Kurumlara güven

Önce ortadaki siyasi tablo... Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bank Asya’ya el konulmasını ima ederek “BDDK kararını vermeli, yoksa sorumlu olur” diyor.
Hükümet ise farklı konuşuyor. Başbakan Davutoğlu, “kurallar bellidir, kurallara uyan hiç kimsenin çekinmesine gerek yoktur” diyor. Başbakan Yardımcısı Babacan “BDDK bağımsızdır, kendi kararını kendisi verir” diye konuştu. Gazetecilerin sorusu üzerine Maliye Bakanı Şimşek “bu konularda açıklama yapabilecek kurum BDDK’dır, ben sorulara cevap vermeyeceğim” dedi.

BAĞIMSIZ KURULLAR

Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın ve bakanların tavırları açıkça farklı. Elbette aralarında bu yüzden bir gerilim yaşanmayacaktır.
Fakat bu tablo, herhalde hem piyasaların, hem Türkiye’de hukukun geçerlik kalitesine dikkat eden uluslararası çevrelerin dikkatini çekmiştir. Türkiye’nin imajını da şu veya bu ölçüde etkileyecektir.
Nitekim bu işleri çok iyi bilen iktisatçı yazar Erdal Sağlam, bu tablonun sadece Banka’ya zarar vermediğini, “tüm bankacılık sektörünü de olumsuz etkilemeye başladığını” yazdı.
Zaten Merkez Bankası, Kamu İhale Kurumu ve BDDK gibi düzenleme ve denetleme kurullarının bağımsız olmasının sebebi, siyasi iradeden etkilenmeksizin, sadece kanunlara ve ekonomik akla göre karar verebilmeleri içindir.

YARGI GİBİ ÖNEMLİ

Bankacılık Kanunu’nun 82. maddesine göre, BDDK “kendi sorumluluğu altında ve bağımsız olarak” çalışır. Hatta, aynı maddeye göre:
“Hiçbir organ, makam, merci veya kişi Kurum’un kararlarını etkilemek amacıyla emir ve talimat veremez.”
Tıpkı yargı gibi değil mi?! BDDK ve benzer kurulların bağımsızlığı ne kadar önemli görüyor musunuz?! Çünkü, etki altında karar aldıklarına dair bir izlenim oluşursa, piyasa ekonomisinin temelindeki “güven” faktörü sarsılır ve kolay kolay toparlayamazsınız. Bağımsız kurulların bir bakıma mimarı olan Kemal Derviş, daha altı ay evvel, bu kurullara siyaset gölgesinin düşmesi halinde ciddi güven sorunları çıkabileceği uyarısında bulunmuştu. (Hürriyet, 3 Mart 2014)
Onun için Başbakan Davutoğlu, Başbakan Yardımcı Babacan ve Maliye Bakanı Şimşek BDDK’nın bağımsız olduğunu, kurallara göre kendisinin karar vereceğini söylüyorlar.

HUKUK HERKESTEN ÜSTÜN

Bank Asya’nın iktidarla cemaat arasında bir kavga konusu olduğu belli. Fakat hukuk böyle durumlarda son sözü taraflardan biri değil, hukuk söylesin diye vardır. Hukukun üstünlüğü en temel ilkedir.
Cemaati ezmek uğruna Türkiye’nin hukuk devleti imajına ve bağımsız kurulların güvenilirliğine gölge düşürmek kaş yaparken göz çıkarmaya benzer. Son zamanlarda Batı basınında Türkiye’ye zarar verecek yalan yanlış haberler çıkıyor, bunu ben de kınıyorum. Fakat şunu da düşünmek lazım: Dün Türkiye’yi öven Batı basınında bugün böyle önyargılı yayınlar varsa, son yıllarda imajımızı sarsmış olmamız bu yayınları kolaylaştırmıyor mu?
Hele de ekonomimiz özel duyarlık isteyen bir süreçten geçerken, kurumların güvenilirliğini sarsmaktan dikkatle sakınmak gerekir. Ben olaya iktidar veya cemaat açısından bakmıyorum, kurumların güvenilir olması açısından bakıyorum. Cemaatle iktidar kol kola iken de yazmıştım, kurulların bağımsızlığının ne kadar önemli olduğunu. (Hürriyet 3 Ağustos 2013)
Bırakın, doğrusu neyse, BDDK bağımsız olarak ve bağımsızlığına inanılarak karar versin.