Sınav sorunu

TEOG sistemi niye birden kaldırılıverdi? Bunun makul sebeplerini kimse izah edemediği gibi, ‘yeni’ diye sunulan sistem de TEOG’un kısıtlı bir taklididir; daha kötüsü sosyal adaletle çelişen yönleridir.

Haberin Devamı

Halbuki gelişmekte olan ülkelerde eğitim, “yukarı hareketlilik” için en önemli kanallardan biridir. Yoksul ve içedönük mekânlardaki öğrenciler “sınav” kazanarak “yukarı”ya doğru ilerleyebilmelidir.

Böyle merkezi sınavlar hem YÖK Başkanı Prof. Yekta Saraç’ın üniversite sınavları için vurguladığı “sosyal adalet” açısından çok olumludur hem milletin en iyi beyinlerinin mahalli ve iktisadi engelleri aşarak öne geçebilmeleri bakımından son derece gereklidir.

Fakat yeni sistem “mahalle okulu”na gidişi teşvik ediyor!

UZMANLAR ZORLANDI

Milli Eğitim Bakanlığı uzmanları yaz boyu çalıştaylar düzenleyerek TEOG sisteminin nasıl daha iyileştirileceğini tespit etmiş, bu konuda akademik vasıfta bir “Değerlendirme Raporu” hazırlamıştı.

Bilgi yerine yeteneğin ölçülmesini sağlayan “yorumsal sorular”ın sayısı TEOG’da artırılacaktı.

Çok iyi bir gelişmeydi bu.

Haberin Devamı

Fakat bunu açıklamalarından iki gün sonra, 16 Eylül’de Cumhurbaşkanı TEOG’un kaldırılacağını söyledi.

Aradan 49 gün geçtikten sonra 5 Kasım’da Sayın Bakan İsmet Yılmaz ‘yeni sistem’i açıkladı.

Bakanlık uzmanlarının nasıl zorlandığı açık değil mi?

YENİ SİSTEM

Eğitim uzmanı arkadaşımız Nuran Çakmakçı’nın yazdığına göre, yeni sistemde Bakanlık 600 kadar “iyi okul” belirleyecek.

Kalan 11 bin lise “mahalle lisesi” işlemi görecek.

Nuran Çakmakçı, ilköğretim mezunu 2 milyonu aşkın öğrenciden sadece yüzde 30’unun mahalledeki okula razı olacağını söylüyor. Öğrenci ve velilerin yüzde 70’i yine “iyi okullar”a girmek için tıpkı TEOG’da olduğu gibi çalışacaklar, hoca tutup ders alacaklar!

Madem böyle olacaktı, daha adil olan TEOG niye kaldırıldı? Öğrencilerin yüzde 30’u itirazsız mahalle okuluna gitsin diye mi?

Sayın Bakan, yeni sistemde “bilgi soruları” yerine “yorumsal soruların” artırılacağını söyledi. Çok iyi ama TEOG da bu yönde geliştiriliyordu zaten.

MESELENİN ASLI

Eğitim sorunlarımızın temelinde “sınav sistemi” değil, “zihniyet sorunu” vardır.

Yıllardır sınav sistemleri değiştirildiği halde PISA sınavlarında sürekli başarısızlığımızın sebebi budur.

Hatta World Economic Forum’a göre, ilköğretimde dünya kalite sıralamasında 2008-2009 ders yılında 91. sırada olan Türkiye, bu sene 105. sıraya düşmüş bulunuyor!

Haberin Devamı

İktidar haklı olarak “şu kadar yatırım yaptık, okul, üniversite açtık” diyebilir ama dünyada da eğitim hızla geliştiği için kalitede geriliyoruz.

Bahçeşehir Üniversitesi’nin Antalya’daki çalıştayına telekonferansla katılan PISA Direktörü Andreas Schleicher şöyle diyordu:

“Türk öğrenciler kısa ve basit soruları iyi çözüyor ancak karmaşık problemlerde zorluk yaşıyor. Matematik formülünü yazıyorlar, problemi çözerken bu formülü kullanmakta zorlanıyorlar.” (3 Ekim, CNN Türk)

ANALİTİK DÜŞÜNCE

Niye? Asırlardan gelen ezbercilik yüzünden!

Temmuz 1939’da Maarif (Eğitim) Şûrası’nda konuşan Almanyalı Prof. Ernst Hirch de aynı şeyi söylemişti.

Her eğitimci 1939 Maarif Şûrası’nı okumalıdır, kitap halinde yayınlanmıştı.

Haberin Devamı

Nice bakanlar, nice sistemler geldi geçti, niye sorun değişmiyor?

İşte bu yüzden.

“Ucu açık sorular, yorumsal sorular” derken bu amaçlanıyor ama müfredat çalışmalarında bir ezber yerine başka ezber koymaktan başka yapılan nedir?

Analitik düşünce kimin derdi?..

Yazarın Tüm Yazıları