Zehirli boya temizliği

PÜF NOKTASI

Haberin Devamı

SEZON yaklaşıyor (bana sorarsanız çoktan geldi) ve bu nedenle tüm limanlarda, çekek yerlerinde ve marinalarda bir hareketlilik göze çarpıyor. Teknelerin bakımı yapılıyor, elden geçiyor, kimileri de zehirli boyasını temizleyip yeniliyor. Bilmeyenler için kısaca söyleyelim, teknelerin suyun içinde kalan gövdelerinin yani karinalarının, denizde 4 binden fazla çeşidi bulunan ve normal şartlar altında gözümüze görünmeyen zararlı organizmalardan korunması gerekir. Bu yapılmazsa teknelerin gövdesini yiyip bitirir bu organizmalar. Yiyemeseler de teknenin formunu bozdukları için yavaşlatır, manevra yapmalarını zorlaştırır, tekneyi ağır ve hantal hale getirirler.
Zehirli boya denen şey icat edilmeden önceki dönemlerde teknelerin karinası (gövdenin suda kalan alt bölümü) bakırla kaplanırdı. Tabii bunu ancak varlıklı kişilerin tekneleri yaptırabilirdi çünkü pahalı bir işlemdi. Bakır zehirlidir ve bu tip organizmaları (ki biz hepsine topluca kekamoz deriz) üzerinde barındırmaz. Zehirli boyalar icat edildikçe geliştiler ve eski alışkanlık ve bilgiyle bugün çoğu zehirli boyanın içinde bakır kullanılmakta. Fakat bu tip boyaların içerikleri ile ilgili olarak olumsuz bilgiye de sahibiz. Evet tekneleri koruyorlar ama zehir tarafı abartılır ve doğru şekilde uygulanmazsa, doğaya da zararları dokunuyor. Normal şartlar altında teknenin karinasına sürülmüş ve düzgün bir yüzeye sahip zehirli boyanın çevreye bir zararı yok ya da minimal düzeyde. Ancak boya üzerinde çizik, ezik, kazınma vs. olduğunda boya parçaları kopup dibe iniyor. İşte onlar zararlı. Yani teknenin gövdesinde zehirli boya olduğunda değil, o boya gövdeden kopup sağa sola saçıldığında zarar veriyor. Hem Avrupa Birliği içinde, hem de ABD’de, zehirli boyaların içerikleri ile ilgili yasalar ya da tasarılar çıkıp duruyor. Nedeni, doğaya verdikleri ya da verebilecekleri zarar.

Haberin Devamı

Zehirli boya temizliğiHER ŞEYİ ÖLDÜRÜR!

Bu konunun burada ele alınmasının nedenine gelince... En başta belirttiğim gibi tekneler temizlenmeleri, onarılmaları, elden geçirilmeleri ve boyalarının tazelenmesi için karaya alınırlar. Pek çok işlem içinde, eski zehirli boyanın kazınıp yerine yenisinin sürülmesi de vardır. İşte bizim konumuz, tam da bu kazınan eski zehirli boyalarla ilgili.
Hepimiz görürüz, limanlarda teknelerin altındaki eski zehirli boya kazınır ve basınçlı suyla yıkanır, ondan dökülenler de etrafa pervasızca saçılır, suyu denize dökülür! Kimse kusura bakmasın, işte bu bir cinayettir. Denize akıtılan o zehirli boya artıkları, deniz dibindeki canlıları, onların yumurtalarını, yosunları, ne kadar deniz bitkisi varsa onları, her şeyi etkiler. Bu pisliği yapanlar, onlara göz yumanlar da sonra oraya bakıp bakıp, “Yahu burada eskiden balıklar oynaşırdı, şimdi hiçbiri kalmadı, deniz hızla kirleniyor” falan derler. Nasıl öyle oluyor acaba?!

Haberin Devamı

PEKİ NE YAPMALI?

Öncelikli hedefimiz, eski veya yeni, hiçbir zehirli boyanın etrafa, canlılar alemine taşmasına, bulaşmasına, akmasına, dökülmesine izin vermemek olmalı. Yani zehirli boya tozları ve atıkları, hiçbir şekilde denize veya toprağa gitmeyecek. Eğer “kuru” temizlik yapılıyorsa, yani elle veya makineyle kazıyarak eski boya temizleniyorsa, teknenin altına çok geniş bir naylon veya branda sermiş olacağız. Tüm boya oraya dökülecek. Ve kazırken, işlem sırasında çıkan tozu solumamak için maske takacağız. İşlem bittikten sonra, yaygıyı, üzerinde/içinde biriken maddeyi döküp saçmadan güzelce derleyip toplayacak, bir çöp poşetine koyarak sıkıca bağlayacak ve çöpe atacağız. Ama keşke bulunduğumuz bölgede kimyasal atık toplama merkezi olsa da oraya bıraksak. Her yerde yok. Hatta çok az yerde var. Bu nedenle çöpe atmak, genel olarak en uygun yöntem. En azından oradan çöp toplama havzalarına gidecektir ve oralarda, limanlarda olduğundan daha fazla önlem alındığını biliyoruz.

Haberin Devamı

ZAHMETLİ AMA...Zehirli boya temizliği

Eğer temizliği basınçlı suyla yapıyorsak, yani “ıslak” temizlikse, o zaman düz bir yaygı işimizi görmez, yaygının kenarlarını yükselterek bir havuz oluşturmamız gerekir. Bu sırada eldiven ve maske kullanırız. Yaygıda biriken zehirli suyu, daha sonra bir el pompası veya motorlu pompa ile bir bidona/varile vs. dolduracağız. Bidonumuzu da yine çöpe atacak ve eğer varsa kimyasal atık depolama merkezine vereceğiz. Boşalan yaygıyı daha sonra kullanmak isteyebiliriz. O nedenle çocukların veya başka hayvanların zararına olmayacak bir şekilde kurutacak ve kuru halde bir torbaya/çantaya koyup saklayacağız. İşlem sırasında kullandığımız fırça, rulo, boşalan boya kutusu gibi malzemeleri de, onlar da zararlı olabileceğinden, özenle el altından kaldıracağız. Evet biraz zahmetli bir iş belki ama doğayı korumak için bunu çekinmeden, üşenmeden yapacağız. Sonuçta doğa demek dünyamız demek ve bizim gidecek başka bir yerimiz yok.

Haberin Devamı

BU HAFTA SONU HAVA VE DENİZ

YEREL RÜZGÂRLARA DİKKAT

PAZARA kadar rüzgâr açısından sakin bir hafta sonu bizi bekliyor. Pazar günü hafiften bir poyraz baş gösterebilir. Sonra da giderek kuvvetlenir. Cumartesiyi pazara bağlayan gece üzerimizden küçücük yağmur bulutları geçecek, geçerken kimi nerede serinletir belli olmaz ama yağış olasılığı düşük. Hava gerçekten sıcak. Geçen hafta “yaza giriyoruz” yazmıştım ama bu kadar apar topar yaz olmasını da beklemiyordum açıkçası. Cuma-cumartesi 30 derecenin üzerinde sıcaklıklar olabilir. Pazar rüzgârın ve gece geçen yağmur bulutlarının etkisiyle biraz inebilir bu sıcaklık ama mont giymeyi de gerektirmeyecek.
Denizcilerin hatırlaması gereken bir nokta var: Kara çok fazla ısındığında, hava tahmin sistemlerinin önceden bilemeyeceği, tahmin edemeyeceği yerel rüzgârlar her zaman oluşabilir. Denizin üzerindeki nispeten serin hava, karanın üzerindeki ısınıp yükselen havanın altına doğru akar. Bunlar yerel rüzgârlardır ve böyle sıcak havalarda beklenmeleri gerekir. Tüm denizcilere selamet, tüm okurlara bol keyifler dilerim. #tayfuntimocin

Haberin Devamı

19 MAYIS ATATARÜK’Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI KUTLU OLSUN

Zehirli boya temizliği

19 Mayıs bu ülkenin tarihinde pırıl pırıl, harika bir gündür. İster denizde, ister karada hiç fark etmez, hepimiz Ata’mızı anar, bu önemli günün, Ulusal Kurtuluş Destanımızın yazılmaya başladığı bu anlamlı tarihin hakkını veririz. Okurlarımız arasında büyük-küçük teknesi, kayığı/botu olan varsa şimdiden haber vereyim, kurulduğu günden bu yana her ulusal bayramda denizde olmayı gelenek haline getiren Bursa Yelken Kulübü, bu 19 Mayıs’ta da denizde olacak ve Ata’sını anıp bu güzel Bayramı kutlayacak. Denizdeki kutlama için buluşmalar saat 11.00’de Arnavutköy Barınağı önünde. Benden söylemesi... Bayramımız kutlu olsun.

Yazarın Tüm Yazıları