
- 5 Haziran 2014’te, Ukrayna’da Petro Poroşenko’nun törenine gidecek delegasyonu açıkladılar. Başkan Yardımcısı Joe Biden başkanlığında, ABD’nin Kiev Büyükelçisi ve senatörler dahil sekiz kişi.
- 25 Haziran 2014’te, Panama’da Juan Carlos Varela Rodriguez için bir delegasyon açıklandı. Dışişleri Bakanı John Kerry’nin başkanlığında ABD’nin Panama Büyükelçisi dahil dört kişi.
- 6 Ağustos 2014’te de, Kolombiya’da yeniden seçilen Juan Manuel Santos için bir delegasyon duyurusu geldi. Kerry’nin danışmanı Thomas Shannon’ın başkanlığında, ABD’nin Bogota Büyükelçisi dahil üç kişi.

*

Haberin Devamı

NE demek bu? Yani başkalarına ya Başkan Yardımcısı ya Dışişleri Bakanı ya da özel temsilci yollayan Washington’ın Ankara’ya kimseyi göndermemesi ne anlama geliyor? Bir sorun olduğuna işaret ediyor.
Aynı uyumsuzluk, bu hafta içi Galler’de yapılacak NATO Zirvesi’nin programında da var. Zirvede Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Erdoğan temsil edecek. Ve Türk tarafı Erdoğan’ın zirvede Başkan Obama ile de bir araya gelmesi için çalışacak. Ancak Ankara, bu ikili görüşmenin “yüzde 99 değil yüzde 100” gerçekleşeceğini söylüyor. Washington ise toplantının olacağını basına açıklamıyor.
Niye? Çünkü Obama’ya yakın düşünce kuruluşu Amerikan İlerleme Merkezi’nden (CAP) Michael Werz’e göre “Washington, Türkiye’de Anayasa’nın icra yetkisini Başbakan’a verdiğinin mesajını Ankara’ya iletmenin yollarını arıyor.”
Türkiye önümüzdeki dönem içeride bunun tartışmasını yaşayacak zaten. İşte Washington, şimdi bu tartışmanın dışında kalmanın yollarını arıyor. En azından Obama ile kuracağı ilişki üzerinden Erdoğan’ın Türk kamuoyuna “İcra yetkisi bende” sinyali vermesini arzu etmiyor. Türkiye’de iç politikaya malzeme olma hatasını, 30 Mart seçimlerinden önce 19 Şubat 2014’teki Obama-Erdoğan telefon konuşmasında bir kere yaptılar. Bir daha aynısı yaşansın istenmiyor.

*

Haberin Devamı

İŞİN temsil ve mesaj kısmı dışında, bir yandan da yürümesi gereken işler var elbette. Savunma Bakanı Chuck Hagel’ın NATO Zirvesi’nin hemen ardından yapacağı Türkiye ziyareti de bu kapsamda. Konu? Amerikalı kaynağımın aktardığı şekilde üç konu olacak: “IŞİD, IŞİD, IŞİD.”
Amerikan askeri istihbaratının IŞİD üyelerinin Türkiye üzerinden sağladıkları lojistik destekten ne denli rahatsız olduğu düşünülecek olursa Hagel’ın ziyareti Ankara için zorlu geçecek. Ve önümüzdeki dönem Amerika’nın alacağı kritik bir kararda da çok belirleyici olacak. Kerry, dün New York Times’a yazdığı bir makaleyle hatırlattı. ABD, IŞİD’e karşı şimdi “küresel bir koalisyon” yaratma çabası başlatacak. Ve Eylül ayında başkanlığını ABD’nin üstleneceği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) de bu çabaların odak noktasında yer alacak.
Türkiye için bunun önemi... Ankara 2009-2010 döneminin ardından, 2015-2016 için BMGK geçici üyeliğine yeniden aday. Ve Ekim’de yapılacak seçimlerde de 10 ülkenin bulunduğu geçici üyeler arasında iki koltuk temsil hakkı olan “Batı Avrupa ve Diğer Devletler” (WEOG) grubunda İspanya ve Yeni Zelanda ile rakip. İspanyolların gerekli 129 oyu geçeceği aşağı yukarı belli. Bu durumda Konsey’e girecek ikinci üyenin kim olacağı konusunda yarışanlar Türkiye ve Yeni Zelanda.
Sorun, yeni Türkiye, bölge politikaları yüzünden Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinden yeterince destek bulamadı. Aynı sebeplerle Ankara’ya mesafeli duran Washington da üyeliğe şimdiye dek destek vermedi.
Bunu birkaç ay önce bir Amerikalı uzmana sormuştum. “Törenlerdeki temsiller, Erdoğan’ı Obama’nın mı yoksa Biden’ın mı aradığı, Hagel’ın Türkiye’ye ne zaman gittiği gibi sembolik olaylar dışında, Washington’da Türkiye’ye yönelik olumsuz havanın somut ne sonucu olabilir” demiştim. “Türkiye bu yüzden BMGK üyeliğine seçilemeyecek” demişti.
Obama’nın yeni Türkiye dönemi başladı.

Yazarın Tüm Yazıları