Bağımsız yargı

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi’nde Büyük Daire on gün kadar önce, 23 Haziran’da Macaristan’da siyasi iktidarın yüksek yargıya müdahalesi konusunda fevkalade önemli bir karar verdi.

Haberin Devamı

 

 Anayasa değişikliği yoluyla yüksek yargıya siyasi müdahale yapılmasını “kuvvetler ayrılığı” ve “yargı bağımsızlığı” ilkelerinin ihlali olarak tescil etti.

 

Türkiye açısından da fevkalade önemli.

 

AİHM kararı 196 paragraf ve 4 hâkimin mütalaalarıyla birlikte 112 sayfa ve çok teknik hukuk diliyle yazılmış tabii. Çok sade ve çok kısa bir özetini sunuyorum...

 

MACARİSTAN’DA YÜKSEK YARGI

 

Macaristan’da Ekim 2011’de iktidardaki Hıristiyan Demokrat Halk Partisi parlamentoya iki anayasa değişikliği sunuyor: Birinde yargıda emeklilik yaşı 70’ten diğer devlet memurları gibi 62’ye indiriyor. Böylece Yüksek Mahkeme’de ve bizdeki HSYK’ya benzeyen Yüksek Yargı Konseyi’nde 228 yargıç emekli edilecektir.

 

Haberin Devamı

İkincisi, Yüksek Mahkeme’nin ve Yüksek Yargı Konseyi’nin yapısı ve adları değiştiriliyor.

 

Yüksek Mahkeme’nin ve aynı zamanda Yüksek Yargı Konseyi’nin başkanı olan hâkim Andras Baka, bu tasarıların “kuvvetler ayrılığı” ve “yargı bağımsızlığı” ilkelerine aykırı olduğunu açıklıyor, yetkililere açık mektuplar yayınlıyor.

 

AİHM kararının konularından biri budur: Yüksek hâkimler iktidarı eleştirebilirler mi?!

 

Andras Baka, bizim Rıza Türmen ve Işıl Karakaş gibi, AİHM’de yargıçlık yapmış saygın bir hukukçudur. Emeklilik yaşının düşürülmesi, kendisini de tasfiye edecektir.

 

ÜÇ İÇTİHAT

 

Önce şunu belirteyim: Bugünkü Macaristan, siyaset biliminde “delegative, illiberal, otoriter” gibi kavramlarla nitelenen türde bir ‘demokrasi’dir.

 

Haberin Devamı

Parlamentoda 2/3 çoğunluğu sağlayan iktidar, bu değişiklikleri yasalaştırdı. Anayasa değişikliğine karşı Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açamayan Andras Baka, “bireysel başvuru” yoluyla AİHM’ye gitti. AİHM başvuruyu kabul etti.

 

Demek ki anayasa değişikliğine karşı iptal davası açılamaz fakat “bireysel hakların ihlali” gerekçesiyle “bireysel başvuru” yapılabilir. Bu bir.

 

İkincisi: AİHM, yargı görevlilerinin tarafsızlık ilkesi gereği siyasi tartışmalardan uzak durması gerektiğini, fakat yargıyı ilgilendiren önemli konularda “görüşlerini açıklamanın sadece ifade özgürlüğü değil aynı zamanda mesleki bir görev” olduğunu karara bağladı. (Paragraf: 162-168)

 

Haberin Devamı

Üçüncüsü: Yargı bağımsızlığı ilkesinin gereği olarak yargı görevlileri için özel ve teminatlı düzenlemeler zorunludur, normal mülki memur statüsünde olamazlar. (Paragraf: 105)

 

EN ÖNEMLİSİ

 

Türkiye’de Yargıtay ve Danıştay’da üye kadrolarının sıfırlanması bakımından AİHM’nin kararındaki en önemli hükümleri şöyle özetlemek mümkün:

 

Yargıda kadro ve üyeliklerin yeniden düzenlenmesinin “bir geçiş dönemi tanınmadan” ve “geçici maddeler yoluyla” yapılması siyasi amacın göstergesidir. Bu şekilde “yargı kompozisyonunu uygunsuz biçimde etkilemek” yargı bağımsızlığının ihlalidir. (Paragraf: 21, 59, 139)

 

Bizde son olarak Danıştay ve Yargıtay’daki sıfırlama işlemi hem geçici maddelerle hem “kanun yayımı tarihinde görevleri sona erer” denilerek ve “beş gün içinde yeni atamalar yapılır” hükmü getirilerek hiçbir “geçiş dönemi” tanınmadan yapıldı.

 

Haberin Devamı

Cemaat’in etkisizleştirilmesi objektif kriterler ve “geçiş dönemi” tanınarak yapılsaydı kimse bir şey demezdi. Yeni Yargıtay ve Danıştay, aslan payını iktidarın aldığı siyasi pazarlıklarla oluşturuyor, gazeteler yazdı.

 

HÂKİMLER, SAVCILAR GÖRMELİ

 

Macar hakim Andras Baka, bu düzenlemeleri eleştirirken, “sosyalist diktatörlük zamanında bile” hukukçu Adalet Bakanı Kalman Kulcsar’ın “Bütün atamaları yargı organlarının taleplerine göre yapacağım” dediğini hatırlatmıştı. Bugünkü Macaristan’da bu bile gözetilmiyor diye yakınmıştı. (Paragraf: 23)

 

Biz ne diyelim? 27 Mayıs cuntası sadece Danıştay’ı sıfırlamıştı, bugün hem Danıştay hem Yargıtay üyeleri sıfırlandı!

 

Haberin Devamı

AİHM’nin bu kararını Barolar Birliği tam tercüme ettirip bütün hukukçulara, yargıç ve savcılara ulaştırmalıdır. Kararın künyesi şöyle:

 

Case of Baka v Hungary, 20261/12.

 

Aslında bunu yapması gereken Adalet Bakanlığı’dır ama Bakanlık yargıyı siyasallaştırmakla meşgul.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları