Türkiye’nin röntgeni

KADİR Has Üniversitesi’nin periyodik olarak yaptığı “Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması”nın sonuçları dün Rektör Prof. Mustafa Aydın tarafından açıklandı.

Haberin Devamı

4-14 Aralık tarihleri arasında yapılan araştırmada önemli bulduğum veriler şöyle:

İŞSİZLİK, YOLSUZLUK: Halkın yüzde 63’ü işsizlik, ekonomik kriz ve pahalılığı
“en büyük sorun” olarak görüyor. Terör yüzde 14...
Yolsuzluğu en büyük sorun olarak görenler ise binde 6’dan ibaret!
Yolsuzlukların varlığına inanmadıklarından değil. Etyen Mahçupyan AKP tabanının yarısının da yolsuzlukların varlığına inandığını açıklamıştı.
Yolsuzlukları “en büyük sorunlar” arasında saymamak, sosyolojik bir bulgudur. “Gelişmekte olan ülkeler”de ekonomik sorunlar her şeyden fazla önemsenir. Marko Klasnjay ve Joshua Tuckerz’in 2012’de yaptıkları bilimsel çalışmaya göre, “gelişmekte olan ülkeler”de kişinin cebinden çıkmıyorsa rüşvet ve yolsuzluk geçim sorunları kadar önemli değildir. Zaten ekonomide belli bir güvenliğe ulaştıktan sonra yolsuzluk, çevre, kadın hakları gibi konular “en önemli sorunlar” olarak algılanıyor! Uzun mesele.

Haberin Devamı

PARTİLERİN DURUMU: Araştırmanın çok önemli bir bulgusu, “kararsızlar”ın sadece yüzde 14’ünün AKP eğilimli, kalanının muhalefet eğilimli olması. “Kararsızlar” buna göre dağıtıldığında partilerin oyları şöyle: AKP yüzde 45.7, CHP yüzde 25, MHP yüzde 15.3, HDP yüzde 9.8.
Diğer partilerin toplamı yüzde 3.6.
Araştırmaya göre liderlerin performansı partilerinin birkaç puan gerisinde. Sadece Selahattin Demirtaş’ın performansı partisinin birkaç puan önünde.
Hükümeti başarılı ya da başarısız bulanlarda, 2011’den 2014’e büyük bir değişiklik yok. Hükümetin en başarılı bulunduğu alanlar sağlık, ulaştırma, konut ve sosyal güvenlik.

PARLAMENTER SİSTEM: Türkiye için en uygun sistemin parlamenter sistem olduğunu düşünenlerin oranı 2011’de yüzde 65.8 iken, 2014 sonunda yüzde 79.3’e yükselmiş. Başkanlık sistemini uygun bulanların oranı yüzde 21.2’den yüzde 12.6’ya düşmüş. Yarı başkanlık ise marjinal oranlarda.
Bu sonucun son derece önemli
olduğu açık.

17-25 ARALIK: Halkın yüzde 38.4’üne göre yolsuzlukların ortaya çıkarılmasıdır; yüzde 7’sine göre normal adli soruşturmadır. Darbe diyenlerin oranı ise yüzde
24.7’de kalıyor.
Halkın yüzde 35.6’sı ise bunu AKP ile Cemaat’in siyasi mücadelesi olarak görüyor.

Haberin Devamı

YARGIYA GÜVEN: Yargıya güvensizlik daha da artmış. Yargının siyasallaştığını düşünenlerin oranı 2011’de yüzde 49.6 iken, 2014 sonunda bu oran yüzde 58.7’ye çıkmış!
Yargıya güvenenlerin oranı ise 2011’de yüzde 33 iken, 2014 sonunda yüzde 28’e düşmüş!

İSLAM, NATO ve AB: Türkiye’nin öncelikle İslam ülkeleriyle işbirliği yapmasını isteyenlerin oranı 2011’de yüzde 22.7 iken, 2014 sonunda yüzde 15.5’e düşmüş! Buna karşılık NATO üyeliğini gerekli bulanların oranı yüzde 51.5’ten yüzde 76.2’ye çıkmış. AB üyeliğini destekleyenlerin oranı ise yüzde 58’den yüzde 71.4’e yükselmiş. Fakat AB üyesi olabileceğimize inananların oranı yüzde 45’te kalıyor.
Bu tablo, İslam dünyasındaki kanlı olayların halkta tedirginlik yarattığını, NATO ve AB tercihinin bu yüzden güçlendiğini düşündürüyor.
Türkiye’de tehdit oluşturan ülkeler olarak en başta İsrail, hemen ardından ABD görülüyor.
Hükümetin Mısır politikasını başarılı bulanların oranı yüzde 21’e düşerken başarısız bulanların oranı yüzde yüzde 47’ye çıkmış.
Suriye politikasını başarılı bulanların oranı yüzde 22, başarısız bulanların oranı yüzde 54.

Haberin Devamı

PARALEL YAPI: Halkın yüzde 22.4’ü “Devlet içerisinde paralel bir yapı bulunduğuna kesinlikle inanıyorum” diyor. Sadece “İnanıyorum” diyenlerin oranı yüzde 27.7; toplam yüzde 50.3.
Kesinlikle inanmadığını söyleyenler yüzde 8.6, inanmadığını söyleyenler yüzde 15.1. Toplam yüzde 23.7’de kalıyor.
Bu tabloya rağmen, paralel yapıyı “en büyük sorun” olarak görenlerin oranı yüzde 4’te kalıyor.

DİĞER KONULAR: Cumhurbaşkanlığı sarayını onaylayanların oranı yüzde 37.5 iken, onaylamayanların oranı yüzde 48. En güvenilen kurumların başında yine asker geliyor: Yüzde 57.7. Cumhurbaşkanı yüzde 40.5, polis yüzde 39.5, hükümet 38, TBMM 31.8, partiler yüzde 23, medya yüzde 19.

Yazarın Tüm Yazıları