Hukuka güvenmek

KUTUPLAŞMA ve gerilim dönemlerinde en büyük ihtiyaç, tarafsız hakemlik yapacağına güvenilen bir yargı sisteminin bulunmasıdır.

Haberin Devamı

DAİŞ’in kendince gayrimeşru saydığı hayat tarzlarına saldırarak Türkiye’nin fay hatlarını dinamitlemek istediğini herkes görüyor.

Katliamın ardından “kin ve düşmanlığa” kışkırtan tweet’ler, hatta “Oh olsun!” diyebilen tweet’ler sökün etti. Başbakan Yıldırım’ın uyarıları üzerine bu tür tweet’ler hakkında Ankara Savcılığı soruşturma açtı.

Fakat şimdi bir kaygı var; yargı acaba muhafazakâr kesimin hassas olduğu konularda gösterdiği titizlik ve gayreti bu soruşturmada da gösterecek mi?

‘ORTADOĞU DEVLETİ’

Öncelikle “devlet” ve “hukuk” kavramları üzerinde durmak lazım. Bu kavramlarda doğru bir anlayışa varılmadan ne yargı “tarafsız” hale gelebilir ne de devlet ayırımsız “kapsayıcı” davranabilir.

Tunuslu hukukçu Ali Mezghani’nin Ortadoğu’daki devlet tipini anlatan şu tespiti çok önemlidir:

Haberin Devamı

Bu devlet aynı zamanda hem otoriterdir hem de devlet olmanın gerektiridği işlevleri tam olarak yerine getiremeyen
zayıf bir devlettir!

Mesela “kodumu oturtur” ama eğitimi, kamu hizmetlerini, kamu kurumlarının rasyonel işleyişini, adalete güveni yeterince sağlayamaz; böyle alanlarda zayıftır.

Hemen belirteyim, Uzakdoğu modernleşmesinin temelinde bu alanlardaki başarılar vardır. İdeoloji ve hayat tarzı kavgalarını değil, bu alanlarda başarıyı önemsemişlerdir.

Çin reformizminin lideri Deng şöyle demişti: “Kedinin rengi değil fareyi avlaması önemli!

‘TAMAMLANMAMIŞ DEVLET’

Ortadoğu’nun perişanlığının temelinde eli sopalı devletin bu alanlardaki başarısızlığı vardır. Prof. Mezghani “Tamamlanmamış Devlet” adlı kitabında, Arap devletlerinin kuruluş ve gelişmesinde “devletin en yüksek doğası olması gereken hukuk”un önemsenmediğini anlatır. (İstanbul Bilgi Üniversitesi)

Fetvalar hukuku, tarihi evrimle “devlet hukuku” haline gelmemişti. Bu yüzden hukuk ve devlet kavramları arasındaki bağ zihinlere yerleşmemiştir.

Bu yüzden yönetimde hukuk değil, bağlanılan kişi önemsenir.

Milliyetçi Arap sosyalizmiyle kitleleri coşturan Nasır ve Esad rejimlerinde hukukun yeri neydi? Muhalifler de hukuk devletinden ziyade farklı bir ideolojinin egemenliği için oluşmuştu; İhvan
hareketi gibi.

Haberin Devamı

Kısacası “kedinin rengi” kavgaları. Mezghani’nin kitabı Türkiye’yi kapsamıyor.

Osmanlı “kanunnameleri” diğer bütün İslam ülkelerinden farklı olarak “devlet hukuku”nun evrimini ifade eder. Tanzimat’tan itibaren hukuki modernleşme, Cumhuriyet’te laiklik bu tarihi temel üzerinde gelişti.

HUKUKU ÜSTÜN TUTMAK

Bu değerli hukuki mirasa rağmen, kültürümüzdeki sert Doğu-Batı çatışması siyasetin oy depoları oldu... Yargının bağımsız ve tarafsız olması değil, her devrinde “bizden” olması amaçlandı; güven sarsıldı.

Meclis’teki anayasa teklifinde yargı bağımsızlığı büsbütün daraltılıyor!

Halbuki tarihten gelen fay hatlarımızın terör örgütleri tarafından katliamlarla dinamitlendiği şu ortamda yargının tarafsız ve bağımsız olmasına ekmek-su gibi ihtiyacımız var.

Haberin Devamı

Terörle mücadelede hayati derece önemli olan “kurunun yanında yaşı yakmamak”, yani toplumda ceza adaleti fikrinin güçlendirmesi de bağımsız ve tarafsız yargıya bağlıdır.

Adalet milli birliğimizin en önemli teminatıdır.

Çok açık, hukuk güçlü olmadığı zaman güçlü devlet, güçlü millet olunamıyor.

En büyük görev öncelikle hâkim ve savcılarımıza düşüyor. Siyasete ve sokağa değil, kanuna ve içtihada, evrensel hukuka bakarak hür vicdanlarıyla karar verdiklerinde ülkemizde adalete güven artacaktır.

Bizler de hukukun üstünlüğü idealini sürekli işlemeliyiz ki, bu yönde bir toplumsal kültür gelişsin.

Yazarın Tüm Yazıları