Bayatlıyoruz

EKONOMİ ne olacak?

Şüphesiz kısa vadeli “dolar, borsa” tahmini falan asla yapmıyoruz.
Artık öğrendik ki, öyle bakışları ufka salarak, sallamakla bu işler olmuyor.
Ancak genel trendi de gözleyebiliyoruz.

OLUMSUZ GELİŞMELER

Evet, Türkiye açısından gelişmeler olumlu gözükmüyor.
Sebepleri ortada:
- Hükümet yok.
- İç siyaset belirsiz.
- Barış süreci tersine döndü.
- Dış siyaset çuvallamaya devam ediyor.
- FED faiz artırdı, artıracak.
- Cari açığın finansmanı zorlaşıyor.
- Üretim hız kesti.
- İnşaat sektörüne dayalı büyümeyle ilgili karamsar tahminler çoğalmaya başladı...
Listeyi uzatmak mümkün.

TAM ORTASINDAYIZ

Tamam 14 yılı aşkın bir süredir, arada bir yalpalasak da, ekonomik performans hep idare etti.
Gerçi son 6-7 yıldır ortalama büyüme oldukça düştü ama moralli olmaya hep alıştık, özgüvenimizi koruduk.
Ama, hem tedbirsiz davranmak hem de “okunmuş, üflenmiş” gibi hiçbir şey olmadan yola devam edeceğimizi ummak, maalesef bir arada olamaz.
Çevremiz kötü örneklerle dolu, siyasi istikrar mesela Ukrayna’dan Mısır’a, Suriye, Irak, Sırbistan’a, bu ülkelerin başına neler geldi?
Biz de uzayda değil, tam bunların ortasındayız.

KOLLARI SIVAYALIM

Ekonomik kriz mesela ABD’den Çin’e diyelim, başka örnek bile vermeyelim. Bunların başına gelen bize de olmaz mı?
Kırılgan yapımız her şeyin hep iyi gideceğine dair hiçbir güvence vermiyor.
Özetle, son on beş yıllık göreli iyilik gösteren ve son birkaç yıldır kan kaybetmeye başlamış siyasi ve ekonomik istikrarımız açık bir şekilde “bayatlama” sinyalleri veriyor.
Bu sebeple, “aman dikkat”, 2016 bahar aylarında kriz bekleyenleri haklı çıkarmayacak tedbirler için acilen kolları sıvayalım.

Şeref Haktanır

OĞUZ Aral’ın unutulmaz tiplemesiydi “Utanmaz Adam, Şeref Haktanır”.
Gırgır dergisinde her hafta maceralarını heyecanla bekler ve zevkle okurduk.
“Şeref” kavramının bu denli popüler olduğu günümüzde Utanmaz Adam Şeref, her türden şerefsizliğin sembolüydü.
Sözlerinin eri değildi, beleşçiydi, kaypaktı, cerzebeli, renkli ve tehlikeliydi.
Bu sebeple ironik bir şekilde Oğuz Aral ona “Şeref Haktanır” ismini layık görmüştü.
Esasında “Şeref” gibi soyut kavramlarla insanları nitelendirdiğinizde, en fazla “size göre” bir tanımlama yapmış olursunuz.

SAMURAY KÜLTÜRÜ

Bu sebeple şerefsizlikle itham ettikleriniz, aynı nitelenmeyle ve kolaylıkla size dönebilir.
İşin tuhafı böylesi durumlarda herkes kendine göre haklıdır.
Bu arada Şeref’in şoförü Korna Kamil’i de unutmayalım.
Her Utanmaz Adam’ın mutlaka “ebüvee, vanki de vanki” diyen yancı Korna Kamil’leri vardır çevresinde. İşte bu Korna’lar, her daim tezahüratla karşılar Şeref Haktanır’ları.
Galiba Şeref, Onur, Haysiyet, Gurur gibi kavramlar Doğu toplumlarında “hamaset mezesi” olmaya çok müsait.
Hatırlayın, İzmit Körfez geçiş projesinde gecikmeye sebep olan bir hatadan kendini sorumlu tutan Japon mühendis intihar etmişti birkaç ay önce.
Daha ziyade bir şövalye veya samuray kültürüdür bu tip kavramlar.
“Bizans artığı” bu topraklar, çok şeye limon sıktığı gibi, maalesef bu kavramının da içini boşaltıyor, masum canların acılarından beslenmeye çalışıyor.