‘Sıcak yaz’

CUMHURBAŞKANI Erdoğan yaz aylarının sıcak geçeceğini söylüyor: “Önce Menbiç’i teröristlerden temizleyecek, ardından Fırat’ın doğusunun tamamını kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli hâle getirene kadar hiç durmadan yolumuza devam edeceğiz.”

Haberin Devamı

Irak sınırına kadar uzanacak böyle bir harekât Suriye’deki dengeleri köklü surette değiştirir.

Böyle bir harekât Amerikan askerleriyle karşı karşıya gelmek ve NATO içindeki çatlamalara yol açmak gibi sonuçlar doğurabilir.

Moskova ve Tahran bundan memnun olurlar ama Esad’ın hakimiyet alanının daralmasını, Türkiye’nin kontrol alanının o kadar genişlemesini istemezler.

Diplomatik durum böylesine karmaşıksa Cumhurbaşkanı neden şimdiden böyle bir harekâtı ilan ediyor?

ASKERİ DEĞİL SİYASİ

Teknoloji öylesine gelişmiştir ki, Suriye’deki bütün askeri ve terörist hareketleri Google’dan izleyebilirsiniz.

Çağımızda harekâtların siyasi zamanlaması önemlidir.

Onun için Cumhurbaşkanı’nın yaz ayları için düşünülen harekâtı şimdiden defalarca ve TV ekranlarında ilan etmesi “askeri” değil, “siyasi” bir davranıştır.

Haberin Devamı

Bu konuşmalarıyla ABD, Rusya ve İran olmak üzere ilgili devletleri uyarıyor: Siz Türkiye’nin güvenliğini sağlayacak bir siyasi çözüm geliştirmezseniz biz kararlıyız, müdahale ederiz!

Bu, dozu iyi ayarlanmak kaydıyla doğru bir davranıştır, nitekim Afrin harekâtının ardından Menbiç’e gireceğimizi defalarca söylememiz, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un Ankara’ya gelmesini ve “yararlı bir görüşme” yapılmasını sağladı.

Tabii bir de iç politika faktörü vardır, belli ki seçimlerde Suriye meseleleri çok konuşulacak.

RUSYA’NIN TAVRI

Suriye’deki karmakarışık tabloyu görmek için Doğu Guta faciası önemli bir veridir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin’de sivillerin öldüğünden bahseden Amerikan Savunma Bakanlığı Sözcüsüne “Be vicdansız, be ahlaksız” diye seslendi, Doğu Guta’da çocuk ve kadının bile katliama maruz kaldığını, sürüldüğünü, acı çektiğini hatırlattı.

Bu vahşeti yapan, Esad güçleridir.

Şu anda ilişkilerimiz iyi olduğu için “Ey Putin...” demiyoruz, halbuki Doğu Guta’daki zulmün destekçisi Putin’dir.

Batı ve ABD bu yüzden Rusya’yı suçlayınca, 21 Şubat’ta Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov suçlamaları reddetti. Aynı gün İngiltere ve Rusya, Doğu Guta faciasını görüşmek üzere BM Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırdı. Ah ne kadar insani bir davranış değil mi?

Haberin Devamı

Fakat bu satırlar yazılırken Rusya, Güvenlik Konseyi’nde, Doğu Guta ile ilgili“ateşkes” teklifine “bütün Suriye’de geçerli olması” kaydını düşmüştü.

Buna Afrin harekâtı dahil mi?!.

Rusya, eğer Esad Doğu Guta’da durdurulacaksa herkes dursun diyor!

DİPLOMASİ FAKTÖRÜ

Rusya’nın Doğu Guta’daki tavrı, Suriye konusunda Türkiye ile iyi ilişkilerinin de sınırını göstermiyor mu? Üstelik Astana kararlarına göre Doğu Guta “çatışmasızlık bölgeleri”nden biri ve buna rağmen Rusya’nın gözetiminde katliam yapılıyor.

Rusya henüz bilinmeyen bir aşamada Türkiye’ye karşı çıkacaktır. NATO’da çatlak yaratmak için şimdilerde olumlu davrandığını unutmamak gerekir.

Doğu Guta vahşetinin ardından Amerika Dışişleri Sözcüsü “Astana çöktü” diye konuştu, ABD’nin daha etkili olduğu “Cenevre süreci”nin önemini vurguladı.

Haberin Devamı

Görülüyor ki, Suriye’de diplomatik tablo fevkalade karışıktır. Türkiye, “şimdilik dostluklar”a ve “şimdilik düşmanlıklar”a takılmadan rasyonel diplomasi yapmalı, yalnızlıktan sakınmalıdır.

Askeri operasyonların stratejik boyutlarını da diplomasi belirleyecek çünkü.

Yazarın Tüm Yazıları