Suriye siyaseti

AMERİKA Başkanı Trump, Obama’nın yapmadığı hareketi yaptı, Esad rejiminin kimyasal silah kullanması üzerine Suriye’nin Şayrat Hava Üssü’nü vurdu.

Haberin Devamı

Çoğu çocuk 86 insanı kimyasal silahlarla öldüren Suriye uçakları bu üsten kalkmıştı. Şayrat, Esad rejiminin en aktif hava üssü...

Esad’a askeri üstünlük sağlayan Suriye Hava Kuvvetleri ciddi bir darbe aldı.

Amerika’nın operasyonundan Türkiye, İsrail ve Suudi Arabistan memnun.

Rusya ve İran ise Amerika’yı protesto ediyor.

Önemli olan bundan sonraki gelişmelerin ne yönde olacağıdır.

AMERİKA DA SURİYE’DE

Obama, 20 Ağustos 2012’de yaptığı açıklamada, Esad rejiminin kimyasal silah kullanmasını “kırmızı çizgi” olarak ilan etmişti. Fakat bir yıl sonra, 21 Ağustos 2013’te Esad rejimi Şam’ın Ghuta mahallesinde muhaliflere karşı kimyasal silah kullandı.

Obama, askeri bir tepkide bulunmadı, Rusya’nın araya girmesiyle olay kapandı.

Şimdi ise, Trump Suriye Hava Kuvvetleri’ne ciddi bir darbe vurdu.

Haberin Devamı

Trump’ın kabinesinde askerlerin güçlü olduğunu unutmamak lazım!

Seçimleri Rusya sayesinde kazanmakla suçlanan Trump, Suriye’yi vurmak için Putin’le istişare bile etmedi.

İşbirliğine hazır olduğunu belirten Türkiye’den de herhangi bir katılım talebinde bulunmadı.

Putin, kendisi Kırım’ı BM kararıyla işgal etmiş gibi, Amerika’yı BM kararı olmadan güç kullanmakla suçluyor.

Artık Suriye’de tek süper güç, Rusya değildir, Amerika “Ben de varım” demiştir.

MENBİÇ ÖRNEĞİ

Türkiye uzun süre Menbiç’e operasyon yaparak PYD’yi temizleyeceğini söylüyordu. Fakat 3 Mart’tan itibaren Rusya ve Amerika Menbiç’e kuvvet yerleştirdi. Rusya ve PYD Menbiç yönetimini Esad’a devrettiklerini açıkladı...

Ankara’da artık kimse “Menbiç operasyonu”ndan bahsetmiyor.

Rusya ve Amerika bir konuda anlaşırsa Türkiye’nin hareket sahasının nasıl daraldığını gösteren tipik bir örnektir bu.

Fırat Kalkanı harekâtıyla kahraman askerlerimiz Türkiye’nin elini güçlendirdi, fakat bundan sonrası tamamen diplomasiyle ilgilidir.

Ankara, Suriye’de 5000 kilometrekarelik bir alanı güvenlik denetimi altına almaktan bahsediyordu, El Bab’la birlikte bu alan 2200 kilometrekarede kaldı. Bu da aynı sebeptendir.

Görülüyor ki, Türkiye için en tehlikeli durum, yalnız kalmaktır.

Haberin Devamı

Tanzimat’tan beri istisnasız bütün devlet adamlarımız buna dikkat ettiler.

Belirli sorunlarda her ülkeyle ihtilaflarımız olabilir ama sistematik olarak “ittifak” ilişkilerimizi diri tutmamız lazımdır.

Ortadoğu çok uzun sürecek kanlı sosyal depremlerle çalkalanıyor.

BÖYLE BİR COĞRAFYADA

Böyle bir tabloda, elbette Rusya ile iyi ilişkilerimiz olmalı fakat Rusya PKK’yı bile terör örgütü saymadığını defalarca açıkladı, ticari ambargoyu da bir türlü tamamen kaldırmıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 9 Ağustos 2016’dan bu yana iki defa Rusya’ya giderek, bir defa da G-20 zirvesinde Putin’le görüştüğü halde bu konularda hiçbir gelişme olmadı.

Rusya, Türkiye’nin Batı’yla olan sorunlarının büyümesini, Ankara’nın Moskova’ya artan şekilde ihtiyaç duymasını istiyor.

Haberin Devamı

Türkiye’nin Avrupa’yla sorunları daha çok demokrasi tartışmalarından kaynaklanıyor.

Türkiye hamasi retorikle ihtilafları büyütmekten sakınmalı, klasik diplomasiye ve ortak siyasi değerlerin kavramlarıyla konuşmaya önem vermelidir. Batı’da yükselme eğilimindeki otoriter popülizme karşı klasik demokrasiye bağlı merkez sağ ve merkez sol partiler ve hükümetlerle Türkiye bu yolla “dostlarını arttırmaya” önem vermelidir.

Unutmayalım, uzun yıllar devam edecek olan Suriye ve Ortadoğu kaynaklı sorunlarla başa çıkmak için Türkiye’nin ittifak ilişkilerinin güçlü olması lazımdır.

Yazarın Tüm Yazıları