Varlık Fonu

HÜKÜMET bütçe dışında milyarlarca liralık kurum ve kaynaklardan oluşan “Türkiye Varlık Fonu” (TVF) adıyla bir anonim şirket oluşturdu.

Haberin Devamı

İlgili kanun 19 Ağustos’ta çıkmıştı.

Geçen hafta Kanun Hükmünde Kararnamelerle Ziraat Bankası, BOTAŞ, Türksat gibi dev kuruluşlar, THY’nin yüzde 49’u, çeşitli dev kuruluşlardaki kamu hisseleri ve çeşitli illerde kamuya ait taşınmazlar bu fona aktarıldı.

Amaç, kuruluş kanununda “sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak” olarak ifade ediliyor.

TVF’nin idarecileri de atandı: Mehmet Bostan başkanlığında yönetim kurulu üyeleri Yiğit Bulut, Kerem Alkin, Himmet Karadağ ve Oral Erdoğan.

FİNANSMAN İHTİYACI

Zamanımızda ülkeler yeni finansman kaynakları oluşturmak ve sermaye piyasalarına derinlik kazandırmak için çeşitli teknikler geliştiriyor, fonlar veya benzer kuruluşlar meydana getiriyor.

Haberin Devamı

Ekonomist olmadığım için TVF hakkında iktisadi yorum yapamam, bir vatandaş olarak tanımlanan amaca uygun başarılara ulaşılmasını dilerim elbette.

Fakat belirtmeliyim ki, bütçe dışında böyle dev bir fon kurulması “bütçe disiplini” konusunda sorunlara yol açabilir.

AK Parti iktidara geldiğinde, doğru bir kararla, bütçe dışı fonları kaldırmıştı.

Şimdi niye hem de çok büyük ve merkezileşmiş bir fon kuruluyor?

SAYIŞTAY DENETİMİ?

Bir hukukçu olarak asıl üzerinde durmak istediğim konu “denetim” meselesidir.

TVF, evet bir “anonim şirket”tir fakat “başbakanlığa bağlı”dır, kamu kuruluşudur.

Nitekim yöneticilerini başbakan atıyor.

Öyleyse niye Sayıştay denetimi yok?! Daha önce Sayıştay denetimine tabi olan kuruluşlar niye TVF’ye verilince bu denetimin dışına çıkarıldı?

İktidar, Nisan 2012’de Sayıştay’ın denetim ve raporlama yetkisini daraltan bir kanun çıkarmış, Anayasa Mahkemesi oybirliğiyle iptal etmişti. (Karar No: 2012/207)

Sayıştay denetiminin daraltılması, Meclis’in denetim yetkisinin daraltılması demekti. Meclis Sayıştay raporlarına bakarak denetim yapabilir çünkü.

DİĞER DENETİMLER

Evet, kanunun 6. maddesine göre, TVF ve bünyesindeki şirketler “bağımsız denetim” kuruluşları tarafından denetlenecektir; yani piyasadaki denetim şirketleri denetleyecek.

Haberin Devamı

Anayasa Mahkemesi bu usulü uygun bulmuştur fakat Sayıştay denetiminin yerine geçmeyeceğini belirtmiştir.

Hükümet bunu dikkate almış olmalı ki, başbakana (sistem değişirse cumhurbaşkanına) bağlı bir denetim de öngörülüyor: Başbakan, finansman ve piyasa konularında uzman üç kişiyi “denetim”le görevlendirecek.

TVF’nin yönetimini atayan da başbakan, denetçileri atayan da başbakan!

Halbuki yönetim ve denetim yetkileri bir elde toplanamaz.

Başbakanın atayacağı bu üç denetim görevlisi, denetim şirketlerinin raporlarıyla birlikte mali tabloları ve faaliyetleri inceleyecekler, raporlarını Bakanlar Kurulu’na sunacaklar.

Oradan Meclis’e gönderilecek...

SAYIŞTAY’IN DEĞERİ

Haberin Devamı

Demek ki, TBMM Sayıştay raporuna göre değil, özel denetim şirketlerinin ve başbakanca görevlendirilen üç uzmanın raporuna göre TVF’yi ve bünyesindeki dev şirketleri denetleyecek!

Sayıştay devletimizin en köklü ve değerli kurumlarından biridir. Tanzimat devrinde 1862 yılında kuruldu. Dünyadaki Sayıştay ve benzeri kurumlar düzeyinde kaliteye sahiptir.

Yetkileri daraltılmamalı, TVF de Sayıştay denetimine tabi olmalıdır.

Anayasa Mahkemesi kararında belirtildiği gibi başka denetimler Sayıştay’ın yapacağı mali ve hukuki denetimin yerine geçmez.

Yazarın Tüm Yazıları